Aralık ayında yaşanan hapishaneler, Maraş ve Roboski katliamları ile ilgili açıklama yayınlayan Tüm Emeklilerin Sendikası, katliamların gerçek anlamda araştırılması ve faillerinden hesap sorulması çağrısı yaptı.
Tüm Emeklilerin Sendikası Genel Merkezi, 19-26 Aralık 1978’de yaşanan Maraş katliamı, 19 Aralık 2000’de yaşanan hapishaneler katliamı ve 28 Aralık 2011’de yaşanan Roboski katliamıyla ilgili açıklama yayınladı.
Aralık ayının bir yönüyle de katliamlar ayı olduğunu kaydeden Tüm Emeklilerin Sendikası yaptığı açıklamada şunları ifade etti:
“Bu katliamlardan ilki 19- 26 Aralık 1978’de yaşatılan Maraş Katliamı’dır. 19 Aralık’ta bir faşist provokasyon ile başlatılan katliamda resmî açıklamaya göre, 120 kişi öldürülmüş, binlerce kişi yaralanmış, binlerce aile yerinden yurdundan göç ettirilmiştir. Alevilere ait 559 ev yakılmış, 290’dan fazla işyeri tahrip edilmiştir. Maraş Katliamı’nın izleri halen insanların bakışlarında, yüreklerinde bir kor gibi durmaktadır.
Yine bir 19 Aralık’ta, yıl 2000’de, bu kez bizzat devlet tarafından, halen cezaevlerinde olan tutuklu ve hükümlülere yönelik operasyonda 32 kişi ölmüş, bu operasyona da “Hayata Dönüş” adı verilmiştir. Siyasi tutuklu ve hükümlülerin insan haklarına aykırı olan uygulamalara itirazını hazmedemeyen iktidarın, 10 bin kişilik güvenlik kuvveti ile yaptıkları operasyonda 32 kişi ölmüş, yüzlerce tutuklu ve hükümlü yaralanmış ve engelli bırakılmıştır. Bu operasyon tarihe “Hayata Dönüş” olarak değil; “Cezaevleri Katliamı” olarak geçmiştir.
28 Aralık 2011 tarihinde yine devletin güvenlik güçleri tarafından F-16 savaş uçakları kullanılarak, 34 köylü öldürüldü. Şırnak Uludere’ye bağlı Roboski köyünde, geçim kaynakları olan sınır ticareti nedeniyle, her zaman ki yolu kullanan köylüler, savaş uçakları ile parçalanarak öldürüldü. Çoğunluğu çocuk olan, öldürülen 34 kişiden 28’i aynı ailedendi. Bu olay da tarihe “Roboski Katliamı” olarak geçti.”
Bu katliamların gerçek anlamda araştırılmadığını, katliamlarla yüzleşilmediğini ve hesaplaşılmadığını belirten sendika “Bir daha yaşanmaması, yaşatılmaması talebimizle; bu acıların gerçek bir demokrasi, gerçek bir adalet anlayışı ile araştırılmasını, nedenlerinin ortadan kaldırılmasını ve faillerinden hesap sorulmasını istiyoruz.
Ülkemizde gerçek bir adaletten, barıştan ve demokrasiden bahsedecek isek bu bir borçtur. Katledilen canları saygıyla anıyor, bir daha bu acıların yaşanmamasını; eşitliğin, özgürlüğün, demokrasi ve barışın sonsuzca yaşandığı bir ülke ve dünya istiyoruz.” dedi.