Bu yıl 29. kez gerçekleşecek İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası’nın teması “Sokak” oldu. İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası, atölye, panel, forum gibi farklı etkinliklerle düzenlenecek.
İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası bu yıl 29. kez düzenlenecek. Bu yılki İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası’nın teması “Sokak” oldu.
İstanbul LGBTİ+ Onur Haftası, atölye, panel, forum gibi farklı etkinliklerle düzenlenecek. Geçen yılın teması “Ben neredeyim”di.
“Geceleri de sokakları da meydanları da terk etmiyoruz” başlığıyla yayımlanan temanın açıklamasında “Sokaktayız, çarktayız, işteyiz, yoldayız, eylemdeyiz; sokakta yaşıyoruz ya da uyuyoruz, bazen geziyoruz, tozuyoruz. Sokağı da eve taşıyoruz, bazen ev sokakla doluyor” denildi.
“Fobikler kaç kaç kaç, ibneler geliyor” diye kaydedilen açıklamada, “Hareketin ilk adımlarını attığı, bazen kaldırımda oturup soluklandığı ancak her zaman izini bıraktığı noktayı bu sene temamıza taşıyoruz: Sokak” diye belirtildi.
‘UMUTSUZLUĞA KAPILDIĞINDA KALABALIĞIMIZI HATIRLA’
“Umutsuzluğa kapıldığında kalabalığımızı hatırla” denilerek, pandemide Küçük Bayram Sokak’ta çalışan seks işçilerinin yerlerinden edildiği hatırlatılarak şunlar söylendi: “Yine pandemi ile birlikte eskiden daha rahat gullüm alıkabildiğimiz sokaklar, parklar, tüm kamusal alanlar git gide güvensizleşti. Her geçen gün daha da erken saate çekilen sokağa çıkma kısıtlamaları ile birlikte çark için ne zaman ne de alan bırakıldı. Yıllardır süren ve artan baskıya rağmen, gelen tüm yasaklara ve zorla yerinden edilmelere rağmen sokak lubunyadır, transtır, biseksüeldir, lezbiyendir, aseksüeldir, nonbinary’dir, artıdır; sokak alıkmaktır, alıktırmaktır, ele avuca sığmaz!”
‘NEFRETE İNAT YAŞASIN HAYAT’
İstanbul Sözleşmesi’ne de vurgu yapılan açıklamada, “Gözaltına alınmanın kolay, sokağa çıkmanın zor hale geldiği şu dönemde; bayraklarımız, dövizlerimiz ve renklerinden korktukları her nesne sorun haline getirildi, hedef gösterildi ve baskı artırmak için bahane olarak kullandıkları bir araca dönüştü. Kadınları ve LGBTİ+’ları evde ve sokakta koruyan İstanbul Sözleşmesi’nden, varoluşlarımız bahane edilerek çıkıldı. Bizler takıp takıştırdığımız, alanlara taşıdığımız bayraklarımızı, dövizlerimizi elimizden bırakmayacağız. İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğiz. Yürüdüğümüz her sokak bizim, her yürüyüşümüz onur yürüyüşüdür” diye belirtildi.
‘SOKAK’
Açıklamada niçin “sokak” temasının seçildiği şöyle ifade edildi:
“Sokak görecelidir, sokak kesişimseldir, kendi dili olan bir alt kültürü vardır. Bazen “yersiz, yurtsuz”a, bir kediye, bir köpeğe yaşam alanı oluşturur. Her sokağın herkes için erişilebilir olmadığı gerçeğini de unutmamak gerekir. Gecekonduların yanında yükselen plazalarıyla, kimileri için özgürleştirici olurken kimilerini kısıtlamasıyla, bazılarımız için tetikleyici olabilirken bazılarımızı iyileştirmesiyle, tüm karşıtlıkların bir aradalığı ile bir mozaik sokak… Bazen bilir bazen bilemezsin, bir sabah çok tanıdık aynı günün akşamında yabancı olabilir. Herkesin farklı deneyimlediği, farklı duygular hissettiği bir yaşam alanıdır.
“Bazen çarka çıktığımız, bazen elimizde birayla alıktığımız, bazen hiç yürümemiş olsak bile hep bir anlamı olduğunu bildiğimiz sokaklarımıza kısıtlamaların bitmek bilmediği şu günlerde göz kırpıyoruz. Kimi zaman gündüzü daha karanlık, gecesi daha aydınlık olabilen; kimimize güvenli alan olurken bazılarımız için güvensiz kalabilen; varlığı sürekli akışan, dönüşen; kimimizin evi, kimimizin tehdidi olan sokaklarda biriken lubunya tarihinin sayfaları arasında bir yolculuğa çıkıyoruz.”