24 C
İstanbul
13 Ağustos Çarşamba, 2025
spot_img

Yeni Ekonomi Programı: IMF’ye selam, işsizliğe devam

Evrensel Yazarı Bülent Falakaoğlu, IMF’nin hayata geçirilmesini istediği düzenlemeleri içeren ‘Yeni Ekonomi Programı’nı yazdı.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, üç yıllık yeni ekonomi programını (YEP) açıkladı.

“Bu yıl büyüme hedefinin uzağında kalacağız” diyen Albayrak, yüksek işsizliğin önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini itiraf etti.

Bakanın açıkladığı hedeflere göre 2021 yılı sonunda bile işsizlik yüzde 10.6 düzeyinde seyredecek.

Programdaki tek kara haber işsizlik değil!

IMF’nin de hayata geçirilmesi tavsiyesinde bulunduğu düzenlemeleri içeren başka kara haberler de var.

Ama biz önce bakan Albayrak’ın geçmişe ve geleceğe dair söylediklerine bir bakalım.

Diyor ki bakan…

Çok başarılı bir program uyguladık, yumuşak iniş yaptık”.

Hiçbir hedefi tutmamış program nasıl başarılı bulunur.

Geçen yıl açıklanan programda bu yıl için konan hedefler ile gerçekleşmeler arasında uçurum var.

Geçen yıl ortaya konan enflasyon hedefi yüzde 9.

Bu yıl sonu gerçekleşme beklentisi yüzde 12 (Olacak inşallah deniyor).

İşsizlik için ‘En fazla 4 milyon olur’ deniyordu. Onca işsiz, işsiz sayılmamasına rağmen işsizlerin sayısı hedeften 500 bin kişi daha fazla oldu. İşsiz sayısı 4.5 milyonu buldu.

YEP’te…

“2019 yılında büyük kısmı giderlerden olmak üzere 75.9 milyar TL kamu tasarrufu olacak” denildi.

Sonuç korkunç israf oldu. Merkez Bankasından iç edilen 10 milyarlarca liraya rağmen yüksek bütçe açığı oldu.

Eylül 2018’de açıklanmasına rağmen önündeki üç aylık büyüme rakamını bile tutturamadı.  Programda ekonominin 2018’in son üç ayında yüzde 1.5’in üzerinde büyüyeceği öne sürüldü. Gel gör ki ekonomi geçen yılın son üç ayında küçüldü.

Örnekleri çoğaltmak mümkün. Lakin gerek yok, sonuç ortada.

Çakılma mı yumuşak iniş mi?

Peki ya ‘yumuşak iniş’ iddiasına ne demeli?

– Yüksek işsizlik (Mevsim etkilerinden arındırılmış en yüksek oran; yüzde 14)

– Yüksek enflasyon (Temel ihtiyaçlarda yüzde 20’nin üzerinde)

– Yüksek yoksulluk (Mutlak yoksul 14 milyon)

– Yüksek borç (Kredi borçlarının ödenmeme oranı çığ gibi büyüyor)

– Binlerce şirket iflası.

Bu tabloya bakıp ‘yumuşak iniş’ten bahsedilebilir mi. Yaşanan olsa olsa çakılmadır.

Nasıl ki, ‘Türk tipi başkanlık sistemine geçişle ekonomi uçacak’ iddiası boş çıktı ise…

Başkanlık sistemine geçiş ile birlikte adı ‘Yeni ekonomi programı’ olarak değiştirilen orta vadeli program da hedefleri açısından tam bir karavana oldu.

***

Bakan Albayrak konuşmasında…

2020-2022 yılları arasındaki 3 yıllık enflasyon, cari açık, istihdam, büyüme, ihracat, gibi temel makro göstergelere dair hedeflerini kamuoyu ile paylaştı.

Ve yine…

Yeni bir ekonomik modele geçtik.

Programın ana teması ‘değişim’ başlıyor.

Artık ülkemizin bir üst lige çıkması için bu değişimi inanarak gerçekleştirebiliriz.

Ve benzeri, iddialı laflar sarf etti.

Peki üst lige nasıl çıkacağız?

Kişi başı milli geliri 10 yıl öncesine gerilemiş, küme düşmüş bir ekonominin bakanı üst ligden bahsediyor.

Ekonomiyi yüzde 5 büyüteceğiz, tüketimi canlandıracağız’ diyor. Ama ‘İşsizliği azaltacağız’ diyemiyor. İşte işsizlik oranları:

2019 yüzde 12.9

2020 yüzde 11.8

2021 yüzde 10.6.

İşsizlik itirafı acı lakin büyüme kısmı da hayal.

Dış pazarda işler yolunda değil zira dünya ekonomisi durgun. Ticaret savaşlarının nereye varacağı meçhul. Türkiye’nin en büyük pazarı AB daralıyor.

İç pazarda da işleri yoluna koymak hiç kolay değil!

Ücret ve maaşlara dayatılan yüzde 4 ila 8 arasındaki zam oranları gelirleri eritirken tüketim nasıl artacak?

Kredi indirimleri ile tüketim de bir yere kadar.

Onca vergi indirimine rağmen otomotiv ve beyaz eşya pazarındaki daralma ortada.

Kıdemi unut, yeni vergiye hazırlan

Mesele aslında program hedeflerinin hayalci olması değil!

Asıl mesele programın acı haberler vermesi.

Geçen hafta ülkede çeşitli görüşmeler yapan IMF’nin Türkiye raporunda yer alan bazı maddelerin YEP’te yer alması.

Örneğin IMF raporunda, “Orta vadede bütçeyi güçlendirmek gerekli” deniyor. Yani hükümete ‘Gelirleri artır, harcamayı kıs’ tavsiyesinde bulunuyor.

Bakan ne diyor: Vergi gelirlerini artırıp kamu harcamalarını azaltacağız.

IMF diyor ki…

“Son dönemde canlandırıcı maliye politikaları ekonominin iyileşmesine yardım etti. Ama daha fazla canlandırıcı politikadan kaçınılmalı. Gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 1.5’i oranında önlemler, orta vadede borç yükünün stabilize olmasını sağlar.”

IMF, gelir artırıcı politikalar vergi tabanının genişletilmesini, sosyal yardımların daha kontrollü yapılmasını vaaz ediyor.

Bakan, ‘Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi (yerseniz) alacak bir sistem geliştireceğiz’ diyerek yeni vergi alma yöntemlerinin geliştirileceğini duyuruyor.

SGK açıklarını kapatmak için harcamaların azaltılacağını vurguluyor. ‘Destekleyici emeklilik’ adı altında bireysel emeklilik sisteminin yaygınlaştırılacağını belirtiyor.

Söylediklerinin özeti: Daha az ilaç, daha az sağlık hizmeti, daha çok vergi, kendi cebinden emeklilik!

IMF raporunda şu cümleler yer alıyor: Emek piyasasının esnekliği, ücretlerin belirlenmesinde geriye dönük enflasyon endekslemesinden vazgeçilmesi ve asgari ücretin beklenen enflasyon ve verimliliğe göre belirlenmesiyle sağlanabilir. Emeğin mobilitesini sağlamak için kıdem tazminatı reform edilebilir.”

IMF, ‘Ücretler baskılanmalı, kıdem tazminatı fona devredilmeli’ diyor.

Zaten…

Toplu sözleşmelerde dayatılan yüzde 4 ile 8 arasındaki ücret ve maaş zamları ile IMF’nin istediği ücret politikası hayata geçiriliyor.

Bakanın sunumundaki, ‘Sosyal güvenlikte paydaşlarla ilerleyeceğiz’ vurgusu ise…

Kıdem tazminatı hakkının gasbedileceğinin işaretini veriyor.

Süslü lafları geçelim

Bakan yine…

Geçen yıl söylediğinin aksine inşaat sektörünü kurtarmaya yöneldiğini unutmuşçasına…

İlaç, makine gibi yüksek katma değerli sektörlerin destekleneceğini iddia etti.

Benzin, elektrik, doğal gaz gibi temel ürünlere arka arkaya, tam da IMF’nin istediği gibi yapılan yüksek zamları unutarak…

Enflasyonla kamusal mücadeleden söz etti.

Tıpkı geçen yıl ki gibi tarıma, gençliğe destekten söz etti.

Geçen yıl onca söze rağmen bazı tarımsal ürünlerde verilen (IMF programının bir uygulaması olan) düşük taban fiyatlarının sebebine hiç değinmedi.

Hayal pompalama listesi uzun.

Geçelim.

Süslü laflara değil içeriğe bakalım!

Kaynak: Evrensel

KaynakEvrensel

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN ŞUBAT SAYISI ÇIKTIspot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 222. SAYISI ÇIKTI!spot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,960AboneAbone Ol