Bir haftadır cenazesinin Konya’daki köyüne getirilmesi engellenen Nagihan Akarsel’in ailesi, jandarmalar tarafından “Sessizce gömün, bir şey olursa bu köyü yakarız” şeklinde tehdit edildi.
Federe Kürdistan Bölgesi’nin Süleymaniye kentinde 4 Ekim’de uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren Jineoloji Araştırma Merkezi üyesi akademisyen, yazar ve gazeteci Nagihan Akarsel’in cenazesi, saat 16.00’da Ankara’ya getirilmesi ardından Konya’nın Cihanbeyli ilçesine bağlı Gölyazı köyünde defnedilmesi bekleniyordu. Ancak Hewlêr Havalimanı’ndaki cenaze taşıma prosedürleri gerekçe gösterilerek, Akarsel’in cenazesi uçakla gönderilmesi engellendi.
Bir haftadır Konya’nın Cihanbeyli ilçesinin Gölyazı’nda bulunan evlerinde taziyeleri kabul eden aileye, dün Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Fatma Kurtulan ve Mahmut Toğrul taziye ziyaretinde bulunarak, akşam aileyle birlikte kaldı. Akarsel’in Jineoloji Dergisi’nden çalışma arkadaşları da ailenin evine geldi. Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu, Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MGKP) üyeleri ve çok sayıda gazeteci, Nagihan’ın cenazesini karşılamak için köyde bulundu.
Jandarmadan aileye tehdit
Köy halkının taziye evine geliş gidişlerinden kaynaklı jandarmanın Akarsel ailesine, “Sloganlar atılmayacak, zafer işareti yapanların parmağını kırarız, sessizce gömün, bir şey olursa bu köyü yakarız, sizi buradan süreriz” tehditlerinde bulunduğu öğrenildi.
Ailenin yanı sıra 10-15 araçlık sivil polis ve jandarma ekipleri, Gölyazı köyünde yaşayan insanların evlerine giderek, taziyeye ve define katılmamaları yönünde tehditlerde bulundu.
Gazeteciler karakola götürüldü
Taziye evinden ayrılan gazeteciler, köy girişinde jandarmalar tarafından durdurularak, karakola götürüldü. Karakolda, gazetecilere “Neden geldiniz” diye soruldu.
Nagihan’ın cenazesi karayollarıyla Hewler’den Silopi’ye doğru yola çıkarıldı.