Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez, Türkiye’deki tarım politikalarını Evrensel’den Burcu Yıldırım’a değerlendirerek salgınla beraber üreticilerin yaşadığı ekonomik sorunlara dikkat çekti. Suiçmez, çiftçilere yeterince destek verilmezse önümüzdeki yıllarda kıtlık bir yana açlıkla mücadele edileceğine vurgu yaptı.
‘Çiftçiler 3,5 milyon hektar araziyi ekmekten vazgeçti’
Sagınla beraber sağlıklı ve dengeli beslenmenin yanında tarım ve gıda sektörünün de ön plana çıktığını belirten ZMO Genel Başkanı Baki Remzi Suiçmez, “Salgın haberleriyle beraber insanlar raflara koştu. O raflardaki ürünleri üretecek olan da çiftçilerimiz” dedi. 80’li yıllardan itibaren neoliberal politikalar ile tarım sektöründe dışa bağımlılığın arrtığını ve ciddi sorunlar yaşanmaya başladığını ifade eden Suiçmez, “Bu aşamada Tarım Bakanlığı kurumsal hafızasını kaybetti. Son yirmi yılda ise çifçilerimiz ekebilecekleri 3,5 milyon hektar tarım arazisini ekmekten vazgeçti” diye belirtti. Suiçmez, bunun nedenini ise girdi maliyetleri, zamanında ödenmeyen düşük destekler, kredi faizlerinin yüksek olması, çiftçinin borçlanıp tarlasını elden çıkartması olarak sıraladı.
Çiftçi kayıt sistemine kayıt olup destek almayı bekleyen 2 milyon 800 bin çiftçinin de yaklaşık 900 bininin destek almaktan da vazgeçip üretimi bıraktığını ifade eden Suiçmez, “Bu vazgeçişin bedeli de boşalan köyler başlayan göç ve kentlere yığılma olarak karşımıza çıkıyor” dedi.
‘Çiftçinin üretebilmesi için desteğe ihtiyacı var’
Sagının ekim, dikim, gübreleme ve ilaçlama yapılacağı zamana denk geldiğini hatırlatan Suiçmez, “Eğer çiftçi Mart- Nisan aylarında tarlasına, bahçesine gidemezse bir yıllık ürününü alamayacak demektir. Bu da gelecek yıla önemli bir gıda arzı sorununun yaşanacağını gösterir. Geçen yılların ürünleri olduğu için şuanda raflar dolu ama biz önmüzdeki yıllara bakmak zorundayız” diye konuştu. Çifçinin yeniden tarlasına dönüp üretimi arttırması için rahatlatıcı ekonomik koşuların yaratılması gerektiğini söyleyen Suiçmez, açıklanan ekonomik paketlerinde de çiftçinin unutulduğunu belirtti. Bakanlığın açıkladığı 2019 yılına ait ödemelerin ise salgınla mücadele edilmesi gibi sunulmasının yanlış olduğuna değinen Suiçmez, “Cuhurbaşkanı da yanlış bilgilendirilmiş herhalde, söylediği gibi 2020 yılının destekleri çiftçilere ödenmedi hatta 2019 yılının desteklerinin de tamamı ödenmedi” diyerek bu süreçte tarımsal üretim seferberliği ilan edilmesi çağrısı yaptı.
Bakanlık mazot alamayan çiftçiye ‘arazi verelim’ diyor
Bakan Pakdemirli ile yaptıkları görüşmede 2021 yılı için tarım desteklerinin gayri safi milli hasılanın yüzde 1’inin üstüne çıkmasını istediklerini dile getiren Suiçmez, “Ancak rutin önlemler alınıyor. Önlem olarak hazine arazilenin tarıma açılması gündeme geldi. 3,5 milyon hektar toprağı çiftçi ekmiyorken 2 bin 300 hektar yeni hazine arazisini tarıma açmak çözüm değil. Ki bu araziler de tarıma uygun değil ve açıldığı takdirde erozyona sebep olacaktır. Buna rağmen de açılacaksa burada üretilen ürünlerin alım garantisinin olup olmayacağını sorduk. 21 ilde ve 7 üründe destek olacağı cevabını aldık. Neden 21 il, neden 7 ürün bunlar hep soru işareti olarak karşımızda” diye konuştu. Tarımda temel girdinin mazot olduğunu ve mazotta KDV’nin indirilmesi gerektiğini söyleyen Suiçmez, “Hava yollarında KDV yüzde 18’den yüzde 1’e indirilmişken en temelgıda maddelerinin üretiminde kullanılan mazotta da KDV indirilmelidir. Ayrıca tohum, gübre, zirai ilaç, sulama suyu ve elektrik kullanımında düzenlemeler yapılıp en uygun hale getirilmelidir. Özelleştirilen elektirik şirketleri ile de sulama yapan çiftçiler, büyük bir borç ve faiz kısgacının içinde kaldı” dedi.
‘Pansuman önlemlerle kalıcı sorunlar çözülemez’
2019 yılının destelerinin tamamının verilip 2021 yılının da şimdiden belirlenmesi gerektiğini söyleyen Suiçmez, “Toprak Mahsülleri Ofisinin, Çaykur’un, Et ve Süt Kurumunun alım garantisi vermesi, ithalat yerine tohum ve gübre gibi ihtiyaçların ucuz ve yerli üretilmesi, çiftçilerin borçlarının ötelenmesi ve faizlerinin silinmesi, SGK ve Bağkur borçlarının da ötelenmesi gerekiyor. Pansuman önlemlerle kalıcı sorunlar çözülemez” diye vurguladı.
Girdi fiyatlarının enflasyonun üstünde olduğuna dikkat çeken Suiçmez, “Şu anda dünyadaki bütün ülkeler yeniden korumacı politikalara geri döndü. Bizim üretim aşamasından tüketim aşamasına kadar tüm sistemi yeniden kurgulayıp kamucu anlayışa geri dönmemiz gerekiyor” dedi.
Tarım alanlarının korunarak uygun destek, düşük girdilerle tarımsal planlamanın bir an önce hayata geçmesini talep eden Suiçmez, Türkiye’nin bütün tarımsal ürünlerde oranları değişmekle beraber dışarıya bağımlı olduğunu ifade etti. “Artık paramız olsa da dışardan ürün alamayacağız” diyen Suiçmez, “Kıtlık gündemde eğer yeni önlemler alınmaz ve çiftçi üretimden vazgeçmeye devam ederse açlıkla baş başa kalabiliriz” dedi.