Özgür Lise ve Kaldıraç Üniversite’nin Hatay’ın Samandağ ilçesinde örgütlediği 18. Kaldıraç Öğrenci Kampı ikinci gününü geride bıraktı. Öğrenciler güne sabahın ilk saatlerinde nar toplayarak başladı. Toplanan narlar Rihen Kadın Kooperatifi ile nar ekşisi üretiminde kullanılacak.
Kamp alanında birlikte yapılan kahvaltıdan sonra öğrenciler atölye ve dayanışma faaliyetleri için mahallelere dağıldı.
- Çizim Atölyesi / Mağaracık Mahallesi: Öğrenciler röprodüksiyon tekniğini öğrenerek kamp boyunca yapacakları duvar resimlerine başladı.
- Çocuklarla Drama Atölyesi / Mızraklı Mahallesi: Atölyenin ilk gününde egzersiz ve oyunlar gerçekleştirildi.
- Tiyatro Atölyesi / Yaylıca Mahallesi: Tiyatro oyundur, eylemdir, harekettir diyen öğrenciler atölyenin ilk gününde tiyatro tarihini ve hayatımızdaki yerini konuştu. tiyatroya giriş yapmak için oyun oynayıp hikayeler yazdı.
- Masal Atölyesi / Yaylıca Mahallesi: Hatice Mithat Can Dayanışma evinde çocuklar ve yetişkinlerle birlikte tiyatrocu ve yazar Cüneyt Uzunlar yürütücülüğüyle gerçekleştirildi. Atölyede tüm katılımcılar hem masal anlattılar hem de Uzunlar tarafından sunulan masalları dinlediler.
- Kent Planlama Atölyesi / Kamp Alanı: “Kent nedir, kentli olmak nedir? Değiştirmek için önce anlamak gereklidir.” diyen öğrenciler kavramlar üzerine tartışıp kolaj çalışması yaptı.
- Habercilik-Fotoğrafçılık Atölyesi / Kamp Alanı: Fotoğraf çekmeye “Neyi aktarmak istiyorum?” sorusuyla çıkmanın
Dayanışma faaliyetleri olarak Samandağ Dayanışma Evleri ile farklı mahallelerde haşere ilaçlama, sağlık taraması, çocuk etkinlikleri yapıldı.
Sadece inşaat değil, hedef yeniden inşa etmek…
TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi YK Üyesi Pelin Giritlioğlu, “Deprem, Bir Kentin İnşası: Antakya” panelini verdi. Giritlioğlu, 1999 depreminin ardından kentlerin depreme nasıl hazırlandığını şu şekilde aktardı:
- Kentsel dönüşüm değil rantsal dönüşüm yapıldı.
- Doğal varlıklar metalaştırıldı.
- Kamusal alanlar yapılaşmaya açıldı.
- Kıyılar ranta teslim edildi.
- Dolgu alanları ile kentlerin dirençleri azaltıldı.
- Afete dirençsiz rant kentleri yaratıldı.
Geçmişten gelen politikaların 6 Şubat’ta yaşanan depremlerin sonuçlarını belirlediğini kaydeden Giritlioğlu 6 Şubat depremlerinden sonra iktidarın hemen 126 No’lu Kararname ile deprem bölgesinde yerleşme ve yapılaşmanın önünün açıldığına dikkat çekti.
“Sadece binaların güvenli olması yetmez. Binalardan çıkıp adım atacağınız yer güvenli mi? Ana yolların, afet tahliye yollarının, doğalgaz-su-elektrik hattının, iletişim hatlarının da güvenli olması lazım.” diyen Giritlioğlu iktidarın sadece inşaata odaklanıp bunu “başarı” saydığını vurguladı.
Giritlioğlu, Antakya’nın yeniden inşasında uygulanacak ilkelerin halkın talepleri doğrultusunda çok yönlü bir çalışma ile olması gerektiğinin altını çizerek yapılması gerekenleri maddeler halinde sıraladı:
- Kentin altyapısı, yolları, sosyal donatı alanları, üretim alanları ile birlikte sistem olarak ele almak.
- Potansiyel hasar görülebilirlik dikkate alınarak güvenli, planlı, sağlıklı yerleşimler oluşturmak.
- Kent içi ve bölgeye erişilebilirliği güçlendirmek.
- Kamusal alanları, sosyal donatı alanlarını arttırmak.
- Afet toplanma alanlarını ve geçici yerleşim alanlarını belirleme ve hazır tutmak
- Altyapı ve ulaşımı afete hazır hale getirmek.
- Savunması grupların afete karşı güçlendirilmesini sağlamak.
- Barınma sorununa seçenekler sunmak.
- İklim krizlerini dikkate almak.
- Doğal varlıkları koruyup gözeterek, afetin etkilerini azaltma, dirençli kentler inşa etmek.
Unutma’k
Panelden sonra belgeselci ve fotoğrafçı Mehmet Antep, kampın ilk günü için yaptığı video ve ardından deprem sürecini anlatan “Unutma’k” belgeseli izlendi.