Notice: Array to string conversion in /home/runcloud/webapps/app-direnisteyiz29/wp-content/plugins/td-cloud-library/includes/tdb_functions.php on line 459
11 C
İstanbul
16 Kasım Cumartesi, 2024
spot_img

Van’da Gündüz Nakış’ta işten atılan işçilerin mücadelesi sürüyor

Van’da sendikada örgütlendikleri için işten atılan Gündüz Nakış’tan atılan işçiler yaşadıklarını Evrensel’e anlattı

Van’da 2011 depremi ardından şehri kalkındırmak amacıyla 5 milyon liralık destek programı kapsamında teşvik alan firmalardan Gündüz Nakış, Kovid-19 salgını ile küçülmeyi gerekçe göstererek, nisan ayında kentteki fabrikasını kapattı. Kapı önüne koyulan işçiler dava açtı ve mücadelelerini sürdürüyor.
Van’da destek programı halk nezdinde umut oluştururken çok geçmeden tekellerin cebine giren devasa paralar ve fabrikalardaki işçilerin durumu gerçekleri gözler önüne serdi. 61 fabrikada 13 bin işçiye istihdam sağlanacağı söylenen projede, bugün türlü bahanelerle üstü kapatılmaya çalışılan sorunlar olduğuna tanık oluyoruz. DERİTEKS Sendikasında örgütlendikleri için Gündüz Nakış’tan atılan işçiler bunlardan biri.
Van Tekstil Kent’te bulunan, 110 işçinin çalıştırıldığı Gündüz Nakış işçilerinden 34’ü DERİTEKS’te sendikalaştıkları için işten çıkarıldı. Pandeminin ilk aylarında işletmenin kapanması nedeniyle işçilerin işsiz kalmasıyla gündeme gelen Gündüz Nakış ilk açıldığında ikinci el makinelerle üretime başlayıp daha sonra sermaye arttırınca yeni makineler alan İstanbul ve Denizli’de şubeleri bulunan bir işletme. Küçülme gibi çeşitli bahanelerle işten atıldığı için işletmeye dava açan işçiler yaşadıklarını Evrensel’e anlattı.

“Sizi işe geri almayacaktım ama mecbur kaldım”

Söze ilk başlayan Abdulhalik Çevik, 20 yıldır tekstil sektöründe çalışmakla birlikte Gündüz Nakış’ta 2019’da çalışmaya başlamış. Ağustos 2019’da da çalıştığı yerde ilk sendikalaşanlardan ve patronun “Bu üçünü işten çıkarırsam Van’da sendika diye bir şey kalmaz.” dediği üç kişiden biri.  Bu süreçte 30-40 işçi DERİTEKS’e üye oluyor ama bu durum patronun kulağına gidince patron iş yeri şeflerini arayıp sendikalı olanların tespit edilmesini istiyor.
Çevik’in işine son verilme gerekçesi olarak iş yeri kamerasındaki görüntülerde 8 dakika boyunca görev yerinde bulunmadığı gösteriliyor. 2 gün sonra Çevik’in ardından 9 kişi daha işten çıkarılıyor. Onların işten çıkarılma gerekçesi ise iş yerindeki küçülme olarak gösteriliyor. İşçiler asıl gerekçenin iş yerindeki sendikalaşma olduğunu vurguluyor. Sendikalaşmadan önce sürekli baskılara maruz kaldıklarını ancak sendikalaştıktan sonra patronların tavırlarının bile değiştiğini söylüyorlar. İşten çıkarılan 9 işçi yeniden işe alındıktan sonra Bayram Gündüz’ün yaptığı toplantıda “Sizi işe geri almayacaktım ama mecbur kaldım.” dediğini dile getiren Çevik, “Beni tekrar işe almamıştı ama arayıp işten kendi feshimi vererek ayrılmam için para teklifinde bulundu. Başka arkadaşlarımıza da 30 bin TL teklif etmiş. Ben bunu kabul etmediğim için çıkışımı vermedi ama sigortam da yatırılmıyordu. O süreçte askere gitmek zorunda kaldım ve çıkışımı verdiler.” diyor.

“Pazar mesaisine tehditle geliyorduk”

Sendikalaştıkları için patronlarının kendilerine hakaret ettiğini dile getiren Çevik, patronun “Size burada 2 bin 500 TL maaş verip sigortanızı yatırıyorum, altınıza Porsche araba bıraktım -kastedilen fabrikadaki makinedir- ama siz Vanlılar hainsiniz!” dediğini de ekleyerek “İçimizde sigortasız çalışanlar var. İŞKUR denetime geleceği zaman o işçiler denetimciler gidene kadar evlerine gönderiliyor.” diyor. Patronun kadın ve sendikalı erkek işçileri tartıştırıp bunun üzerinden karalama politikası geliştirdiğini dile getiriyor.
Ardından söz alan Vedat Akbulak (23) 2017’de makine dairesinde işe başlıyor. İşe ilk başladığında fabrika etrafındaki çevre temizliğine kadar her işi yaptıklarını anlatan Akbulak, “Otları elimizle söküp, çuvalları sırtımızda taşıdık, kendi evlerinin bahçesinden elma topladığımız bile oldu. Buna rağmen yanımızdan geçerken kolay gelsin demeden “Kaç makine ürettin?” diye soruyorlardı. İş kazası geçirdiğim zaman kazanın evde olduğunu söylememi isteyip “İşte şimdi usta oldun” dediler. Sendikadan önce pazar günü mesailere tehditlerle getirtiliyorduk. Denizli ve İstanbul’daki firmalarda işçiler mesai ücretlerini yüzde 100 üzerinden alırken bizimki yüzde 50 üzerinden hesaplanıyordu.” diyor.

“Daha iyi koşullar için sendikalı olduk”

Pandemi sürecinin patronlara yaradığını dile getiren Akbulak’ın ardından söze başlayan Fikret Şeker, 2018 yılında makineci olarak işe başlıyor. Geçtiğimiz nisan ayında işten çıkarılan Şeker, 8 saat boyunca aralıksız çalışmalarına rağmen patronun kendilerine tepeden baktığını anlatıyor. Gece vardiyasında sürekli zeytin ve peynir yediklerini, 15 kişilik servislere 30 kişi bindiklerini söyleyen Şeker, daha iyi çalışma koşulları için sendikalı olduklarını vurguluyor. “Patron 24 Mart 2020’de sendika yöneticileriyle yapılan toplantıda sendikayı kabul ettiğini söyledi ama nisan ayında iş feshimizi verdi” diyor.

“İğne sabaha kadar arkadaşımızın parmağında kaldı”

Vardiya amiri olan Gökhan Şeker, patronların kendisini ispiyonculuğa teşvik ettiğini anlatıyor. “17 Kasım’da 10 kişi işten çıkarıldı. 27-28 Kasım’da çıkarılan işçiler hakkında tutanak tutuldu. Yaşananlardan sonra Gündüz Nakış’tan anlaşmalı olarak ayrıldım ve ASKOR Van Şubesinde müdür olarak işe başladım. Ama eski patronlarım iş adamlarını arayıp beni karalayarak şu anki işimden etmeye çalışıyorlar.”
Serkan Barış da 2017 yılında İŞKUR aracılığıyla işe başlıyor. 6 ay çalıştıktan sonra zorunlu mesailere gitmediği için işten atılıyor. Askere gidip geldikten sonra yeniden işe başlıyor ancak sendikalı olduğu için yeniden işten çıkarılıyor. “Hastası olan arkadaşımız izinsiz çıkıp gittiği için “Hastalığın da saati olur.” denilerek işten atıldı. Mehmet Belli* sendikalı olduktan sonra ona tuzak kurup tacizle suçlamaya çalıştılar. Bir arkadaşımızın parmağında iğne kalmıştı hastaneye gitmesi gerektiğini bildirdiğimizde sabaha kadar beklememiz gerektiğini söylediler ve iğne sabaha kadar arkadaşımızın parmağında kaldı” diyerek tanık olduklarını anlatıyor.
Kendi sektörlerinde iş bulamayan işçiler şu an manavda ya da inşaatta çalışıyor. Fikret ise evde hastası olduğu için çalışamayıp kısa çalışma ödeneğiyle geçimini sağlıyor.
İddialar üzerine telefonla aranan Gündüz Nakış cevap vermedi.

KaynakEvrensel

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN KASIM SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol