Ankara Kadın Platformu, tecavüz faili Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi öğretim üyesi Hasan Bilgili’nin tutuklanması talebiyle Sakarya Caddesi’nde eylem yaptı.
Ankara Kadın Platformu, tecavüz faili Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Hasan Bilgili’nin tutuklanması talebiyle Sakarya Caddesi’nde eylem yaptı. Platform adına yapılan ortak açıklama, Meziyet Yıldız tarafından okundu.
Bilgili’nin tecavüz olayının ardından tutuklandığını ve kısa bir süre sonra serbest bırakıldığını belirten Yıldız, Bilgili hakkında tecavüz, taciz ve şiddet olaylarına ilişkin başka dava ve soruşturmaların olduğunun da altını çizdi. Yıldız, “Ama bu sefer yakasını kadınlardan kurtaramayacak, olayın örtbas edilmesine izin vermeyeceğiz” dedi.
Yıldız, Şule Çet cinayetinde de görüldüğü gibi çalışan kadınların neoliberal patriyarkal düzende iş güvenliğinin olmadığının altını çizerek “Çalışma alanlarında kurulan hiyerarşik ilişkilerde taciz, tecavüz veya cinayete varan çeşitli olaylarlar çok sık yaşanmaktadır. Özellikle de ekonomik kriz döneminde çalışan kadınlar bu şiddete katlanmak zorunda bırakılmakta, işten ayrılması veya hakkını araması zorlaşmaktadır. İşverenler kadın çalışanın sadece emeğini satın almadıklarını aynı zamanda bedenini de satın almış olduklarını düşünmektedir. Hasan Bilgili’nin çalışan olan bir hekime tecavüz etmesi de bunun bir sonucudur” ifadelerini kullandı.
Kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet olaylarının iktidarın gerici, kadın düşmanı politikalarından bağımsız düşünülemeyeceğini vurgulayan Yıldız, “AKP iktidarı müftülük yasası, çocuk istismarına dair tecavüzcüsüyle evlenmesini kolaylaştıran yasalar gibi çıkardığı yasalarla, ‘mırıldanabilirsin’, ‘bir kereden bir şey olmaz’ gibi söylemleriyle şiddeti, tacizi, tecavüzü meşrulaştırmakta, erkek yargı ise cezasız bırakmaktadır” dedi.
Yıldız, savcı Yeter Gümüş’ün tecavüze maruz bırakılan kadına “Ben de kadınım senin başına gelenler niye benim başıma gelmiyor” dediğini anımsatarak, “[Yeter Gümüş] Tecavüzcüyü değil, kadını yargılayan ithamlarda bulunmuştur daha sonra da savcıların çok nadir kullandığı bir kararla Hasan Bilgili’yi re’sen tahliye etmiştir. Bu olayla sınırlı olmayan bu söylemler yargıda taciz, tecavüz, kadına yönelik şiddet davalarında hakimlerin fail erkeğe iyi hal indirimleri vermeleri, namusunu koruduğu için serbest bırakmaları gibi tecavüzcüyü koruyan kararlarda da görülmektedir. Erkek yargı tecavüzcüleri serbest bırakırken yaşamlarını savunan kadınları en ağır cezalara çarptırmaktadır” dedi.
Yıldız, Bilgili ile ilgili davada veteriner Serkan Durmaz, jinekolog H.Ş. ve Bilgili’yi emekli eden Ankara Üniversitesi Rektörü Erkan İbiş ile üniversite yönetimin ve YÖK’ün tecavüzün suç ortakları olduğunun altını çizdi. Yıldız son olarak, “Buradan bir kez daha duyuruyoruz, Hasan Bilgili davasında kadın arkadaşımız yalnız değildir! Onun sesine ses olmaya, tecavüzcü hasan bilgili tutuklanana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“Adalet istiyorum!”
Yıldız daha sonrasında Bilgili’nin cinsel saldırısına uğrayan Ç.B’nin kaleme almış olduğu mesajı okudu. Mesajda şu ifadelere yer verildi:
Öncelikle bana destek olan yanımda duran herkese çok teşekkür ederim. Yaşadığım olay gerçekten beni ve ailemi derinden sarstı. Ancak adaletin suçluyu serbest bırakması bizim için büyük bir yıkım oldu. Fakat şunu biliniz ki sonuna kadar mücadelem devam edecek. Ben kendi ayaklarımın üzerinde duracağım, savaşacağım ve kadınların sesi olacağım. Bana bu işkenceleri yaşatan insanların yaptıklarının yanına kâr kalmasını istemiyorum, suçluların en ağır cezayı almalarını istiyorum. Bu yüzden adalet istiyorum! Kendi haklı davamı savunup adaletin yerini bulması ve başka kadınların canının yanmaması için sonuna kadar mücadele edeceğim ve sonuna kadar güçlü duracağım vazgeçmeyeceğim bu mücadelemden. Bana destek olan herkese çok teşekkür ederim. Verilen destek sayesinde yalnız olmadığımı ve sizlerle beraber daha güçlü olduğumu hissetmek çok iyi geliyor bana.