Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) milletvekili Celal Fırat, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu (AABK), Avrupa Arap Alevi Konfederasyonu (AAAF), Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) ve Avrupa’da bulunan demokratik kurumlar adına, Suriye’de Alevilere dönük katliamlara ilişkin Meclis’te basın toplantısı düzenledi.
Suriye’de on yılı aşkın süredir devam eden savaşın Aleviler, Hristiyanlar, Kürtler, Süryaniler, Ezidiler, Dürziler, İsmaililer ve diğer farklı inanç ve etnik kimlikleri hedef alan sistematik zulüm ve şiddeti de beraberinde getirdiğini belirten Fırat, Suriye halklarının uzun yıllardır açlık, sefalet ve zorluk içinde hayatta kalma mücadelesi verdiğini söyledi.
“Saldırılar barış içinde bir arada yaşam iradesine de tehdit”
“Halklar, kimliklerinden ve inançlarından dolayı cihadist ve selefist grupların saldırılarına maruz kalmakta, yerlerinden edilmekte, kutsal mekanları tahrip edilmekte ve mezhepsel nefrete hedef olmaktadır. Bu süreçte özellikle Aleviler, cihatçı örgütlerin mezhepçi ve dinci saldırılarına ve katliamlarına uğrayan başlıca topluluklardan biri olmuştur” diyen Fırat, bu saldırıların halkların barış içinde bir arada yaşama iradesine de doğrudan tehdit oluşturduğunu söyledi. Alevilerin Esad rejimiyle özdeşleştirilerek nefret suçlarının hedefi haline geldiğini dile getiren Fırat, “Radikal gruplar, ‘Aleviler Esadcı, Esad da Alevi’ söylemiyle şiddeti körüklemektedir” dedi.
“Sessiz kalmak suça ortak olmaktır”
“Geçtiğimiz ay Alevi halkı, HTŞ hükümetine itidal çağrısı yaparak ortak laik bir Suriye inşası için adım atılmasını talep etmiştir. Ancak bu çağrı görmezden gelinmiş, Alevi köylerinde sivillere yönelik katliamlar gerçekleştirilmiş ve kutsal mekanlara saldırılar düzenlenmiştir. Cihatçı selefi gruplar, bu katliamları videoya kaydederek ‘Aleviler, sizin için geliyoruz’ mesajlarıyla kafa keserek infaz yapma gibi vahşi yöntemler kullanmış ve toplu infazlar gerçekleştirmiştir” diyen Fırat, bu duruma sessiz kalmanın suça ortak olmak anlamına geldiğini vurguladı.
“Alevilere dönük nefret ve saldırılar artarak devam ediyor”
Fırat, şöyle devam etti: “Mezhep temelli ayrımcılık nedeniyle binlerce kamu görevlisi işten çıkarılmış, birçok kişi keyfi tutuklamalara ve adil olmayan yargılamalara maruz kalmıştır. Alevilere yönelik nefret ve saldırılar ise artarak devam etmekte ve soykırım boyutlarına ulaşmaktadır. Homs kırsalında Hristiyanların tarım arazileri yakılıp yok edilmiş, Malula’da yaşayan Süryaniler abluka ve saldırılarla karşı karşıya bırakılmıştır. Aleviler, tarih boyunca barış, kardeşlik ve sevgi değerlerini savunmuş; inançlarının temelini sevgi, merhamet ve hoşgörü üzerine kurmuş bir toplumdur.”
Talepler
“Barış ve kardeşlik, azınlıkların eşit yurttaşlık haklarının tanınması ve kültürel varlıklarının korunmasıyla mümkündür. İnsanlık onuruna sahip çıkan herkesin dayanışma göstermesi, nefret ve zulmün karşısında durması gerekmektedir” diyen Fırat, taleplerini şöyle sıraladı:
- “Tüm din ve inanç gruplarının yaşam hakkı ve ibadet özgürlüğü güvence altına alınmalı; demokratik, özgürlükçü ve laik bir anayasa oluşturularak tüm etnik yapı ve inançlar anayasal koruma altına alınmalıdır.
- Mezhep temelli nefret söylemleri uluslararası kuruluşlarca açıkça kınanmalı ve bu propagandaları yayan gruplara yaptırımlar uygulanmalıdır.
- Kutsal mekanlar korunmalı, zorla yerinden edilenlerin güvenli dönüşü sağlanmalı ve insan hakları ihlallerinden sorumlu olanlar bağımsız mahkemelerde yargılanmalıdır.
- Suriye’de istikrar için Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi garantörlük sağlamalı, geçiş hükümetini denetleyerek adil ve demokratik seçimlerin yapılması için gerekli koşulları oluşturmalıdır.
- Avrupa Birliği, HTŞ ve benzeri radikal grupların işlediği insanlık suçlarını kınamalı ve bu gruplarla olan tüm ilişkileri kesmelidir.
- Başta Aleviler ve Kürtler olmak üzere tüm azınlıklar, kimliklerini özgürce ifade etmeli, anadillerinde eğitim görmeli ve özerk yönetimlerle kendilerini yönetme hakkına sahip olmalıdır.”
Araştırma önergesi
Fırat ayrıca, DEM Parti olarak Suriye’de yaşayan başta Aleviler olmak üzere tüm halklara ve inançlara yönelik gerçekleşen saldırıların sebeplerinin, kimler tarafından yönlendirildiklerinin incelenmesi, olası katliamların önüne geçilebilmesi ve bunun yurt içinde yaşayan Alevilere dönük nefret söylemlerine ve suçlarına zemin hazırlamasının engellenmesi amacıyla Meclis’e Araştırma Önergesi verdiklerini kaydetti.