Notice: Array to string conversion in /home/runcloud/webapps/app-direnisteyiz29/wp-content/plugins/td-cloud-library/includes/tdb_functions.php on line 459
21.8 C
İstanbul
16 Eylül Pazartesi, 2024
spot_img

Yüksel direnişçileri ‘yargılanıyor’: Korkmuyoruz siz de korkmayın

Yüksel’de tüm saldırılara rağmen eylemlere devam eden 2’si tutuklu 7 direnişçi 19 Ekim’de, “direndikleri” için hakim karşısına çıkacak. Direnişçilerden Esra Özakça ve Veli Saçılık, “Yüksel direnişi yargılanamaz” diyeceklerini kaydetti. 20 Ekim’de görülecek Nuriye ve Semih’in 3. duruşmasına da çağrı yapan direnişçiler, mahkemenin ve hükümetin köşeye sıkıştığına dikkat çekti.

OHAL KHK’sıyla ihraç edilmelerini direnişle karşılayan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’nın tutuklanmasının ardından mücadele arkadaşları onların yarım bırakmak zorunda kaldığı Yüksel Caddesi’nde direnişi sürdürüyor. Bugün Yüksel’de direniş 343. gününde.
Esra Özakça, Veli Saçılık, Acun Karadağ, Abidin Sırma, Nazife Onay, Nazan Bozkurt ve Erdoğan Canpolat, Yüksel’deki eylemlerden dolayı defalarca darp edilerek gözaltına alındı, işkence gördü. İşkenceci polislere soruşturma dahi açılmazken, Nazife Onay ve Nazan Bozkurt’un tutuklandığı dosyanın davası 19 Ekim Ankara Adliyesi 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. 7 direnişçi, “İşimi geri istiyorum” dediği için hakim karşısına çıkacak.
Mahkemede, “Yüksel direnişi yargılanamaz” sözünü yineleyeceklerinin altını çizen 148 gündür açlık grevinde olan Esra Özakça ve Veli Saçılık ETHA’ya konuştu. Direnişçiler, ancak korkusuzca direnilirse işkence görüntülerinin ortadan kalkacağını vurguladı.
ÖZAKÇA: YÜKSEL BİZİM DİRENME AZMİMİZİ ARTTIRIYOR
Direnişe başlarken bu mücadelede birçok şeyle karşılaşacaklarını bildiklerini söyleyen Esra Özakça, Nuriye ve Semih’in tutsak edilmesinin ardından işkencenin boyutlarının giderek arttığına dikkat çekti. “Bizi sindirmek, boyun eğdirmek için denemedik yol kalmadı” diyen Özakça, Yüksel’de artan saldırıları hatırlattı ve “Yüksel’de bizim direnme azmimizi arttırıyor” dedi. Çünkü taleplerin çok haklı olduğunu söyleyen Esra Özakça, şöyle devam etti: “İnatlaşmıyoruz. Hakkımız olanı geri istemekte ısrar ediyoruz. Nuriye ve Semih haklarını almak istiyorlar. Bu talebin, bu direnişin bu kadar yankı bulmasının nedeni de bu. 19 Ekim’de duruşmamız olacak. ‘Yüksel direnişi yargılanamaz’ diyeceğiz birkez daha. Bütün saldırılar boşa çıkacak ve mutlaka kazanacağız.”
SAÇILIK: AMAÇ PROTESTO EDENLERİ BU YÖNTEMLE SİNDİRMEK
Veli Saçılık, “örgüt propagandası”, “örgüt üyeliği”nden dava açıldığını belirtti. Saçılık, “Benimle ilgili dosyada Yüksel Caddesi’ndeki eylemlerin dışında birşey yok, soruyoruz söylemiyorlar. Kendi katıldığım eylemleri sosyal medyada paylaştığım için ‘üyelik’ ve ‘propaganda’dan dava açmışlar” dedi. Saçılık, “İddiadan, delilden uzak bir dosya. Amacı çok net, OHAL’i, KHK’ları protesto edenleri bu yöntemle sindirmek. Asıl biz onları yargılayacağız” diye konuştu.
Saçılık, “Gözdağı vermek istiyorlar. Genel anlamda, ‘çok direnirseniz aranızdan bazılarını tutuklarız’ demeye böyle de herkesi korkutmaya çalışıyorlar ifadesini kullandı” Cuma günü 3 kişiyle yapılan eylemde polisin gülerek üzerilerine gaz sıktığı fotoğraf karesine işaret eden Saçılık, “sokağa çıkarsanız sizde bunla karşılaşırsınız” mesajının verilmek istendiğini belirtti. Saçılık, şu ifadeleri kullandı: “Biz korkmuyoruz ama kimsede korkmasın. Korkmadığımız takdirde bu sahneler, işkence görüntüleri ortadan kalkacak. 19 Ekim’de herkesi bu mahkemeye katılmaya çağırıyorum.”
‘TÜM DEMOKRATLAR OLARAK NURİYE VE SEMİH’E BORÇLUYUZ’
Öte yandan, 20 Ekim’de Nuriye ve Semih’in tutuklu yargılandıkları davanın 3. duruşması görülecek. Nuriye mahkemeye iki gün kalan sabaha karşı hücresi basılarak Numune Hastanesi’ne kaçırılmıştı. Mahkeme heyetinin “getirilmesi” yönünde talimat vermesine rağmen jandarma “kaçırabileceğinden” korkarak, yeterli personeli olmadığı iddiasıyla Nuriye’yi mahkemeye getirmemişti. Esra Özakça, Nuriye ve Semih’in açlık grevinin 225. gününde görülecek duruşmada kesinlikle hazır olması kararı verildiğini ancak mahkemenin kendi verdiği kararı “uygulayamadığını” vurguladı. Nuriye ve Semih’in kritik aşamada olduğuna dikkat çeken Esra, “zorla müdahale” tehdidiyle karşı karşıya olan Nuriye için tutulan nöbeti hatırlattı. Esra, “Onlardan vazgeçemeyiz. Nuriye ve Semih Türkiye’de demokrasi mücadelesi üzerinden eylemler olmasaydı bu yola çıkmayacaktı. Bu anlamda tüm demokratlar olarak onlara borçluyuz. Herkesi 20 Ekim’de Sincan’da görülecek 3. duruşmaya çağırıyoruz” dedi.
‘TAHLİYE DEĞİL HÜKÜMETTEN TAKTİKSEL BİR ADIM BEKLİYORUM’
Veli Saçılık da kesinlikle mahkeme başkanın kararlarının kimse tarafından tanınmadığını söyledi. 2. duruşma öncesi devletin yaptığı karalama çalışmalarını hatırlatan Saçılık, “Hakimin, hakim olabildiği tek yer duruşma salonu. Orada da Emniyet’ten yazı istiyor, onu dahi göndermiyorlar. Bu mahkeme mizansenden ibaret. Tek amacı Nuriye ve Semih’in göz önünden uzak tutmak, onları sessizce ölüme terk etmek. Bu duruşmadan tahliye beklemiyorum ama şunu söyleyebilirim hükümet ve mahkeme köşeye sıkıştı. Hükümetten çözüm için samimi değil ama taktiksel bir adım bekliyorum” ifadesini kullandı.
 

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN EYLÜL SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol