Gizli tanık ifadeleriyle “örgüt üyeliği”nden tutsak edilen 70 yaşındaki Ramazan Turan, 22 gün boyunca tutulduğu tek kişilik hücrede yaşamını yitirdi. Turan ailesi, yaşananların zulüm olduğunu söyledi.
Van Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’nde tek kişilik hücrede tutulurken kalp krizi geçirerek dün yaşamını yitiren 70 yaşındaki Ramazan Turan, 22 gün önce tutuklandı.
Hakkari’nin Çukurca ilçesine bağlı Yapraklı köyünde yaşayan Turan, sürekli baskı ve tehditlere maruz kaldı. Hayvancılıkla uğraşan Turan hakkında, 2011 yılında itirafçılar ve gizli tanıkların yalan beyanlarıyla “örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” iddiasıyla soruşturma başlatıldı. 21 Nisan 2013 tarihinde tutsak edilen Turan, yaklaşık 2 yıl hapishanede tutulduktan sonra tahliye edildi. Turan’a, “örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek”ten hapis cezası verildi. Karar, temyiz için Yargıtay’a götürüldü. Yargıtay, Turan’a “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla ceza verilmesi gerektiğine hükmederek, dosyayı yerel mahkemeye gönderdi.
22 gün tek kişilik hücrede kaldı
3 gizli tanık ve bir itirafçının yalan beyanlarıyla yürütülen yargılama sonucunda Ramazan Turan’a 6 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Turan’ın cezası, Aralık 2021 tarihinde Yargıtay’da onandı. 31 Aralık 2021 tarihinde tutuklanarak Van Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’ne gönderilen Turan 22 gün boyunca tek kişilik hücrede tutuldu.
Tek başına kaldığı hücrede kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren 70 yaşındaki Ramazan Turan’ın Van Adli Tıp Kurumu’ndaki otopsi işlemlerine avukatları alınmadı. Ailenin cenazeyi Hakkari’ye götürebilmek Van Büyükşehir Belediyesi’nden talep ettiği cenaze aracı ve tabut verilmedi.
Bununla da yetinilmedi Turan’ın cenazesinin Hakkari Devlet Hastanesi’nde yıkanması engellendi. Camide Diyanet’in izni olmadığı gerekçesiyle imam cenaze namazını kıldırmaya gelmedi. Tüm engellemelere rağmen Kürt halkı Ramazan Turan’ı yalnız bırakmadı yüzlerce kişinin katılımıyla Hakkari’de toprağa verildi.
“Başımız diktir ve onunla onur duyuyoruz”
Yaşananları anlatan Turan’ın eşi Hanım Turan, eşinin hapishanede karantinada olduğu gerekçesiyle 22 gün boyunca tek kişilik hücrede tutulduğunu ve hiçbir haber alamadıklarını söyledi. Çocuklarının birçok kez hapishaneyi aradığını, ancak “karantinadadır” yanıtı verildiğini belirten Hanım Turan, “22 gün karantina süresi nerede görülmüş. Hiçbir pişmanlığımız yok, başımız diktir ve onunla onur duyuyoruz. Sonuna kadar eşimin davasının mücadelecisi olacağım. Bunca acıya rağmen tek isteğimiz barıştır. Allah’tan tek duamız tüm cezaevlerinin kapılarının açılması ve daha fazla ölümlerin yaşanmamasıdır” diye konuştu.
“Bu zulüm politikalarınıza son verin”
Babasının ölümünün şüpheli olduğunu, ölümünün açlık ve zehirlenmeden dolayı olabileceğini belirten kızı Revşan Demirel, 22 gün boyunca, “ne zaman telefon açacak” heyecanı ile beklediklerini söyledi. Turan, “Yeter artık bu zulüm ve acı son bulsun. Erdoğan bu uygulamaları derhal sonlandırsın. Artık televizyonlardan gördüğümüz acıyı, bugün bizzat biz yaşıyoruz. Daha bu halka neler yaşatacaksın. Yeter artık! Bizden daha ne istiyorsunuz? Bu zulüm politikanıza artık son verin” çağrısında bulundu.
Turan’ın yengesi Momê Turan, halkı için mücadele eden Ramazan Turan’ın suçsuz yere tutuklandığını dile getirdi, “Yaşlı haliyle 2 yıl boyunca cezaevinde tutuklu kaldı. Ramazan her zaman halkına bağlıydı ve öyle de anılacaktır. Biz Ramazan’ın neden öldüğünü halen bilmiyoruz. Susuzluktan mı veya açlıktan mı yaşamını yitirdi bilemiyoruz. Bu kadarı da olmaz. Bize neden bu zulüm reva görülüyor? Bir insan ölüyor ama ambulans, cenaze aracı, tabut verilmiyor ve yıkanmasına izin verilmiyor. Bunun ötesi yok artık. Bir insana ölümden başka ne yapacaklar merak ediyorum. Bizler yitirdiğimiz canlarımızın parçalarını dahi halen bulmamış insanlarız. Tüm bunlara rağmen hala halkımızla birlikteyiz. Hasta tutuklular serbest bırakılsın ve tedavileri yapılsın. Cezaevlerinin kapıları açılsın ve bizler de topraklarımızda özgürce yaşayalım” dedi.