21 C
İstanbul
19 Eylül Perşembe, 2024
spot_img

Amerikan gemisi Alsancak Limanında | Liman işçilerinin tepkileri ne oldu?

İzmir Alsancak Limanına demir atan ABD’nin Siyonist İsrail’i korumakla görevlendirdiği USS Wasp adlı amfibi hücum gemisini o bölgede çalışan liman işçileri anlattı.

ABD’nin İsrail’i korumakla görevlendirdiği USS Wasp adlı amfibi hücum gemisi geçtiğimiz günlerde İzmir Alsancak Limanına demir attı. Bu devasa gemi geldiği günden itibaren hem siyasi partilerden hem de toplumun geniş kesimlerinden tepki topluyor. Bu konuyla ilgili Evrensel Gazetesi’nden Berkay Sert liman işçileriyle sohbet gerçekleştirdi.

Öncelikle Alsancak Limanının özelleştirileceği bir süredir gündemde. Katarlıların veya yerli sermayedarların satın alacağına dair türlü iddialar gündemde. Hatta bazı iş bulma sitelerinde, özel şirketler adına ilanlar verildiği de görülüyor. Limanda örgütlü olan Liman-İş’in 1 Mayıs’ta öne çıkan taleplerinden birisi de özelleştirmelerin son bulmasıydı. Bununla birlikte işçiler de özelleştirme söylentilerinden son derece rahatsız.

Bunun yanında işçilerin bir bölümü yakın zamanda limandaki çalışma koşulları ve sendikal sebeplerden ötürü mevcut sendikalarından istifa ederek bir arayış içine girdiler. İşçiler burada özellikle iş bölümündeki adaletsizliklerden ve sendikacıların, onların haklarını savunmada yetersiz kalmasından şikayetçi. Ancak bu değişim hareketi bir şekilde sönümlendi ve işçiler dilekçelerini geri çekerek Liman-İş’te devam etme kararı aldı.

Yazının asıl konusu olan savaş gemisine gelirsek, öncelikle limanın kapısının önünden geçerken zaten kapıda ve civarda devriye atan yabancı askerler rahatlıkla görünüyor. İşçiler “Dün bir tane sahil güvenlik varken, bugün bu sayı üçe çıktı” diyor. Sonrasında hem ülke geneli hem de çalıştıkları yer açısından bu geminin ne ifade ettiğini sorduğumuzda, “Ne sivil hayatımızda ne de liman işçisi olarak hiçbir şekilde hoşumuza gitmiyor. Sonuçta bugün Filistin yarın burası da olabilir. Ki bu adamlar çoluk çocuk, hastane demeden bombalıyorlar. Öte yandan ben bir yere gezmeye gitsem bu şekilde bir savaş gemisi görmek istemem. Yani turistik anlamda da iyi bir şey değil bence” diyor.

Konu sahil güvenliklerin attığı devriyelere geliyor tekrar. İşçiler, “Biz kötü yemek sebebiyle falan sesimizi çıkarsak ayvayı yeriz ama Amerikan gemisinin etrafında dört dönüyorlar” diyor.

Görüştüğümüz işçiler, “Bu limanda çok fazla muhafazakar olarak tanımlayabileceğimiz işçi bulunuyor” diyor. Tam bu noktada özellikle Filistin ve ekonomi meselesinden konu açılıyor. İşçilerden biri, “Biz Filistin meselesini, ekonomiyi anlattığımızda, ‘Bunlar bizim gibi Müslüman değil çocukları bombalıyorlar’ dediğimizde artık boyunlarını eğip ‘Haklısın abi’ yanıtını veriyorlar” diyor.

Bu tartışmalarda muhafazakar olarak tarif edebileceğimiz, AKP’ye de bir şekliyle sempati besleyen veya destek veren işçilerin eskiye göre tutumlarının değişmesi Erdoğan iktidarına dair koşulsuz güvenin de oldukça zedelendiğini gösteriyor.

Son olarak konu, başına çuval geçirilen askeri personele geliyor. Sosyal medyada izlediklerini, hem şaşırdıklarını aynı zamanda bazı açılardan gerçekliğinden şüphelendiklerini söylüyorlar. Ayrıca gerçek olduğu koşulda Amerika’nın bu konuya dair daha sert bir yaptırım yapacağını düşündüklerini ifade ediyorlar.

İşçilerden biri bir asker bulup ona saldırmanın yöntem olarak doğru olmadığını söylerken diğeri ise “Zamanında onlar bize yaptığı için doğrusu bu, ama sen NATO’ya girmişsin bunları kabul etmişsin, türlü anlaşmaların var. O zaman bunu da yapmayacaksın” diyor.

Bu sohbet geniş bir kitleyle yapılmadığı için aslında liman işçilerinin genel eğilimini yansıtmayabilir. Ancak önümüze belli sonuçlar da koyacaktır. Özellikle AKP’nin işlettiği rant ve doğanın talanına dayalı, sermayenin vergi kıyaklarıyla büyüdükçe büyüdüğü işçi emekçi düşmanı ekonomik program halkta derin bir yoksulluk olarak etkisini iyice hissettiriyor. Bununla birlikte Filistin’deki zulme karşı timsah gözyaşları dökerken, bir diğer yandan İsrail ile ticari ilişkilerin devam ettiği ve savaş gemisiyle de somutlanan ikiyüzlü bir dış politikanın varlığı da daha belirgin biçimde gün yüzüne çıkmış durumda. Bu politikalar yerel seçimlerde de tabandaki güven kaybını bizlere göstermişti ve görünen o ki bu durum gün geçtikçe derinleşiyor. İşçilerin aktarımına göre AKP’ye sempati besleyen işçi sayısının hayli yoğun olduğu limanda dahi işçiler bu politikaları artık benimsemiyor veya buraya dair güvenlerinin sarsıldığı görülüyor…

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN EYLÜL SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol