Asgari Ücret Tespit Komisyonunun son toplantısını gerçekleştirmesinin ardından 2021 yılı asgari ücreti brüt 3 bin 577 lira 50 kuruş, net 2 bin 825 lira 90 kuruş olarak belirlendi
Bu yıl asgari ücret pazarlığı masası, koronavirüs pandemisinin etkisiyle milyonlarca kişinin işsiz kaldığı, zamlar karşısında ücretlerin eridiği, salgın koşullarında çalışan emekçilerin hasta olmak ile aç kalmak arasında seçim yapmaya zorlandığı bir dönemde kuruldu. 7 milyona ulaşan asgari ücretlinin yanı sıra tüm ücretli emekçileri ilgilendiren asgari ücret görüşmelerinin sonuncusunun gerçekleşmesinin ardından açıklanan rakam 2 bin 825 lira 90 kuruş oldu
Ortak talep vergi alınmamasıydı
Üç konfederasyonun ortaklaştığı talepler asgari ücretin vergiden muaf tutulması, 4 kişilik bir ailenin ihtiyaçları hesaplanarak insan onuruna yakışacak bir ücret olarak belirlenmesi oldu. Asgari ücretin 3 bin TL’nin altına düşmemesi konusunda genel bir kabul vardı. Ancak DİSK asgari ücretin en az 3 bin 800 TL olmasını talep ederken Türk-İş ve Hak-İş herhangi bir rakam gündeme getirmedi. Asgari ücret komisyonunda yer alan Türk-İş’in tutumu “Önce sizin teklifinizi görelim” oldu. Türk-İş Başkanı asgari ücretin belirlenmesinden bir gün önce 3 bin TL altında bir teklifi kabu etmeyeceklerini açıkladı.
Hükümet ve işverenler anlaştı: AGİ dahil 2 Bin 825 TL
Türk-İş’in beklediği teklif, dün hükümet ve patronlar tarafından imzalanan yeni asgari ücret kararı ile öğrenildi. Türk-İş karara ‘muhalif’ kaldı. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, toplantı sonrası yaptığı açıklamada 2021 yılında uygulanacak asgari ücretin bekar bir işçi için brüt 3 bin 527 TL 50 kuruş, net 2 bin 825 lira 90 kuruş olarak belirlendiğini açıkladı.
DİSK, KESK ve Hak-İş belirlenen asgari ücrete tepki gösterdi
DİSK, KESK ve Hak-İş, net 2 bin 825 TL olarak belirlenen asgari ücretin yetersizliğine vurgu yaparak işçilerin ailesi ile birlikte enflasyon karşısında ezdirilmesine tepki gösterdi.
DİSK: Son derece yetersiz bir ücret
DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu açıklamasında, “Asgari ücret bir kez daha enflasyon karşısında, dolar-altın fiyatları karşısında gerileyen, ‘büyüyoruz, milli gelir artıyor’ diyorlar ya, milli gelirden, büyümeden hiçbir biçimde payını alamayan, işçinin ailesi ile birlikte geçinmesi açısından son derece yetersiz bir ücret olarak açıklanmıştır” dedi.
Çerkezoğlu: Bu dava burada bitmez, 1 Ocak’tan itibaren mücadeleye devam
Saat 11:00’de başlayan ve 9 farklı şehirde eş zamanlı gerçekleştirilen basın açıklamasının hemen ardından açıklanan asgari ücrete karşılık Çerkezoğlu şunları söyledi:
“Aldığımız bilgilere göre, Çalışma Bakanı’nın en önemli vurgusu ‘Enflasyona ezdirmedik’ demiş. Türkiye’de enflasyonun ne olduğunu, işçilerin, emekçilerin, halkın nasıl yoksullaştığını bu ülkede yaşayan herkes her gün bakkala, manava, pazara gittiğinde, evine ekmek götürmek istediğinde yaşıyor ve biliyor. Açıklanan resmi enflasyon rakamları özellikle de gıda enflasyonu biraz önce de ifade ettim; asgari ücretlinin en önemli gider kalemi olan gıda enflasyonu daha kasım ayında yüzde 21’in üzerindeydi. Yıl sonunda resmi rakamla bile en az yüzde 25 olacağını herkes biliyor. Ama gerçek enflasyon, yani bizim kendi hayatımızda yaşadığımız enflasyon çok daha yüksek. Asgari ücret bir kez daha enflasyon karşısında, dolar-altın fiyatları karşısında gerileyen, ‘büyüyoruz, milli gelir artıyor’ diyorlar ya, milli gelirden, büyümeden hiçbir biçimde payını alamayan, işçinin ailesi ile birlikte geçinmesi açısından son derece yetersiz bir ücret olarak açıklanmıştır.
İşçiler bir kez daha açlığa, sefalete mahkum ettiniz. Bu mu adaletiniz? Bu mu, bu ülkenin tüm değerlerini üreten işçiye, emekçiye reva gördüğünüz asgari ücret. Bu asla kabul edilemez. Bu adaletli değildir. Hakkaniyetli değildir, insaniyetli değildir. Ticaret Odası Başkanı’nın sözünü bir kez daha teyit ettiniz. Bu ülkenin işçisine emekçisini açlığa mahkum ettiniz. Ama bilin ki asgari ücreti sizin keyfiyetinize bırakmayacağız. Bilin ki bu dava burada bitmez. Bilin ki bu hesap burada bitmez. Biz net bir şekilde söylüyoruz: 1 Ocak’tan itibaren başta asgari ücret ve civarın da ücret alan sendikalı ve sendikasız işçilerle beraber bu ücreti değiştirmek, yükseltmek ve insan onuruna yaraşır bir ücret haline getirmek için mücadeleye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
KESK’ten tepki
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) tarafından Twitter’dan yapılan açıklamada, “5’li müteahhite vergi affı için para var! Kaçak saraya her gün 10 milyon TL para var! Kanal İstanbul ihaneti için para var. Alınteri ile yaşam savaşı veren asgari ücretliye yok..!” denildi.
👉Açlık sınırı 2360 TL!
👉Yoksulluk sınırı 8165 TL!
👉#asgariucret 2 bin 825 lira 90 kuruş!
🖐5'li müteahhite vergi affı için para var!
🖐Kaçak saraya her gün 10 milyon TL para var!
🖐Kanal İstanbul ihaneti için para var.
Alınteri ile yaşam savaşı veren asgari ücretliye yok..! pic.twitter.com/HSnemH5iBh— KESK (@KESK1995) December 28, 2020
HAK-İŞ: Asgari ücretteki artış önemli ancak yeterli değil
Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan, 2021 yılı için net 2.825 TL olarak belirlenen asgari ücretteki artışın önemli ancak yeterli olmadığını belirterek, “Gelir dağılımındaki adaletsizliği gidermek için kullanılması gereken temel bir sosyal politika aracı olan asgari ücretteki artış, önemli olmakla birlikte pandemi nedeniyle yaşadığımız olağanüstü koşullar dikkate alındığında beklentileri karşılamamıştır” dedi.
Asgari ücretteki artışın, enflasyonun üzerine denk gelen, önemli ancak yeterli bir artış olmadığını söyleyen Arslan “Gelir dağılımındaki adaletsizliği gidermek için kullanılması gereken temel bir sosyal politika aracı olan asgari ücretteki artış önemli olmakla birlikte, pandemi nedeniyle yaşadığımız olağanüstü koşullar dikkate alındığında beklentileri ve asgari yaşam standardını karşılamaktan uzak kalmıştır” dedi.
Asgari ücretin, yaşam standardının ve gelir dağılımının önemli bir unsuru olduğunu söyleyen Arslan şöyle devam etti: “Asgari ücret, ücretlerin minimum düzeyini belirleme aracıdır. Ancak ülkemizde uygulanan asgari ücret maalesef bir standart oluşturmaktan uzak bulunmaktadır. Hükümetimizin çalışma hayatına yönelik aldığı bütün önlem ve tedbirlere rağmen, pandemi koşulları nedeniyle bazı sektörlerde çalışanların mağdur olduğu, iş ve gelir kaybı yaşadığı kritik bir süreç yaşandığı bilinmektedir. Açlık ve yoksulluk araştırmalarında ortaya çıkan rakamlar dikkate alındığında yapılan artışın asgari ücretli bir ailenin yaşam şartlarının ne kadar zor olduğunu ortaya koymaktadır. Asgari ücret belirlenirken bu mağduriyetleri giderecek, çalışan ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir ücret olması en büyük beklentimizdi.”
2021 yılı için geçerli olacak asgari ücret konusunda üç işçi konfederasyonunun ortak açıklamada bulunarak, asgari ücretin ilkesel kriterlerini ve insan onuruna yaraşır bir seviyede belirlenmesi için talepleri ilettiklerini aktaran Arslan “Ancak gelinen noktada, taleplerimizin tam olarak karşılanmadığını görüyoruz. Hak-İş olarak, asgari ücrete ilişkin başından beri dile getirdiğimiz taleplerimizi bir kez daha ifade etmek istiyoruz, asgari ücret Asgari Geçim İndirimi (AGİ) hariç ve net olarak açıklanmalıdır, asgari ücret belirlenirken yılsonunda gerçekleşen enflasyon oranları dikkate alınmalı ve bu oranın üzerine iyileştirme ve refah payı ilave edilmelidir” dedi.
Asgari ücretin üzerindeki vergi yükünün kaldırılmasını, ücretlerin asgari ücrete tekabül eden kısmının vergiden muaf olmasını talep ettiklerini dile getiren Arslan şunları söyledi: “Açıklanan rakam, konfederasyonlar tarafından geçen yıl başlatılan ve bu yıl devam ettirilen sürecin toplumun refahını sağlamak ve çalışanların gelir düzeyini artırmak için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. İşçilerin beklentilerinin tam olarak karşılandığı bir asgari ücret hayırlı olacaktır.”
Türk-İş: Karara katılmıyoruz
Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, 2021 için belirlenen net asgari ücretin, yetersiz ve işçilerin beklentilerini karşılamaktan uzak olduğunu söyledi.
Irgat, 2021’de geçerli olacak asgari ücretin, işveren ve hükümet kesimi temsilcileri tarafından oy çokluğuyla belirlendiğini, işçi kesimi olarak alınan karara katılmadıklarını dile getirdi.
Asgari ücret çalışmalarında, işçi kesimi olarak öncelikle çalışanların kendileri ve aileleri için insan onuruna yaraşır gelir elde etmeleri için çaba gösterdiklerini öne süren Irgat, “Komisyonun görevlendirdiği TÜİK, bekar bir işçinin yaşama maliyetini Kasım 2020 itibarıyla 2792 lira olarak belirledi ama bu hesaplamanın içinde ailenin harcamaları yoktu. Aralık ayında gerçekleşecek enflasyon oranı da yoktu. Ayrıca, 2021 yılında temel fiyat artışları da dikkate alınmamıştı bu belirlemede” dedi.
Irgat, işveren ve hükümet kesimi temsilcilerinin net 3 bin liranın üzerinde bir rakam teklif etmelerini beklediklerini aktararak, “Birlikte belirledikleri net asgari ücret yetersizdir, işçilerin beklentilerini karşılamaktan uzaktır. Asgari ücret daha tepsit edilirken eksiktir. Bugünün geçim şartlarına bile yetmeyecek oranda bir rakam tespit edilmiştir. İnsan onuruna yaraşır bir ücret, bizim de taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelerin en önemli maddelerinden birisi olarak yer almaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
Görüşlerini, 3 işçi konfederasyonu olarak 4 Aralık’tan itibaren kamuoyuna açıkladıklarını ve ilkelerini paylaştıklarını hatırlatan Irgat, şöyle devam etti:
“Asgari ücret belirleme çalışmalarında temel alınması gereken ilkelerimizi ortaya koyarak kamuoyuyla paylaştık. Maalesef işveren ve hükümet kesimi tarafından karşılık görmediğini anlıyoruz. İşçilerin, aileleriyle birlikte yine yoksullukla, geçim şartlarının her geçen gün artan ağırlığıyla karşı karşıya bırakıldığını anlıyoruz. Anayasamızda yer alan çalışanların geçim şartları yine dikkate alınmadı. Çalışanları 2021 yılında zor günler beklemektedir. Yine fedakarlığın, ücretlilerden beklendiğini görüyoruz.”
Irgat, komisyon çalışmalarında belirleyicinin, her zaman hükümetin yaklaşımı olduğunu öne sürerek, “Hükümetin tercihini, iktisaden dar ve sabit gelirli işçilerden yana kullanmadığını anlıyoruz. Asgari ücret alarak yaşamlarını zorlukla sürdürmek zorunda olan milyonlarca çalışan ve ailesi yine mağdur edilmiştir. İşveren ve hükümet kesimi tarafından belirlenen asgari ücretin, ülkeye sosyal taraflara yararlı olmasını diliyorum.” diye konuştu.
TİSK’ten yine “zor koşullar” karnesi
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol, “Komisyon, çalışanların durumunu ve işletmelerin geleceğini de dikkate alarak zor koşullarda kararını verdi.” dedi.
Akkol, komisyonun en dengeli asgari ücreti belirlemek için haftalardır çalıştığını söyleyerek, enflasyon, işsizlik, kayıt dışı ile mücadele, iş gücü maliyetleri, ülkeye yeni yatırım çekme gibi birden çok kriterin hesaba katılarak asgari ücretin belirlendiğini iddia etti.
Akkol, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ne yazık ki salgın kaynaklı sıkıntılar henüz bitmedi dünyada, ülkemizde de devam ediyor. Salgında ikinci dalga sebebiyle hizmetler başta olmak üzere birçok sektörde işletmeler zor durumda ve faaliyetlerini küçültmek zorunda kaldı. Komisyon, çalışanların durumunu ve işletmelerin geleceğini de dikkate alarak zor koşullarda kararını verdi. Sayın Bakanımızın da ifade ettiği gibi enflasyonun 7 puan üzerinde bir refah payı ile nihai kararını vermiş oldu. Alınan kararın ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum.”