İsrail ve Filistin arasında yaşanan savaşta ölü sayısı artarken, son olarak İsrail’in Gazze’de bir hastaneyi vurması ile 417 insan katledildi.
Yaşanan katliama karşı dünyadan tepkiler yükselirken, bir tepki de aralarında Holokost ve soykırım çalışmaları uzmanları, uluslararası hukuk ve Uluslararası Hukuka Üçüncü Dünya Yaklaşımları (TWAIL) akademisyenlerinde olduğu 801 aydından geldi.
Soykırım yaşanabilir
15 Ekim’de “Akademisyenler Gazze’de olası bir soykırım konusunda uyarıyor” başlığıyla yayınlanan açıklamaya imza atan akademisyenler, “Gazze Şeridi’nde daha önce var olan koşulların, son dönemde (şiddet ve çatışmalarda) yaşanan tırmanışın öncesinde, halihazırda soykırım tartışmalarını beraberine getirdiğini” belirtti.
Eşi görülmemiş bir durum yaşanıyor
Soykırım yaşanabileceği uyarısında bulunan akademisyenler, barış metinlerinde, “Akademisyenlerin yıllar içinde Gazze’daki ablukanın bir soykırımın başlangıcı ya da ağır çekim bir soykırıma eşdeğer olabileceği uyarısında bulunduğuna” işaret etti. 801 akademisyen, “Ancak İsrail’in 7 Ekim 2023’te Gazze Şeridi’ne başlattığı mevcut askeri harekat, büyüklüğü ve şiddeti açısından, dolayısıyla Gazze toplumu için sonuçları açısında daha önce eşi görülmemiş bir durum teşkil ediyor” ifadelerini kullandı.
İsrail aralıksız saldırıyor
Hamas’ın silahlı kanadı Kassam Tugayları’nın 7 Ekim’de siviller de dahil İsrail’e yönelik saldırılarını da hatırlatan akademisyenler, “Gazze şeridinin o günden bu yana İsrail güçlerinin aralıksız ve ayrım gözetmeyen bombardımanına maruz kaldığının” altını çizdi. İsrail Savunma Bakanı Yoav Galant’ın Gazze’ye akaryakıt, elektrik, su ve diğer temel ihtiyaçların girişini de yasaklayacak şekilde “topyekûn abluka” uygulanacağını açıkladığına işaret edilen açıklamada, “Bu terminoloji, kendi içinde halihazırda yasadışı olan ve soykırımcı bir ablukanın, düpedüz yıkıcı bir saldırı olarak şiddetlenmesine işaret ediyor” denildi.
‘Güvenli rota’da insanlar hedef alındı
Açıklamalarında, İsrailli yetkililerin 12 Ekim’de birçok açıdan imkansız olmasına rağmen Gazze’nin kuzeyinde yaşayan 1,1 milyon Filistinliden bölgenin güneyine geçmesini istediğini hatırlatan akademisyenler, “güvenli rota” olarak adlandırılan yolu kullanarak bölgeden ayrılmaya çalışan Gazzelilerin de İsrail’in hava saldırılarının hedefi olduğunu ve en az 70 kişinin bu şekilde yaşamını yitirdiğini kaydetti. Açıklamada ayrıca “İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’teki tüm Filistin toplumuna karşı şiddet, gözaltı, yerinden etme ve yıkım da artış gösterdi” uyarısında bulunuldu.
Soykırım dili kullanılıyor
Savunma Bakanı Gallant’ın Filistinliler için kullandığı “Biz hayvansı insanlarla savaşıyoruz ve ona göre davranıyoruz” ifadelerini de hatırlatan imzacılar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Gazze Şeridi’ne yönelik devam eden ve olması muhtemel İsrail saldırılarının olası bir soykırımcı niyetle yapıldığına ilişkin emareler de var. İsrailli siyasi ve askeri figürlerin kullandığı dil, soykırım ve soykırıma teşvik ile ilişkilendirilebilecek söylem ve mecazları yeniden üretiyor gibi görünüyor. ”
Filistin halkı korunmalı
Filistin toplumuna karşı yakın bir soykırım olma ihtimaline karşı yardıklarını belirten akademisyenler, devletlere soykırım suçunu önleme yönünde yasal görevleri uyarınca soykırımcı eylemleri bireysel ve toplu olarak engellemek için somut ve anlamlı adımlar atma çağrısında bulunarak, “Filistin halkını korumalı ve İsrail’in daha fazla soykırıma teşvikten ve Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nin 2’nci maddesi tarafından yasaklanan eylemlerden kaçınmasını sağlamalılar” dedi.
BM kurumlarına çağrı
Devletlerin Birleşmiş Milletler’in (BM) ilgili kurumlarının harekete geçmesi için bu kurumlara çağrı yapması gerektiğini de belirten akademisyenler, BM’nin tüm ilgili organlarına seslenerek “Filistin halkını soykırımdan korumak için derhal müdahalede bulunma, gerekli soruşturmaları başlatma ve gerekli uyarı prosedürlerini başlatma” çağrısında bulundu.
İmza metnine buradan ulaşabilirsiniz.
