KHK ile ihraç edildikleri için eylem yapan ve tutuklanan Yüksel direnişçilerinin kinci duruşmasında Acun Karadağ tahliye edilirken, 3 kişinin tutukluluk halinin devamına karar verildi.
Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edildikten sonra Ankara’nın Yüksel Caddesi’nde “İşimizi geri istiyoruz” eylemi düzenleyen ve 22 Ağustos’ta tutuklanan Acun Karadağ, Alev Şahin, Nazan Bozkurt, Mehmet Dersulu, Armağan Özbaş ve Mahmut Konuk’un 27 Ocak Çarşamba günü ikinci duruşması görüldü. Ankara 28. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu olan Acun Karadağ, Alev Şahin, Mehmet Dersulu ve Nazan Bozkurt duruşma salonuna getirildi.
Duruşmaya avukatların yanı sıra HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu da izleyici olarak katıldı.
Kimlik tespiti ardından savunma yapan tutuklu sanıklardan Alev Şahin, 1999 yılında gerçekleşen Düzce depremi ardından Mimar olmaya karar verdiğini anlattı. Şahin, “1999 yılında ben lise son sınıfta iken büyük deprem gerçekleşti. Çürük yapılardan kaynaklı binlerce insanımız betonlar altında kaldı. Daha o zaman mimar olmaya karar verdim. Hayatımda aldığım ilk ve tek talimat göçük altında sesimi duyan var mı diyen insanlarımızdan gelmişti” dedi. Bir gece yarısı KHK’li ihraç edildiğini aktaran Şahin, aynı gece işi için eylem yapacağını duyurduğunu ve direnmeye karar verdiğini belirtti.
‘İşim için direndim’
“Geceden sabaha kimden talimat alabilirim?” diye soran Şahin, “Kendi işim için direnirken işi ve ekmeği için direnen başka pek çok emekçi ile dayanışma gösterdim. Ve onlar da benim direnişimi ziyaret ettiler. Direnişimizin sesini duyurmak için kullandığımız araçlar suç unsuru gibi gösteriliyor. Dosyaya suç delili gibi sunulan tapeler, evimden alınan eşyalar aslında benim hayatımda işim için direnmekten ve işi için direnenlerle gösterdiğim dayanışmadan başka bir şey olmadığını ortaya koymaktadır” diye belirtti.
‘Dün çıplak aramaya maruz kaldım’
Gözaltına alındığında “Abla” lakaplı bir kadın polisin cinsel saldırı boyutuna varan işkencesine maruz kaldığını anlatan Şahin, şöyle devam etti: “Bunun için ‘İnsanlık onuru işkenceyi yenecek’ sloganı attım, savcı işkenceye uğramamı sorgulayacağına bunu suç unsuru gibi dosyamıza koydu. Dün de bu duruşma için Kayseri’den Sincan 3 No’lu L Tipi Hapishanesi’ne getirildiğimizde çıplak aramaya maruz bırakıldık.”
‘İçişleri Bakanı suçunu bastırıyor’
Tutuklu sanıklardan Acun Karadağ’da, şunları söyledi: “ ‘Tekli ringle gelmek istemiyorum’ şeklinde dilekçe vermeme rağmen tekli ringle getirildim. Dün Sincan 3 No’lu L Tipi Hapishanesi’nde çıplak arama işkencesine tabi tutulduk. Direnişimizin masum hak arama eylemi olmaktan çıktığını söylüyor iddianame. Hak arama eylemi özü itibariyle masumdur. Ne zaman masum olmaktan çıkmış olabilir bir hak arama eylemi? Defalarca gözaltına alındık, işkence gördük. Kesilen para cezaları iptal edildi, açılan davalardan beraat ettik. Ee ne olacak gördüğümüz işkencelere ilişkin davalar açılacak mı polislere? İçişleri Bakanı bu dosyayla işte bu suçlarını bastırıyor.”
Mehmet Dersulu ve Nazan Bozkurt savunmalarında suçlamaların asılsız olduğunu ve beraatlerini talep etti.
Avukat savunmaları ardından mütalaasını açıklayan iddia makamı tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi.
Bir tahliye
Kararını açıklayan mahkeme heyeti tutuklu sanıklardan Acun Karadağ’ın tahliyesine, Alev Şahin Mehmet Dersulu ve Nazan Bozkurt’un tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Bir sonraki duruşma 5 Nisan tarihine ertelendi.