İstanbul Üniversitesi öğrenci ve akademisyenleri bölünme kararına karşı eylemlerini sürdürüyor.
Üniversitelerin bölünmesi için hazırlanan kanun tasarısı İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde bugün de protesto edildi. Yönetim kadrosu, öğretim üyeleri ve öğrenciler başhekimlik binasında bulunan Burhanettin Toker Anfisi’nde toplandı. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Alaaddin Duran, hiçbir siyasi görüşün etkisi altında kalmadan hazırladıklarını belirttiği basın bildirisinde, “Söz konusu yasa tasarısı ile akla yatkın bir gerekçe gösterilmeden, 600 yıla dayanan geçmişe ve kültüre sahip İstanbul Üniversitesi bölünerek küçültülmeye ve Cerrahpaşa’nın da içinde olduğu bazı fakülteler köklerinden koparılmaya çalışılmaktadır” dedi.
Duran, ‘Bir üniversitede iki tıp fakültesi olmaz’ görüşünün olduğu duyumlarını aldıklarını söyleyerek “Bu görüş kesinlikle doğru değildir. Cerrahpaşa ve Çapa 50 yılı aşkın süredir birlikte kaliteli hizmet sunmuşlardır” diye konuştu.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Zekayi Kutlubay da her gün toplanıp seslerini duyurmaya çalıştıklarını belirterek, “Gerekli mercilere ulaştık ama olumlu bir sonuç elde edemedik. Amacımız şu aşamada Cumhurbaşkanımızla bir randevu talep edip, kedisine ulaşıp derdimizi anlatmak. Biz istiyoruz ki, İstanbul Üniversitesi bölünmesin” şeklinde konuştu.
Açıklama anfiyi dolduran öğretim üyeleri ve öğrenciler tarafından dakikalarca alkışlandı. Hastane bahçesinde bekleyen öğrenciler ise ‘Cerrahpaşa bizimdir bizim kalacak’ ‘Susma haykır bölünmeye hayır’ sloganlarıyla yürüyüş yaptı. Öğrencilerin eylemine sağlık çalışanları, öğretim üyeleri ve hastalar da destek verdi.
BEYAZIT’TA ‘BÖLÜNME’ PROTESTOSU
Üniversiteleri bölmeyi amaçlayan tasarıya karşı İstanbul Üniversitesi öğrencileri bir kez daha Beyazıt ana kapısı önünde buluştu. ‘Bölemediniz Birleştirdiniz’ pankartı açan öğrenciler bu kez şarkı ve türkü söyleyerek şenlik gerçekleştirdi. Şenliğe katılan öğrenciler ve öğretim üyeleri tasarı geri çekilene kadar mücadele etmekte kararlı olduklarını ifade ettiler.
FLORANCE NIGHTINGALE HEMŞİRELİK FAKÜLTESİ İÜ’DEN AYRILMAMALI
İstanbul Üniversitesi Florance Nightingale Hemşirelik Fakültesi’nden Prof. Dr. Sevim Buzlu Beyazıt Kampüsü önünde yapılan eylemde açıklama yaptı. Buzlu, Hemşirelik Fakültesi’nin köklü bir eğitim kurumu olduğuna dikkat çekerek, “İstanbul Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi eğitici, araştırıcı, geleceğe yön veren, ülkede ilk kurulan hemşirelik fakültesidir. Bugüne kadar lisan yüksek lisans doktora eğitimi vererek hemşireliğe katkı sunmuştur. Araştırma misyonuna da ciddi katkı veren üniversitemiz İstanbul Üniversitesi’nden ayrılmamalıdır, İstanbul Üniversitesi bölünmemelidir”
‘EYLEMLERİMİZ SONUÇ VERENE KADAR BURADAYIZ’
Beyazıt’ta öğrencilerin gerçekleştirdiği şenlikte öğrencilerle üniversitelerin bölen yasa tasarısının neden önerildiğini ve öğrencilerin bu karşı koyuşlarının nasıl bir sonuç getireceği üzerine konuştuk. Protesto eylemlerinin öğrencilerin ikinci bir evi olan okullarına sahip çıkma hareketi olduğunu dile getiren öğrenciler bu kadar büyük bir sesin etkili bir sonuç getireceğini düşündüklerini belirtti. Üniversitelerin daha kolay yönetebilmek için bölündüğünü vurgulayan öğrenciler “. Günlerdir burada toplanmalarımızın iyi sonuç vereceğini düşünüyorum. Sonuç verene kadar da buradayız” dedi.
İktisat Fakültesinden bir öğrenci şu anki hareketin öğrencilerin bu zamana kadar biriktirdiği, bastırdığı birçok sorunun dışa vurumu olduğunun altını çizerek şöyle konuştu; “En ufak bir kıvılcımla kendini göstermiştir. Bu sadece üniversitenin bölünmesiyle ortaya çıkmadı; bu zamana kadar olan sorunların birikmesiyle ortaya çıktı. Aynı zamanda toplanan kitlenin siyasi bir olay çerçevesinde değil de; ikinci bir evi olan okullarına sahip çıkma hareketidir. Bunun neden yapıldığına anlam verememekle beraber yaşanan ekonomik krizin üstünü üniversite bütçesinden kısmaya çalıştıklarını düşünüyorum. Sonucunda ise bu kadar büyük bir sesin etkili bir sonuç getireceğini düşünüyorum. Sadece ayrılan bölümler üzerinden bir ses çıkarılmadığını; birçok üniversiteden birçok fakülteden de destek gördüğünü söyleyebilirim.”
Hasan Ali Yücel Eğitim Fakültesiden bir öğrenci ise üniversitelerin bölünme nedenini kendilerinin de bilmediğini belirterek; “Bizlere sadece bölüneceğini söylediler. Toplanıp bir ses getirdiğimiz bir gerçek fakat sonucunu ne kadar etkileyeceğini bilemiyorum. İstanbul Üniversitesi bir marka, bir değer ve bizim tarihimizi yansıtıyor. Bizi ayırarak üvey evlat muamelesi yapmaya çalışıyorlar. Elimizden geldiğince tepkimizi ortaya koyacağız” diye konuştu.
‘BURADA TOPLANMAMIZIN SONUÇ VERECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM’
PDR’den bir öğrenci ise şöyle şunları söyledi; “Daha kolay yönetmek için bunu yaptıklarını düşünüyorum. Şu an fakülteler bir arada bulunduğu için toplanma imkanımız var eğer bölünürse artık sesimizi daha kolay bastıracaklarını biliyoruz. Tek bir fakültenin bile ayrılmasını isteniyoruz. Bir tanesini bile ayırırlarsa devamının geleceğini düşünüyorum. Her fakültenin bir arada olup destek vermesi çok güzel bir şey. Bir fakültenin bile ayrılması üniversitenin kalitesini düşürecek bir hamle olur. Günlerdir burada toplanmalarımızın iyi sonuç vereceğini düşünüyorum. Sonuç verene kadar da buradayız.”
‘SÖZ HAKKI BİZİM, BİZİM YERİMİZE KARAR VERİYORLAR’
HAYEF’ten Merve ise bu yasa tasarısının nedeninin ÇAPA bölgesinden bu yana her yeri satmak olduğunu düşündüğünü ifade ederek; “Sonuçta buralar turistik yerler ve ekonomi kötüye giderken kendilerine yeni rant alanları açmak istiyorlar. Sadece toplanmanın bir çözüm getireceğini düşünmüyorum. Önümüzde seçim gibi büyük bir gündem var. Bizi biraz sakinleştirmek için isim değişikliğini kaldırıp içeriği pek de değiştirmediler. Sürecin 24 Haziran sonrasına sarkacağını yani erteleneceğini düşünüyorum. Aynı zamanda HAYEF’in başka sorunları da var. Bu çevrede uygulama-staj okulları çok fazla fakat buna rağmen staj yeri bulmakta zorlanıyoruz. Eğitim Fakültesi İstanbul Üniversitesi’nin formasyon açısından kalbi durumunda. Eğer üniversite bölünürse Fen-Edebiyat Fakültesi’nden birçok öğrenci ücretli formasyon almak zorunda kalacak. Gelecekle ilgili bir sürü planımız var. Burada söz hakkı bizim olması gerekirken bizim yerimize bizim geleceğimizin kararını veriyorlar” dedi.
Kaynak: Evrensel