Kapitalizm temel olarak doğayı yok etmek üzerine kurulu bir yapı ve dış kabuğunu oluşturan ekolojik sınırına dayanmış durumda. İklim krizi nedeniyle artan hava olayları ve yanlış planlama her doğa olayının afete dönüşmesine neden oluyor.
“Nota arşivi yok oldu, kostümler kullanılamaz hale geldi”
Ankara Devlet Opera ve Balesi (DOB) sular altında kalarak, nota arşivi yok oldu. Ankara, 11 Haziran Pazar günü bir kez daha sele teslim olmuştu. Caddelerin göle döndüğü olaydan etkilenen yapılardan biri de DOB ek binası oldu. Alt katında bulunan salonlar sular altında kaldı. Zararın büyük olduğu DOB’da nota arşivi tamamen yok oldu. Aynı zamanda Modern Dans Topluluğu’nun tüm kostümleri kullanılamaz hale geldi.
DOB Ankara koreograflarından İhsan Bengier, sosyal medya hesabında görüntüleri “ANKARA DOB bütün salonları su kapladı. Kostümler ve belgelerin bir kısmı perişan oldu. Hasar tespiti yapılamıyor. Ankara Çayı’nın yanlış ıslahı ve DOB yeni ek binasının akıl dışı olarak çay yatağının altına yapılması bu duruma neden oldu. Motorlar suyu tahliye edemedi” diyerek paylaştı.
Yaşanan felakete dair ‘Senelerdir geliyorum diyordu’ diyen Bengier paylaşımlarında, “1992 de bir kere daha olmuş ve butun DOB arşivi yok olmuştu” dedi. Balet Erhan Güzel duruma “İnanılmaz bir şey bu. Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü’nün haline bakın. Gitti arşivler ve onlarca kostüm. Ben tez yazmak için zorla 1-2 tane fotoğraf ve belge bulmuştum. Şimdi kimse bulamayacak. İşte bu tam bir sanat katliamıdır” sözleriyle tepki gösterdi.
‘Bu yaşanan altyapı eksikliği ve sağlıksız kentleşmenin sonucudur’
Sel felaketlerinin ana sebebini soL’a anlatan TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, üç maddede durumu özetledi: sağlıksız planlama, kentleşme politikaları ve altyapı eksikliği.
Candan, “Altyapıyı düzgün yapmadığınız zaman gelen suyu deşarj edemediğinizde sel oluyor. Ankara Çayı değil de Büyük Esat Vadisi’nde de olur bu yani her yerde olur. Çünkü siz yanlış politika izleyip sağlıksız bir kentleşme ve betonlaşmaya yol açıyorsunuz. Planlama sürecinde; kentleşme politikaları, mekan üretimi yapılırken her şeyi dikkate almak zorundasınız. Son 20 yılda ilk defa bu kadar çok yağmur yağıyor olabilir, fakat bunu hesaba katarak kentleşmeyi yapacaktınız. O olmadığı için bugün her yerde sel felaketi ile karşı karşıya kalıyoruz” dedi.
1 aylık yağmur 5 saatte yağdı
Samsun Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Meral Demirtaş, “Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre; 1929-2022 yılları arasındaki haziran ayı yağış ortalaması, 46,2 kilogram. Bugün, Samsun’da 5 saatte metrekareye düşen yağış miktarı ise 53 kilogram. 1 ayda almamız gereken yağmur, 5 saatte yağdı. Bu durum, yağışın şiddetinin büyüklüğünü anlatıyor” dedi.
Nisan ayında düşen ortalama yağmur miktarının, bu kez haziranda düştüğünü belirten Doç. Dr. Demirtaş, “İklim değişikliğinin, mevsimsel değişkenlikler ile hava olayları üzerine etkisi var. Sıcaklıktaki her 1 derece artışı, havanın nem tutma kapasitesi yüzde 7 artıyor. Atmosferde biriken bu nem, uygun koşullar oluştuğunda yağış olarak yüzeye düşüyor” diye konuştu.