Tutuklu ve hükümlere kitap ulaştırmak için 2008 yılında bir grup gönüllü tarafından kurulan Dışarıda Deli Dalgalar İnisiyatifi, Olağanüstü Hâl (OHAL) ile birlikte cezaevlerinde hayata geçirilen keyfi kitap yasaklarına karşı harekete geçti. İnisiyatif üyeleri, “yasak” adı altında cezaevlerine alınmayan kitapları kaleme alacakları mektuplarla tutuklulara ulaştıracak. “Hapishanelere kitapları mektuplarda yolluyoruz” adıyla planlanan çalışma için inisiyatif üyeleri, 19 Kasım Pazar günü İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi’nde bir araya gelecek.

Çalışmalarına ilişkin bilgi veren inisiyatif üyesi Sevinç Koçak, cezaevlerine kitap gönderme zorluğu OHAL ile birlikte daha da arttığını söyledi. Cezaevlerine gönderdikleri birçok kitabın “yasak” adı altında alınmadığını belirten Koçak, şöyle devam etti: “Gönderdiğimiz kitaplar birçok hapishaneye alınmadı. İzmir Buca, Isparta, Kırıkkale, Hatay ve Siverek’te kitap yasağı var. Yine birçok hapishane de kitap yasağı uygulaması başlatıldı. Bu da şu demek; aslında dışarıda okuyan herkesi zaten içeri alıyorlar, içeriye de kitapları almayarak, bu bağı kesmeye çalışıyorlar. İnsanların kitapla ilişkileri kesildiği zaman, edebiyatla, sanatla, felsefe ile sosyoloji ile siyaset ile ilişkisini kesmiş olacak. İçerideki insanların da tek beslenme kaynağı kitaplardır. Dolayısıyla cezaevlerindeki insanların beslenme kaynağını kesiyorlar.”

“Her koşulda cezaevi duvarlarını kitaplar ile dövdük. Yasaklar bize vız gelir vız” diyen devam eden Koçak, şunları söyledi: “Madem o kitapları almıyorlar, bizde kitapları mektuplara dökerek ulaştıracağız. Herkesi bekliyoruz. Ne kadar kalabalık olursak, o kadar çok, öykü yazabiliriz. Gelecek arkadaşlardan herkes içinde kısa öyküler olan kitaplar getirsin. O öyküleri mektuplara yazalım. Mektuplara da şunu yazacağız. Öyküyü yazdıktan sonra, öykünün hangi kitaptan alındığını, yazarını ve altına da ‘Biz kitabı gönderemediğimiz için kitaptaki öyküyü size gönderiyoruz’ diye yazarak göndereceğiz.”

cezaevlerinde keyfi yasakların arttığına dikkat çeken Koçak, tutukluların mümkün mertebe dışarı ile tüm bağlarının kopartılmak istendiğine dile getirdi. Koçak, “Bunu her alanda uyguluyorlar. Kitapta yapıyor, kıyafette yapıyor. Devlet tüm nefes alma kanallarını tıkamaya çalışıyor. Mesela biz daha önce sonbahar yapraklarını mektupların arasına koyarak, tutuklularla yolluyorduk. Kitapların arasındaki yapraklara bile el koyuyorlardı. Çünkü hayat ile bağı olan hiçbir şeye tahammülleri yok. Bizde son bahar yaprak yasağına karşı, sonbahar yapraklarının resimlerini kartlara çizerek tekrar yolluyorduk. Şimdi de kitapları elle yazıp yollayacağız” dedi.

Tüm cezaevlerine “mektup kitap” göndermeyi amaçladıklarını dile getiren Koçak, şunları ifade etti: “Bildiğimiz tüm adreslere mektup yollamayı düşünüyoruz. Bizden mektup alan arkadaşlardan da şöyle bir ricamız var. Eğer takip ediyorlarsa bize mektup yolu ile bulundukları hapishanelerdeki arkadaşların isimlerini ve listelerini yollasınlar. Biz de mektup yollamış oluruz. Bizden talep ettikleri ihtiyaçları ve istedikleri yazarı iletsinler, bizler de tedarik etmeye çalışacağız.”