15.5 C
İstanbul
12 Ekim Pazar, 2025
spot_img

190 gündür direnen Kenan Güngördü Ankara yürüyüşünün ardından Ege kıyılarına yürüyecek

190 gündür KHK ile atıldığı Zeytinburnu Belediyesi’ndeki işine dönme talebiyle direnişini sürdüren Kenan Güngördü, İstanbul’dan Ankara’ya gerçekleştirdikleri yürüyüşün ardından bu sefer de Ege kıyılarına yürüyüş başlatacağını duyurdu.

20 yıldır taşeron olarak çalıştığı İstanbul Zeytinburnu Belediyesi’nden Nisan 2018’de çıkarılan 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile atılan Kenan Güngördü, “İşimi geri istiyorum” talebiyle belediye önünde sürdürdüğü direnişinin 174. günü olan 24 Eylül’de “Sabrımız Kalmadı İşimizi Geri İstiyoruz” şiarıyla İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş başlatmıştı.

Güvenlik soruşturması gerekçesiyle Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi’ndeki işinden atılan Sinan Yerdelen’in de katılımıyla gerçekleşen yürüyüşte işçiler her şehirdeki işçi direnişleriyle buluşarak ilerlemiş, 30 Eylül’de giriş yaptıkları Ankara’da karşılaştıkları gözaltı ve engellemelere karşın eylemlerini sürdürerek 2 Ekim’de HDP ve CHP’li milletvekillerinin de katılımıyla Meclis’te basın açıklaması yapmışlardı.

Kenan Güngördü, direnişinin 188. günü olan 13 Ekim’de Zeytinburnu Belediyesi önünde KESK İstanbul Şubeler Platformu, 3.Havalimanı İşçileriyle Dayanışma Platformu ve eylemleri süren işçilerin katılımıyla düzenlenen “KHK’lara Karşı Nasıl Örgütlenmeli” başlıklı forum öncesinde Ankara yürüyüşlerine ilişkin basın açıklaması yaptı. Ardından dün (14 Ekim) ise sosyal medya hesabından paylaştığı duyuruda, “Bizlere bu ülkede yaşamayı zehir etmeye çalışan bu düzene karşı terk etmeyeceğiz buradayız demek için EGE KIYILARINA YÜRÜYECEĞİM” diyen Güngördü, “Yaşadığımız haksızlıklara ve zulme karşı artık susacak ve ölümü bekleyecek tek bir dakikamız kalmamıştır. Sürekli bir hareket ve sürekli eylemsellik gerektiren bir durumla yüz yüzeyiz” ifadelerini kullandı ve kamuoyuna da sessiz kalmama çağrısı yaptı.

Zeytinburnu Belediyesi direnişçisi Kenan Güngördü’nün açıklamasının tamamı şu şekilde:

“ DUYURU

Kamuoyuna ve siz değerli dostlarıma.

Türkiye’de verdiğim fiili ve hukuki mücadele kulakları sağır edecek şekilde yüksek sesle olmasına rağmen duymak istemeyen bir devlet anlayışıyla karşı karşıya kalmıştır. Bu yaşadığımız durum bekle ve öl politikasıdır. Ancak biz ölümü değil yaşamı, emeğin kutsallığı ve sevgiyi esas alan bir hayat düşüyle gözlerimizi açtığımız andan itibaren mücadele saflarında yer aldık. Yoksulluğa açlığa zulme ölüme ve her türden sömürüye karşı durduk. Ancak gelinen süreç herkese iş ekmek ve özgürlük şiarını yükseltmeyi zorunlu hale getirmiştir. Yaşadığımız haksızlıklara ve zulme karşı artık susacak ve ölümü bekleyecek tek bir dakikamız kalmamıştır. Sürekli bir hareket ve sürekli eylemsellik gerektiren bir durumla yüz yüzeyiz.

Ben tarihi görevimi yerine getirme ve olanlara karşı sessiz kalmamayı seçerek bu zulüm politikalarına DUR demeyi seçtim. Bundan sonrada böyle yaşamayı sürdüreceğim. Değerli kamuoyu, halkımız, emekçiler ve emek dostları; bu zulüm biz sessiz kaldığımız sürece bitmeyecek. Hatta artarak suskunluğumuzu bile boğacak bir aşamaya ulaşmaktadır. Hiç kimse ama hiç kimse bana bir şey olmaz diyerek yaşayamaz.

Böyle yaşamayı seçenler yarınlarda, tarih sayfalarında bu vahşet anındaki sessizliği bir kabus gibi üzerine çökecek ve her saniye korku ile gözlerini tavana dikerek uyanacaktır. Zaten şimdi yaşanılan bu değilde nedir ?

Tüm dostlarım şunu asla unutmasın ! Bir an evvel harekete geçmezsek eğer kalbimiz kuruyacak. Ölüm, işkence, açlıkla terbiye etme, yolsuzluk, yoksulluk göğe ulaşmışken ve hatta en demokratik haklarımıza saldıran bu zihniyeti durdurmanın yolu tek yumruk, tek yürek haline gelmektir. Bir adım geride durmak ihanetin ve korkaklığın ta kendisidir. Bu anlayış ve irade ile kısa süre sonra yeni bir eylem modeli başlatma ve harekete geçmeye karar verdim.

Bizlere bu ülkede yaşamayı zehir etmeye çalışan bu düzene karşı terk etmeyeceğiz buradayız demek için “EGE KIYILARINA YÜRÜYECEĞİM” Ya adalet ve demokrasi kazanacak yada bize bu ülkede yaşam hakkı tanımasanız da, tüm baskı ve zulüm politikalarınıza karşı dimdik ayaktayız. Ve hatta öldürseniz de buradayız, bu toprakları terk etmeyeceğiz ve demokratik cumhuriyeti biz inşa edeceğiz” diyeceğim. Ben onursuzca ölmek istemiyorum. Yaşam kazanacak İnsanlık ve demokrasi kazanacak Emek ve Alınteri kazanacak. ”

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN ŞUBAT SAYISI ÇIKTIspot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 222. SAYISI ÇIKTI!spot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,960AboneAbone Ol