15.7 C
İstanbul
19 Ekim Cumartesi, 2024
spot_img

Türkiyeli ve Suriyeli döküm işçileri iş bıraktı

Antep’te bulunan Küsget Sanayi Sitesinde çalışan yerli ve Suriyeli işçilerden oluşan yaklaşık 200 döküm işçisi birlikte iş bıraktı.

Antep’te bulunan Küsget Sanayi Sitesinde döküm işçileri, düşük zam dayatmasına karşı iş bıraktı. Yerli ve Suriyeli işçilerden oluşan yaklaşık 200 işçi birlikte iş bıraktı. İşçiler, hükümetin açıkladığı asgari ücret zam oranının ücretlerine yansıtılmasını isterken, patronlar ise hem zammı tam yansıtmıyor, hem de iş yükünü artırmak istiyorlar. İşçiler, talepleri kabul edilene kadar mücadelede kararlı olduklarını belirttiler.

İşçiler, ücretlerine hükümetin asgari ücrete ilişkin açıkladığı zam oranında zam isterken patronlar ise oran üzerinden değil, devletin 3 bin lira zam yapmasını dayanak göstererek aylıkları 3 bin lira olarak artırmayı teklif ediyor ve iş yükünü de artırmak istiyor. Asgari ücretin üzerinde ücret aldıklarını söyleyen işçilerden Mesut, aylığının şu an zamsız halinin 8 bin lira olduğunu aktardı. Asgari ücrete yapılan yüzde 50 zam oranının kendi ücretlerine de yapılarak 12 bin lira olmasını istediklerini belirten Mesut, “Ama patronlar diyor ki yüzde 10 iş farkı istiyorum. Yani iş yükümüzü arttırmak istiyorlar. Biz bunu kabul etmiyoruz. Onun için burada toplandık. Mesela bir fabrikada 8 saat çalışıyorsan patron sana 9 saat çalış diyor. Bizim normal işimiz 60 derece ise bunlar bizden 70 derece istiyor. Yani bize zam vermemiş oluyorlar. Verdikleri zammı fazla çalıştırarak kapatıyorlar” ifadelerini kullandı.

“Devlet, patron beni gasbederken neden suç demiyor?”

İşçiler, sigortalarının asgari ücret üzerinden yatırıldığını, kalan paranın elden verildiğini de belirtti. Bu durumun kendilerini ileride mağdur edeceğini vurgulayan Müslüm, “Arkadaşlarımız emekli olduklarında hakları gasbedilmiş olacak. Devletimize bakarsak gasp suçtur. Patron beni gasbederken neden suç demiyor? Yazık günah değil mi bu kadar insana? Çoluk, çocuğu olan, yetim besleyen var. Bunu düşünen yok. Patronlar hep kendini düşünüyor” dedi. Şu an açlık sınırının altında ücret aldıklarına dikkat çeken Müslüm, “Ben çocuğuma süt götüremiyorum. Ekmek götüremiyorum. Kaç aydır et alamıyorum eve. Devlet bana soruyor mu: ‘Çocuğuna et götürebiliyor musun? Meyve yiyebiliyor musun?’ diye. Bir ev kirası olmuş 4 bin lira. Su, elektrik, doğal gaz ödemeye kalksan aylığın karşılamıyor bile” diye konuştu. İşçiler, ulaşımı da kendilerinin karşıladığını söyledi.

“Patronlar bize diyor ki köleleşin”

Çalışma koşullarının ağırlığından dolayı neredeyse fıtık olmayan işçinin olmadığını belirten işçilerden biri, “Bel fıtığım var, ameliyat olmam gerekiyor ama olamıyorum. Olursam yatmam ve mesleği bırakmam gerekiyor. İşimiz çok ağır” dedi. Haklarını istedikleri için toplandıklarını söyleyen Ramazan Akbaş isimli işçi ise “Patronlar bize diyor ki köleleşin. Biz köleleşmek istemiyoruz. Patronlarımız toplanmış, sözleşme yapmışlar. Neymiş efendim ‘Yüzde 10 iş artıracağız, aylığınıza da 3 bin lira zam yapılacak. Onun yukarısını vermiyoruz, kabul ediyorsanız devam, etmiyorsanız gidin.’ Peki devletin bana verdiği haklar ne olacak. Bu sözleşmede işçi yok. Sen benim fikrimi almadın, benim hiçbir hakkımı göz önünde bulundurmadın, ‘Bugün buradan çıkarsan diğer dükkanda da çalışamayacaksın’ diyorlar. Devlet böyle bir yasa çıkardı mı?” dedi.

“Benim çocuklarım rezil olacak onların çocukları değil”

İş yükünün arttırılmak istenmesine tepki gösteren Akbaş, “Bugün sen bana 3 bin lira zammı babanın hayrına vermiyorsun. Ben çalışıyorum. Sen bana o 3 bin lirayı verirken tekrar alıyorsun. Nasıl alıyorsun, yüzde 10 işi artırıyorsun” ifadelerini kullandı. İşyerindeki çalışma ortamının da tehlikeli olduğuna vurgu yapan Akbaş, “Ben spiral ile çalışıyorum. Çalıştığım yerde bir taş patlaması benim hayatımı bitirir. Üç ay önce bir arkadaşımız, elektrik çarpması sonucu hayatını kaybetti. Çocukları babasız kaldı. Patronlar bu çocuğa sahip çıktılar mı? Yarın bana da sahip çıkmayacaklar. Benim çocuklarım rezil olacak, onların çocuğu değil. Biz buradan hiçbir şekilde ayrılmıyoruz ve hakkımızdan da vazgeçmiyoruz” diye konuştu.

“Bu işin Suriyelisi Türkiyelisi yok hep beraberiz”

Suriyeli işçiler de yerli işçilerle birlikte iş bırakma eyleminde. Suriyeli işçilerin çoğu sigortasız çalıştırılıyor. Suriyeli işçilerden Eymen,  bu işin Türkiyelisinin Suriyelisinin olmadığını, herkesin beraber olduğunu dile getirdi. İşyerinde birisi yaralandığında patronların bakmadığını dile getiren Eymen, “Fırsatı bulmuş bizi kullanıyorlar. Bize uzun mesailer yaptırıyorlar, hakkımızı yarım veriyorlar. Sigortadan da kazanıyor. Adam her türlü kazanıyor, bizden kazanıyor, işten kazanıyor” dedi. Ürettikleri ürünlerin dövizle satıldığını ifade eden Eymen, “Patronlar diyor ki bizi kurtarmıyor. Yalan” dedi. Yanındaki arkadaşını göstererek sözlerine devam eden Eymen, “Şimdi bu işçi 2 bin 500 lira ev kirası verse, yeni çocuğu doğuyor ona da 5 bin lira gitse adam neyini yetiştirecek? Bu iş böyle gitmiyor. 10 senedir dayanıyoruz. Nereye kadar böyle? Patronların altında on tane araba var. Villaları var. Ne söylerlerse yalan söylüyorlar. Bize zulüm ediyorlar, bizi eziyorlar. Bizi köle gibi kullanıyorlar. Ekmeğimizle oynuyorlar, canımızla oynuyorlar. Bana elektrik çarptı, yevmiyemi bile kestiler” ifadelerini kullandı.

KaynakEvrensel

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN EYLÜL SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol