Ankara Kadın Platformu 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde Kolej Meydanı’nda bir araya gelerek açıklamada bulundu.
Ankara Kadın Platformunun basın açıklamasının tamamı şu şekilde;
“SUSMUYORUZ KORKMUYORUZ İTAAT ETMİYORUZ!
Bugün 8 Mart , kadınların direnişinin, mücadelesinin ve dayanışmasının günü!
Erkek-devlet şiddetine, sömürüye, ayrımcılığa karşı haklarımız ve hayatlarımız için
itaatsizliğimizi büyüttüğümüz gün!
Lilith’tin, Orta Çağın cadılarının, Clara’nın, Rosa’nın, Mahsa Amina’nın ve
mücadelemize ilham olan tüm kadınların direnişine SELAM OLSUN!
AKP-MHP ittifakı kadın düşmanı politikalarla en temel haklarımıza saldırmaya
devam ediyor. Medeni Kanun’da yapılmak istenen değişiklik ile kadınların nafaka
hakkına göz koyulurken, ”aile arabuluculuğu’’ sistemi ile kadınların boşanması
zorlaştırılarak ”kutsal aile’’leri içerisinde yola getirilmeye çalışılıyor.
Bizler biliyoruz ki kadınları öldürenler en yakınlarındaki erkekler. Sadece bir günde
8 kadın eski eşi yada boşanmaya çalıştığı erkekler tarafından öldürüldü. Devletin
en temel sorumluluğu olan kadınların yaşam hakkını korumak, şiddeti önlemek,
failleri cezalandırmak yerine kadınların kazanılmış haklarına saldırılıyor.
İstanbul Sözleşmesi’nden imza çekilmesi sürecinde olduğu gibi, 6284 sayılı Kanun,
aileleri dağıttığı gerekçesiyle tartışmaya açılıyor.
Mücadele ederek bir bir kazandığımız haklarımızı tartıştırmayacağız. Haklarımıza
da hayatlarımıza da sahip çıkıyoruz.
Yoksulluğun giderek derinleştiği, kadınların en güvencesiz, en esnek ve en ucuz
işlere mahkum edildiği bu dönemde emeğimizin sömürüsüne karşı sesimizi
yükseltiyoruz. Agrobay’dan, Özak Tekstil’e hakları ve emeği için direnen kadınların
mücadelesini selamlıyor, direnişlerini dayanışmamız ile dört bir yanda büyütüyoruz.
İşsizlikle, açlıkla sınanan kadınlar olarak ev içi bakım emeğimizin görünmemesini
kabul etmiyoruz. Görünmeyen emeğimizin sesini yükseltmeye, emeğimize her
alanda sahip çıkmaya devam edeceğiz.
Dünyanın dört bir yanında emperyalist savaşlar ve işgaller devam ediyor.
Savaş naraları atarak barışın sesini susturmaya çalışanlar iyi bilmeli ki,
kadınlar barışta ısrarcı. Çünkü kadınlar olarak savaşlardan en çok bizler
etkileniyoruz. Rojova’da direnen kadınları selamlıyoruz.
Barışın egemen olduğu bir ülkeyi kurmak isteyenler olarak Filistin halkının direnişini
selamlıyoruz. Nehirden denize özgür Filistin sözüne sahip çıkmaya devam
edeceğiz!
Afeti felakete çeviren AKP-MHP ittifakı hala deprem bölgesindeki halkın taleplerini
yerine getirmiyor. Ölüme terk edilen binlerce insan en temel hakları için mücadele
etmeye, hesap sormaya devam ediyor.
Kadınlar olarak her felakette olduğu gibi yine en çok etkilenen bizler olduk. Deprem
bölgesinde hala barınma, beslenme, hijyen gibi en temel ihtiyaçları karşılanmıyor
kadınların. Kadınlar, erkek şiddetine karşı en temel hukuki haklarına bile ulaşmakta
zorlanıyor. Depremden etkilenen kadınların taleplerini büyütmeye, yaşam
hakkımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz.
Devlet bugün kadın ve LGBTİ+ düşmanlığı ile varoluşlarımıza saldırıyor. Esat-
Eryaman’da yaşananlar hala aklımızdayken bugün Bayram Sokak’ın sahibi trans
kadınların evlerine mühür vuruluyor. Barınma ve yaşam haklarına saldırılan trans
kadınların mücadelesine sahip çıkmaya devam edeceğiz.
Kadınlara yoksulluk, işsizlik ve kriz dışında bir şey vaat edemeyenler dişimizi biraz
daha sıkmamız gerektiğini, fedakarlık yapmamız gerektiğini söylüyor.
Bu ülkede milyonlarca çocuk okula aç gidiyor, tarikat yurtlarında istismar
ediliyor.
Üniversiteliler barınma haklarını talep ettiği için gözaltılar, soruşturmalar ile
karşı karşıya kalıyor. Çaresizlik, güvencesizlik ve geleceksizlik sonucu genç
intiharlarının sayısı her geçen gün artıyor.
Dayatılan bu karanlığa karşı Üniversiteli kadınlar örgütlenmeye,
güvenli yurt ve kampüs talepleri için mücadele etmeye devam ediyor.
Yerel seçimlere gittiğimiz bu süreçte kamusal haklarımıza sahip çıkmaya kadınların
ve LGBTİ+ların eşit, özgür yaşadığı kentleri inşa etmeye kararlıyız.
Kadınlar olarak bu kentin her yerinde vardık, varız ve varolmaya devam edeceğiz!
Yaşamın her alanını örgütlemeye, erkek-devlet şiddetinin saldırılarına direnmeye,
dünyayı bize dar etmeye çalışan erkek egemen sistemin yakasına yapışmaya
devam edeceğiz.
YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI !
JİN JİYAN AZADİ !”