YSK’nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı’na ilişkin seçim sonuçlarını iptal kararının ardından açıklamalarda bulunan Ekrem İmamoğlu, “Şimdi YSK karar açıklıyor. Efendim neymiş, sandık kurullarına yapılan olağanüstü itiraza göre seçimi iptal etmişmiş. Aynı kurullarla geçen yıl haziran seçimlerinde cumhurbaşkanı seçtin. Aynı kurullarla referandum yaptın anayasa değişti. O zaman anayasa da şaibelidir cumhurbaşkanlığı seçimi de.” ifadelerini kullandı.
Konuşma sırasında sık sık “Hırsız Erdoğan”, “YSK istifa”, “Başkan İmamoğlu” sloganları atıldı.
İstanbul Beylikdüzü’nde konuşan İmamoğlu şunları söyledi:
‘Gençlerimiz başka ülke hayali kursun istemiyoruz’
“Ülkemin güzel insanları, bu akşam sizlerle beraber olduk. Orucumuzu açtık, dualarımızı ettik, bu ülke adına en güzel düşüncelerimizi, duygularımızı yaradana sığınarak dualarımıza sığdırdık. Ben Sultanbeyli’deydim. Söz vermiştim. Beni ilçemdeki insanlar tanır ben Ramazan’da iftarımızı bu şehrin insanlarının sofralarında açarım. Çünkü inanırım ki Ramazan ayı en güzel duygularınızla aydınlanma ayı. Ramazan ayı kul hakkı yememe ayı. Biz bu ülkede kul hakkı yensin istemiyoruz. Biz bu ülkede çocuklarımızın geleceği aydınlık olsun istiyoruz. Biz bu ülkede geleceğimiz gençlerimiz başka ülke hayali kursun istemiyoruz. Bizim ettiğimiz dualar bunlar. İnsanlara bol bereket diledik. İnsanların işsizliğin 5 milyonu açtığı çağda işsizliğin sona ermesini istedik.
“16 milyon insanı bu şehrin insanı vatansever dedik, İstanbul ittifakının oyuna talibiz dedik. Bizim için siyasi partiler araçtır amaç bu millete hizmet etmektir dedik. Bu amaçla yola çıktık ve partileri ayırt etmedik. Evet ben Cumhuriyet Halk Partisinin evladıyım. Gurur duyuyorum. Ama dedim ki bu şehir için ittifak yaptığımız İyi Partililerin oyunu da istiyorum. Ben Saadet Partililerin de Ak Parti’li hemşerilerimin de ben MHP’li hemşerilerimin de oyunu istiyorum dedim. Onlar bizden çatışma isteyecek, kötü söz duymak isteyecek. Biz ısrarla bu milletin kavga etmesini istemeyen, bu milletin kucaklaşmasını isteyen, insanlarıyla ısrarla kucaklaşacağız. Evet Ak Parti’li hemşerilerimin, MHP’li hemşerilerimin HDP’li kardeşlerimin de oyunu istiyorum. Bütün siyasi partilere oy vermiş herkesin oyunu istiyorum yürekten. Bizim yanımızda siz vardınız. Halk vardı. Bizim bu şehrin gönlü sevgi ile dolu çocukları vardı hala var. Büyüdükçe büyüdü, umutlarımızla büyüttük. Bu şehrin kadınları, anneleri, teyzeleri nineleri vardı amcaları vardı. Biz bu seçimi milyonlarca insanın alın teriyle kazandık. Alınterinin en büyük şahidi sizlersiniz, en büyük yol arkadaşımız sizlersiniz.
‘YSK’yı kınıyorum, kınıyorum, kınıyorum’
“Kazandığımız bu seçimi 31 Mart akşamı elimizden almaya çalıştılar, emeğimizi çalmaya çalıştılar. İşbirlikçi Anadolu Ajansı’nın utanmaz yöneticileri 12 saat bilgi paylaşamadılar. Belki de yüz yılın medya rezilliğini yaşattılar bize. Bizim memleketimiz için kurulan Anadolu Ajansı’nı kendi çıkarlarına kullandılar. O gece ne yaptılar, burada belki canınız sıkkın ama umudunuzu yitirmeyin asla vazgeçmeyin. O gece demokrasimize ihanet etmek isteyenler gecenin bir vakti saat 10’da alelacele 3 bin oyla kazandık diye açıklama yaptılar. Tam bir komedi. Ben olsam bunlara kahkaha atarım. Bu adamların gülünecek halleri var vallahi gülün. Sizleri kararlılığınız sandıkların başında durmanız, ıslak imzalı tutanakların yanımızda olması, her anında aydınlatmamızla inancımız arttı. Günün sonunda 31 Mart’tan sonra akıllarındaki tüm şeytanlıkları tüm şaibeli işleri kendileri kazanamayınca gerekçe olarak ürettiler. Her ürettikleri gerekçe türünü hiçbirinde tutturamadılar niçin biliyor musunuz? Biz o akşam bu kadar kararlı olmasaydık hani dediler ya sabah günün kör vaktinde inanın ki çıkıp atı alan Üsküdar’ı geçti diyeceklerdi, dedirtmedik. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir dediniz, bu ilkelerimizin asla taviz vermedik vermeyeceğiz. Bu ülke demokrasi için, cumhuriyet için inanın son anına kadar mücadele edecek 82 milyon vatanseverle dolu. Tam 82 milyon.
Güzel insanlar, hemşerilerim, 31 Mart sonrası bu süreçte kendileri bir gerekçe tutturamayınca karar vericileri etki altına almaya çalıştılar. YSK’yı farklı farklı gerekçelerle etki altına almaya tehdit etmeye başladılar. Buna boyun eğdiler ve YSK’yı kınıyorum, kınıyorum, kınıyorum.
‘Aynı kurullarla cumhurbaşkanı seçtin, aynı kurullarla referandum yaptın anayasa değişti’
“Şimdi YSK karar açıklıyor. Efendim neymiş, sandık kurullarına yapılan olağanüstü itiraza göre seçimi iptal etmişmiş. Aynı kurullarla geçen yıl haziran seçimlerinde cumhurbaşkanı seçtin. Aynı kurullarla referandum yaptın anayasa değişti. O zaman anayasa da şaibelidir cumhurbaşkanlığı seçimi de. Şaibeli olduğunu düşünmüyorsanız ki biz bizim İstanbul seçimlerinin anamın ak sütü kadar helal olduğunu biliyorum, bu millet bizi seçmiştir. Şu anda size bir söz söyleyeceğim:
Yolumuz uzun, heyecanımız yüksek, gençliğimiz var. Biz adalete susamış, demokrasiye inanmış Türk gençliğiyiz. Bu millete, özgürlüklerine, demokrasisine kimse ama kimse engel olamaz. Bu ülkede karar vericiler gaflet dalalet hatta ihanet içinde olabilirler.
‘Asla yalnız yürümeyeceğim, asla vazgeçmeyeceğiz’
“Biliyorum ki bu yolu yürürken ben asla yalnız yürümeyeceğim. Ben 16 milyon İstanbullu ile yürüyeceğim. Toplumun tamamının vicdanı bizimle. 81 ilden tüm ülkeden bütün Türkiye’nin vicdanı, adalet duygusu bizimle beraber. Ben bunu biliyorum. Bu şehrin bu ülkenin dünyadaki itibarını ayaklar altına almak isteyenler olabilir ama biz 82 milyon insan bir avuç insana asla bu değerlerini yok ettirmeyeceğiz. Biz asla vazgeçmeyeceğiz. Biz süreci en sağlıklı şekilde yönetmeye kararlıyız. İstanbul’un her yerinde insanlarımız bir an için kaygı duymuş olabilirler. Bir an için umutsuz olabilirler. Sultanbeyli’den geliyorum o mahallede gözyaşı dökenler vardı. Ağlamasınlar. Silsinler göz yaşlarını buradayız hep beraber çalışacağız. Bizden kavga bekleyenler, bizden huzursuzluk umanlar, bizden bu ülkeden bir takım unsurlar üzerinden kendi emellerine dönük hareket bekleyenleri şaşırtacağız. Yarından itibaren her anımı sizlerle paylaşacağım. demokrasi adına mücadelemizi hep birlikte yapacağız. Yarın sabah Ankara’ya gideceğim partimin yöneticileri ile genel başkanımla buluşacağım. Elbette ittifak partilerimizle konuşacağım, hepsiyle konuşacağız. İstanbul için, Türkiye için ve demokrasimiz, cumhuriyetimiz için Atatürk ve bize emanet ettiği ilkeler için en doğru kararı vereceğiz kimsenin kuşkusu olmasın. Buradan tavsiyem var ben özellikle siyasi geçmişi, düşünceleri ne olursa olsun bütün İstanbullu dostlarımdan ellerini vicdanlarına koyup düşünmelerini istiyorum. Lütfen benim hemşerilerim demokrasi adına herkese haklılığımızı anlatsınlar. Efendim sanatçıymış konuşamazmış, konuşacak. Efendim iş insanıymış konuşamazmış, konuşacak. Konuşma vakti artık. Artık konuşma vakti.
‘Herkes konuşacak’
“Ben niye kabul görmedim söyleyeyim size, ben bir kişiden talimat almayacağım dedim. 16 milyon insandan talimat alacağım. Ne dedim ben, bana hizmet etmeyin dedim bana değil 16 milyon insana hizmet edeceksiniz dedim. Artık büyükşehirde israf yok dedim. 15 günde elde ettiğimiz bilgilerle alacağımız tedbirlerle sizin haklarınızı nasıl koruyacağımızı bildiğim için dedim. Onun için beğenmediler. Ne dedim artık kişilere kurumlara partilere vakıflara cemaatlere yer yok dedim. Millet var millet. İşte, onun için sevmediler, onun için istemediler. Size söz veriyorum, sizi temin ediyorum ki onun için istemediler. Ama sizden isteğim gidin komşularınızla arkadaşlarınızla Türkiyemiz için milletimiz için demokrasimiz için yapılan bu haksızlığı anlatmaya başlayın. Bu akşam başlayın. Onun için diyorum ki artık sanatçı da konuşacak iş insanı da konuşacak, işçisi de konuşacak eski siyasisi de konuşacak öğretmeni de konuşacak memuru da konuşacak herkes konuşacak. Çünkü ben sizlerle paylaştığım bu süreci geleceğimiz için yapıyorum kendim için değil. Ben çocuklarımdan eşimden, annemden babamdan helallik alıp yola çıktım. Ben daha acı bir şey söyleyeyim mi YSK’da o haince kararı alanlara sesleniyorum ben buradan verdiğim mesajlarla inanın onların bile çocuklarının torunlarının hayatlarını kurtaracağım. Ama buradan herkese ses veriyorum. Söz veriyorum. Bugün Türkiye’nin ekonomik olarak düştüğü durumu, dünyaya karşı itibarsızlaştığı bu günleri örtbas etmek için 45 gün daha kazanıp pisliklerini temizlemek için bir karar almış olabilirler. Ama biz güler yüzle umutla sevgiyle saygıyla hakkımızı söke söke alacağız. Demokrasi ile alacağız. Ben bu şehrin 16 milyon insanının emeğine güveniyorum. Alınterine güveniyorum. Vicdanına, ahlakına güveniyorum. Hep birlikte kazanacağız göreceksiniz.
“Buradan Ak Parti’li MHP’li arkadaşlara geçmişten bu güne oy vermiş hatta o partilerde görev almış olan insanlara, ilçe başkanlarına il başkanlarına yöneticilerine milletvekillerine sesleniyorum. Bazı insanlar prensiplerini parti için değiştirir. Bazıları ise prensipleri için parti değiştirir. Ben bize yapılan adaletsizliği onları düşünceye davet ediyorum. Bu süreç içinde demokrasi adına bizlerin yanına gelmesine katkı sunmaya davet ediyorum. Son olarak burada kesinlikle kardeşim her şey çok güzel olacak. Sakın güler yüzünüzü kaybetmeyin, sakın yüreğinizdeki umudu kaybetmeyin. Umut burada. Bu alınan karaların altına imza atan yargıyı tehdit eden insanların bu mübarek Ramazan ayında Allah’a havale ediyorum. Bizim demokrasi ruhumuz onlardan hesap soracak. Kendimi ve bu mücadeleyi de sizlere emanet ediyorum. Kalın sağlıcakla. Benimle beraber olun, sizi çok seviyorum. Hep birlikte göreceksiniz her şey çok güzel olacak.”
