Akkim Yapı Kimyasalları Fabrikası önünde 94 gündür eylemlerini sürdüren işçiler, “Bu mücadeleyi biz kazanacağız” dedi.
İstanbul Hadımköy’de Akkim Yapı Kimyasalları Fabrikası’nda çalışan işçiler, asgari ücretle geçinmekte zorluk çektikleri için fazla mesaiye kalarak ücretlerini bin 800 TL’ye çıkardı. Bunun üzerine işveren küçülmeye gidiliyor bahanesi ile işçilerin mesailerinden kesintiler yapmaya başladı. Bu duruma tepki gösteren işçiler toplu sözleşme imzalayabilmek ve daha iyi şartlarda çalışmak için Petrol-İş Sendikasına üye olarak, sendikal faaliyete başladı. Bununla birlikte kısa zaman içinde çoğunluğu elde eden işçiler, sendika aracılığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yetki tespiti başvurusunda bulundu. İşveren ise 31 Temmuz 2017 tarihinde 22 işçiyi sendikalı oldukları için işten çıkardı. Ardından aralıklarla bugüne kadar toplam 100 işçi işten çıkarılırken, bunlardan 60’ı fabrikanın önüne kurdukları çadırda eylem başlattı. Fabrikanın önünde 94 gündür eylemlerini sürdüren işçiler, “Bu mücadeleyi biz kazanacağız” dedi.
‘YA ÜÇ SENDİKAYA ÜYE OLSAYDIM!’
3 çocuğu olan ve 2 çocuğunu da okutan Ahmet Turan, ayda 650 TL kira ödediğini ifade etti. Haklarını almadıkları için sendikaya üye olduğunu ifade eden Turan, “Sendikalı olmamdaki temel neden ekonomik nedenlerden kaynaklanmaktadır” dedi. İşyerinde çalışırken kendisini ayakta tutan tek şeyin fazla mesailer olduğunu belirten Turan, “Sendikalı olunca güvenceli çalışıyorsunuz. İkramiyeniz olur, maaşınızı düzenli alır, fazla mesai vb. doğru hesaplanır, daha da önemlisi toplu sözleşme hakkınız doğar ve insanca çalışma koşullarınız olur. Bu fabrikada çok iş kazası oluyor. Sendikalı olduğumuz için can güvenliğimiz sağlanır. İşte ben bu sebeplerden sendikalı oldum” dedi. Başbakan Binali Yıldırım’ın “Sendikalı olmaktan korkmayın” sözlerini hatırlatan Turan, “Başbakan sendikalı olmaktan korkmayın diyor. Ben bir sendikaya üye olduğum için işten çıkarıldım. Ya 3 sendikaya üye olsaydım; o zaman da tutuklanacak mıydım” diye sordu.
‘EMEĞİMİZ İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ’
İki çocuk babası Ali Gündüz ise, Türkiye’de yaşanan vahim tabloyu anlamak için kurdukları çadıra insanların bakmasının yeterli olacağını söyledi. İşçiler arasında din, dil, ırk ayrımı gözetmeksizin mücadele edildiğini vurgulayan Gündüz, “Bu çadırın içinde Alevisi, Sünnisi, Kürdü ve Türkü var. Burası Türkiye’nin küçük bir fotoğrafı biz burada barış içindeyiz ve emeğimiz için mücadele ediyoruz. İşte Türkiye’de bu çadırın içindeki gibi mücadele ederse barış ve demokrasi de bu ülkeye gelir. İşçilerin hakları gasp edilmez” diye konuştu.
Gündüz, eylemleri ile Hadımköy’deki fabrikalarda çalışan bir çok işçinin sendikaya olan bakış açısını değiştirdiklerini ifade etti. Bugüne kadar işverenin kendileri ile görüşmediğini vurgulayan Gündüz, “Bu mücadeleyi biz kazanacağız!” dedi.
Mezopotamya Ajans