“2024 1 Mayıs’ı yaklaşırken İstanbul’un işçi, emekçi bölgelerinde, kent meydanlarında 1 Mayıs çalışmaları hız kazanmış durumda. 2024 1 Mayıs Taksim Platformu olarak Taksim’de olacağımızı ilan etmemizin ardından DİSK-KESK gibi işçi konfederasyonları ve bağımsız, mücadeleci bir dizi sendika da bu yıl Taksim’de olacağını ilan etti. Son 10 gündür yoğunlaşan Taksim 1 Mayıs çalışmalarının ardından, işçi sınıfı ve emekçilerde uzun bir süredir birikmiş olan toplumsal öfke ve enerjinin Taksim Meydanı’na kitlesel olarak akmasının önünü kesmek için sermaye ve iktidar cephesinden açıklamalar gelmeye başladı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, asgari ücretin açlık sınırına eşitlendiği bugünlerde, sermaye sınıfının işçi ücretlerini enflasyonun nedeni olduğu yalanına Türk-İş Başkanı’nın, “Önce enflasyon düşsün, Temmuz’da asgari ücrete zam yapılmasın” diyerek dahil olduğu bir toplantı gerçekleşti. O toplantıda bakan, “İşçinin, emekçinin ve çalışanların alın terinin Taksim Meydanı’na sığmayacak kadar büyüktür. 1977 yılında Taksim’de kaybettiğimiz 34 işçimizi, emekçimizi rahmetle yad ediyorum. Ancak Taksim’de hayatlarını kaybeden emekçilerimizin isimlerini bile hatırlamayanların, onların aziz hatıralarını kullanarak, bu alanda kitlesel kutlama inadı, 1 Mayıs’ın dayanışma ruhunu zedelemektedir. Bildiğiniz gibi, 1 Mayıs’ta kaybettiğimiz canlarımızı Taksim’de anmak için sendikalarımıza, sınırlı katılımlarına izin verilmektedir” ifadeleri ile Taksim’de gerçekleşen kitlesel kutlama ve gösterilerin sermaye cephesini korkuttuğunu bir dizi çarpıtılmış ifade ile ortaya koymuştur. İşçi cinayetlerinde dünyanın en üst sıralarında yer alan, işçi emekçileri kölece koşullarda çalıştıran, sefalet ücretlerine mahkum eden bu düzenin sahiplerinden işçi, emekçilerin alacağı bir nasihat yoktur.
Bu topraklarda süren sınıflar mücadelesidir. Bunun bir tarafında elinde ekonomik, politik iktidarı bulunduran sermaye egemenliği diğer tarafta ise her şeyi üretip hiçbir şeyi olmayan milyonlardan oluşan işçi sınıfıdır. İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’ın nasıl ve nerede kutlanacağına işçi sınıfı kendisi karar verir. 1977’den bugüne 1 Mayıs alanı Taksim Meydanı ile özdeşleşmiştir. 77 1 Mayıs’ındaki katliamı ağzına alarak Taksim’i engellemek isteyenler bu katliamın faili olan sermaye sınıfının temsilcileridir.
Bu yıl emek, meslek örgütleri, demokratik kitle örgütleri ve devrimci, sosyalist güçler 1 Mayıs’a dair kararını açıklamıştır. 2024 1 Mayıs’ı bu yıl da işçi sınıfının, emekçilerin, emekten yana olan tüm güçlerin kendi talepleriyle kitlesel ve görkemli bir şekilde Taksim’de kutlanacaktır.
Çalışma Bakanı’nın bugün yaptığı açıklamalar işçi, emekçilerin Taksim’de kitlesel ve birleşik bir şekilde buluşmasından duyduğu korkunun ifade edilmesidir. Bu açıklama ve çarpıtmalar geçmişten bu yana süregelen yalan ve çarpıtmaların, yasakçı anlayışın bir devamıdır. 1 Mayıs’ın adresi Taksim’dir! Tüm işçi emekçileri, bu düzene karşı olan herkesi 1 Mayıs’ı tarihsel ve sınıfsal özüne uygun bir şekilde kutlamak için Taksim Meydanı’na çağırıyoruz!”
