Türkiye’nin 2005’ten bu yana ithal ettiği plastik çöp miktarı 173 kat arttı. Plastik çöp ithalatındaki yüksek rakamlar, “Türkiye, dünyanın çöp sömürgesi haline getirildi” değerlendirmelerine yol açtı.
Polietilen içeren plastik ithalatı yasağı ikinci ayında geri çekilirken karışık atık ithalatı yasağı ise “Yasaklı ürün kodları değiştirilerek” aşılıyor. İngiltere’den Türkiye’ye gelen plastik atık, yasak öncesine göre 4 bin ton arttı.
Birgün Gazetesi’nden Mustafa Bildircin’in haberine göre, iktidar, polietilen maddesini içeren plastik maddelerin ithalatına yönelik getirilen yasağın da arkasında durmadı. Çevre örgütlerinin, siyasilerin ve yurttaşların baskısıyla mayıs ayında getirilen yasak, temmuz ayında kaldırıldı. Yasağın, “Ankara’daki tesirli çevrelerin baskısı sonucunda” kaldırıldığı iddia edildi. CHP Milletvekili Murat Bakan da “İki ay içinde sermayenin yürüttüğü lobi sonucunda yasak kararından cayıldı. Sanki yasak kararı uygulanmış gibi apar topar yasak yeniden kaldırıldı” dedi.
Her geçen yıl artıyor
Plastik sektörünün, “Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa varank üzerinden yürüttüğü lobi faaliyetleri” nedeniyle polietilen ithalat yasağı kaldırılırken karışık atık ithalatı yasağının ise uygulandığı süre boyunca etkisiz olduğu verilerle ortaya konuldu. 1 Ocak itibarıyla karışık atık ithalatı yasaklanmasına karşın Ocak 2020’de 14 bin 335 ton gelen plastik atığın, Ocak 2021’de 18 bin 268 tona çıktığı da belirlendi.
Avrupa Çevre Ajansı, atık olarak nitelenen ve işlenemeyen plastik atıkları işlenebilir malzeme adı altında yasa dışı bir şekilde Türkiye’ye ihraç ettiği gerekçesiyle bazı firmalara yönelik araştırma başlattı. Türkiye’nin bazı türlerdeki plastik atıkların ithalatını yasaklaması nedeniyle işletmecilerin atıkları yanlış tanımlamaya teşvik edilmiş olabileceği endişesi üzerinde durulduğu bildirildi. İngiltere’deki ihracatçıların atıkları, “19 12 04 kodlu yasaklanmış atıklar” olarak değil, “15 01 02 kodlu plastik ambalaj atıkları” olarak sınıflandırarak kuralları çiğnemiş olabileceği belirtildi. Yasağa karşın artan ithalat miktarını değerlendiren CHP Milletvekili Murat Bakan, “Türkiye’ye çöp kaçakçılığı yapılmış. Bu durum, iktidar ve sektör tarafından izaha muhtaç” diye konuştu.
Basel sözleşmesi çeşitli yollarla delindi
Bakan, Interpol’ün 2020’de yayımladığı ve Türkiye’nin de içinde bulunduğu suç rotası raporunun bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
Türkiye’nin suç rotalarına dahil olduğunun altını çizen Bakan, şunları söyledi:
“Basel Sözleşmesi tüm ülkeler tarafından çeşitli yollarla deliniyor. Çevre Ajansı’nın uyarıları ve dikkat çektiği veriler, Interpol’ün suç rotaları raporu ve limanlarımızda bekleyen 10 binlerce ton çöp bu delinmenin kanıtıdır. Tüm bunlar olurken ise iktidar aldığı kararın arkasında iki ay bile duramadı. Bu geri adımı tahmin etmiştik. Zira devletin denetleyemediğini yasaklama yoluna gittiğini söylemiş, bu yasak kararının, geri dönüşüm sektörü açısından birtakım yeni çıkış yollarının aranacağı anlamına geldiğine de dikkat çekmiştik.
Sermayedarlar açıklama yaptı
Nitekim iki ay içinde sermayenin yürüttüğü lobi sonucunda yasak kararından cayıldı. Sanki yasak kararı uygulanmış gibi apar topar yasak yeniden kaldırıldı. Resmi Gazete’de karar yayımlanıyor, sabahın erken saatinde plastik sanayicileri basına teşekkür açıklaması geçiyor. Hükümetten gelmeyen açıklama, sermayedarlardan geliyor. Böyle devlet yönetilmez.”
Tarlalara ve su kaynaklarına atılıyor
Çevre örgütü Greenpeace tarafından geçtiğimiz aylarda yayımlanan bir rapora göre, geçen yıl İngiltere’deki plastik atıkların yaklaşık yüzde 40’ı Türkiye’ye ihraç edildi ve yasa dışı yollarla toplanıp yakıldı. Raporda İngiltere’nin 2020 yılında Türkiye’ye ihraç ettiği plastik atıkların 210 bin ton civarında olduğu söylenirken araştırmacılar, atıkların Türkiye’de geri dönüştürülmek yerine, bir kısmının yollara, tarlalara ve su kaynaklarına atıldığını ve buralarda yakıldığını tespit etti.