“Paranın, insana işletemeyeceği suç yoktur” der Thomas More “Ütopya” adlı kitabında.
Günümüzde siyaset aracılığı ile devlet kurumlarının gücünü ele geçirenlerin para uğruna neler yaptıklarını, elde ettiği gücü nasıl menfaati için kullandığına tanık oluyoruz.
Bir önceki yazımı okuduğunuzu düşünüyorum.
Okumadıysanız da özetle insanların sağlığı para uğruna hiçe sayılarak sahte ilaçlar üretildiğini ve dünyanın çeşitli ülkelerine ve bizatihi devlet kurumu olan Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) satıldığını yazmıştım.
Okuyamayan değerli okurlar için konuyu tekrar kısaca hatırlatmam yararlı olacaktır. Zira birazdan anlatacağım istifa dilekçesi ve sonrasında yaşananlar başka ülkede olsa değil bakan, hükümeti bile istifa ettirir.
Sosyal Güvenlik Kurumu’nda yurt dışı sağlık hizmetleri daire başkanı olarak görev yapan Fatih Çırakoğlu’nun istifa mektubuna ulaştım. Türkiye’de artık istifanın yerini “Affımı istedim” aldı. Hatta görevden alınanların teşekkür ettiğini dahi gördük.
Ancak Çırakoğlu istifa etmiş sadece bununla da kalmamış adeta kurumda yaşananları, kurulan düzeni ifşa etmişti.
Kendisine ulaştım ve istifa mektubunu sordum. Mektubu doğruladı. Mektubun içeriği hakkında sorular sordum cevaplamak istemediğini belirtti. Ben iddiaların peşine düştüm ve istifa mektubunda bulunan çoğu kişi ile görüştüm. Aynı zamanda kurumun içerisindeki kişilere iddiaları sordum.
Karşıma kocaman büyük rezalet çıktı.
Anlatayım…
Daire başkanı baskılardan dolayı akciğer kanseri olmuş
Fatih Çırakoğlu, 2019 yılında İbni Sina Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi müdür vekili olarak çalışırken Aralık 2021 tarihinde yurt dışı sağlık hizmetleri daire başkanı oldu. Görev aldığı ilk yıl ithal edilen ilaçlarda 240 milyon Avro tasarruf edildiğini belirtmiş mektubunda.
Sadece bir yılda tasarruf edilen rakam 240 milyon Avro!
Daire başkanı o kadar çok baskıya maruz kalmış ki iddiasına göre baskılardan ve mobbingden akciğer kanseri olmuş ve ameliyat geçirmiş.
Çırakoğlu’na göre kuruma ilk baskı GENOTEK isimli firmadan yapılıyor. Dünyada o zaman ulaşılması çok zor olan ve kemik iliği naklinde kullanılan “Melphalan” isimli ilacı SGK fiyatından daha pahalıya almaları isteniyor. Kurumu o dönemde Arjantin ile anlaşma sağlamış ama anlaşma bilgisi o zaman birileri tarafından eski AKP Milletvekili Şükrü Ayalan’a sızdırılmış.
“Şükrü Ayalan” ismini aklınızda tutun…
İstifa mektubunda aynen şu şekilde yer alıyor bu durum:
“Üretici olan Hernan firması stoklarındaki tüm ilacın Şükrü Ayalan ve ortağı Birol Taşkara’nın peşin para göndererek alındığını bildirdi. Biz başka bir aracı bulduk ve ilacı Hollanda’dan alıp, aldığı fiyata SGK’ya verdirdik. Kriz çözüldü ama Şükrü Ayalan’ın bize ve kuruma karşı kini de başladı.”
Araştırdım.
Bahse konu GENOTEK firmasının kurucusu Ticaret Sicil Gazetesi’ne göre Birol Taşkara. Firma daha sonra el değiştirmiş. Şu andaki sahibi ise Berk Deryal. Sonrasında Birol Taşkara bu firmadan ayrıldı.
Firma hakkında bilgi toplarken edindiğim bilgiye göre gelişen bir dizi olaylar sırasında Birol Taşkara’nın kafasına silah dayandığı ve 11 milyon Avro alındığı iddia edildi.
“İspat edilen her türlü yaptırıma razıyım”
AKP’li vekilin ortağı Birol Taşkara’yı aradım, yaşananları sordum.
Söz konusu iddiaları doğrulayarak yaşananların tamamı hakkında suç duyurusunda bulunduğunu daha sonra araya girenler olduğunu ve şikâyetini geri çektiğini anlattı.
GENOTEK firmasının o dönemde kendisine ait olduğunu aktardı ancak Şükrü Ayalan’ın firmasında ortaklık yapmadığını söyledi. O dönemde Ayalan’a sadece danışmanlık hizmeti verdiğini söyledi.
Bu iddiaların ardından bir de Şükrü Ayalan’ı aradım.
Birol Taşkara’nın kendisine “kazık attığını” söyledi. 50 Avroluk ilacı 3750 Avro’ya sattıkları iddiasını yalanladı. GENOTEK firmasında da danışmanlık yapmadığını söyledi. Kıbrıs’taki şirketin ise hiçbir iş yapamadan kapattığını anlattı. Hiç kimseyi de töhmet altında bırakmayacağını aktaran Ayalan, iddiaları reddetti.
Hatta televizyonda da anlattıklarımın tamamının doğru olmadığını, hiçbir şirkete danışmanlık yapmadığını, şeffaf olduğunu söyledi.
Gazeteci olarak “Araştırın” dedi. “Benim bir kişi ile ortaklığımı veya görüştüğümü ispat ederseniz her türlü yaptırıma razıyım” ifadelerini kullandı.
Burada virgül koyup yazının ilerleyen kısmında Şükrü Ayalan konusuna tekrar döneceğimizi belirtmek istiyorum.
İşte o suç duyurusu belgesi:
Kafasına silah dayadılar
Savcılığa yapılan suç duyurusuna göre eski AKP’li vekil Ayalan, 8 milyon Avro aldığı ortağının kafasına silah dayattı yetmedi, üstüne dövdürttü ve 3 milyon dolarlık senet imzalattı.
“Sen kimsin de iktidarın partisinin genel sekreter yardımcısının firmasına meydan okuyorsun”
Kurum yetkililerine yani SGK’ye Fatih Çırakoğlu’nun istifa mektubunda belirttiği veya belirtmediği başka hangi baskılar olduğunu sordum.
Tek tek sıraladılar.
Anlattıklarına göre bir gün AKP Genel Sekreter Yardımcısı Yasin Bölükbaşı aradı.
“Tamiep” isimli firma ile ilaç tedariki yapıyordu. Devlet için güzel işler de yapıyordu bu firma. Fatih Çırakoğlu’nu aradı ve 1.5 yıllık sipariş vermesini istedi. İbni Sina Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi müdür vekili olan Çırakoğlu, altı aylık siparişi alamayacağını söyledi. Firmanın diğer ortağı Sertaç adlı bir kişiydi.
Bu Sertaç adlı kişi, Fatih Çırakoğlu’na, “Sen kimsin de iktidar partisinin genel sekreter yardımcısının firmasına meydan okuyorsun” diyerek bağırdı ve kavga çıktı. Fatih Çırakoğlu da yumrukla karşılık verdi.
Bahse konu firma DFL İlaç Ecza Deposu adlı firmanın altında faaliyet gösteriyor. Ticaret Sicil Gazetesi’ne göre firma ortakları Sertaç Bahar ve Yasin Bölükbaşı…
Böyle olunca AKP Tanıtım ve Medya Başkan Yardımcısı Yasin Bölükbaşı ile görüştüm.
Altı aylık, bir yıllık siparişlerin söz konusu olmadığını dile getirdi. Böyle bir pazarlığa girebilmelerinin teknik olarak mümkün olmadığını söyledi. Söz konusu harcamalarda devlete çok büyük bir tasarruf sağladıklarını da söyledi. Ayalan’ın da içerisinde olduğu 50 Avro yerine 3 bin 750 Avro’ya ilaç alındığı iddialarını doğruladı.
Bakın doğruladı diyorum!
Ama AKP’li Şükrü Ayalan’ı da savundu.
“Rakamlarını bilmem ama Şükrü Bey çok ısrarcı olmadı o konuda” ifadelerini kullandı. “Fatih Bey iyi bürokrattı” diyen Yasin Bölükbaşı, “Ben de çok savaştım Murat Bey” dedi.
Fatih Çırakoğlu’nun istifa mektubunda, ilaç alımları için baskı yapmak adına cumhurbaşkanı Danışmanının danışmanı olan Eda Bıyık adlı bir kişinin aradığı belirtiliyordu.
Yine kurumu arayarak baskı yaptığı iddia edilen isim Bayram Bilgin bakan yardımcısı Ahmet Erdem referansıyla kuruma geldiği iddialar arasındaydı.
Buradaki tartışmalarla ilgili mahkeme halen devam ediyor.
Ama isimler bitmiyor.
Daha kimler kimler var yazacağım.
4 Ocak 2021