Erdoğan’ın işçilerle arasına onlarca metre mesafe koyup, bir de şerit çekerek kendini sağlama aldığı fotoğrafı hepiniz görmüşsünüzdür. Alın size sosyal mesafe!
Toplumlar sınıflardan oluşur. Bir tarafta ezen sınıf, diğer tarafta ezilen sınıf durur. Ezen sınıf, kendini tanrı tarafından seçilmiş gibi görür. Tarihte, kendini tanrı ilan eden krallar vardır. Sonrakiler daha ‘mütevazı’ davranıp, tanrının temsilcisi olduğunu ilan etti. Bugünküler, böyle yapmıyor ama toplumun böyle düşünmesini sağlamaya çalışıyor. İhtişamlı saraylar, altın varaklı tuvaletler, yüksek deri koltuklar bu işe yarıyor. Sosyal mesafe, sınıfların arasında hep vardı.
Fotoğrafta gördüğümüz işçiler, çıplak gerçeğin farklı bir görünümü. Sosyal mesafe olmaksızın, maske olmaksızın, bir arada. Muhtemelen oraya toplanıp getirilmiş.
Tüm işyerleri farksız. Patronlar, tele konferans yöntemleri kullanarak toplanıyor. İşçiler ise kısıtlı önlemler ve sıkışık ortamlarda çalışıyor. Sokağa çıkma yasağı bile işçilere işlemiyor çoğu zaman.
Küresel pandemi, sistemin kirli yüzünü ortaya koyuyor. Dün saklanan, aynı gemideyiz yalanına sığan sınıfsal ayrımlar, gözler önüne seriliyor.
Salgın bile sınıfsal. Salgın hastalık, işçi sınıfına doğru kanalize ediliyor. Zaten, tekelci egemenlik; “bir avuç patron herşey, milyonlarca işçi hiçbir şey” demek değil midir?
Yeni normal! – İrfan Taşkıran
Kaynakİşçi Gazetesi