TTB Başkanı Fincancı, Sağlık Bakanlığı’nın 1 milyon 700 bin olarak açıkladığı toplam vaka sayısının da gerçeği yansıtmadığını belirtti. Fincancı, toplam vaka sayısının 3 milyon dolayında olması gerektiğini ve sağlıkçıların yüzde 11’inin Covid-19’a yakalandığı açıkladı
Türk Tabipleri Birliği (TTB) “Covid-19 Pandemisi 9’uncu Ay Değerlendirmesi Raporu’nu kamuoyuyla paylaştı. Son rakamların da gerçeği yansıtmadığını belirten TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, toplam vaka sayısının 3 milyon dolayında olması gerektiğini ifade etti.
Sağlık Bakanlığı’nın toplam vaka sayılarını 1 milyon 700 bin üzerinde açıkladığı günlük koronavirüs tablosunu değerlendiren Fincancı, “Tabloda 20 milyon testten söz ediliyor. Mart ve Nisan’da yüzde 10’larda olan pozitiflik oranlarının Kasım ortasından bu yana yüzde 30’lara çıktığını biliyoruz. En iyi ihtimaliyle tekrarlayan testler olduğunu düşünerek yüzde 15 ortalamayla test pozitifliği olsa vaka sayılarının 3 milyon olması gerekiyor” dedi.
‘Sağlıkçıların yüzde 11’i pozitif’
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın sağlık çalışanlarının 120 bininin Covid-19’dan etkilendiği yönündeki açıklamasına da değinen Fincancı, “Sağlık Bakanı 1 milyon 60 bin sağlık çalışanı olduğunu söylüyor. Yani yüzde 11.3’ü pozitif. Bu toplumdaki yaygınlığın üç katı bir rakama tekabül ediyor. Yalnızca bununla da kalmıyor, yönetemediği pandemide sağlık çalışanını tek başına bırakıyor ve sağlık çalışanları şiddete karşı mücadele etmek zorunda kalıyorlar” ifadelerini kullandı.
Covid-19 İzleme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Özlem Azap Kurt ise toplantıda, “6 Kasım’da Toplum Bilimleri Kurulu Üyesi bir kişi Covid-19 olan sağlık çalışanı sayısı 40 bin diyor. Önceki gün bakan 120 bin diyor” dedi.
TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı
‘Endişe yaratırsanız mücadele edemezsiniz’
Pandeminin ilk döneminde maskeden başlayan belirsizliklerin aşı sürecinde de devam ettiğini belirten TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut, Sağlık Bakanlığı’nın aşıyla ilgili politikalarda şeffaf olmadığını söyledi. Faz3 aşamasında olan 13 aşı bulunduğunu ve bunların büyük bir ticari rekabeti sürdürdüklerini belirten Bulut, şunları kaydetti:
“Aşıların kaç liraya mal edileceğini, kamuya maliyetinin ne olacağını ve hangi hızla uygulanacağını net olarak kamuoyuna anlatmadılar. Bir pandemide en kötü yönetim belirsizlik yaratmaktır. Eğer kamuoyunda bir endişe yaratırsanız pandemiyle mücadele edemezsiniz. İnsanlar güven duyup o aşıyı vurunmazlar. Aşıyla ilgili pek çok bilgi kirliliği var. Aşı vurulmaktan kimse endişe duymasın,yeter ki onay süreci şeffaf olsun ve kamuoyuyla paylaşılsın.”
‘Günde 16 saat çalışıyorlar’
Filyasyon sürecinin yıkıcı bir sorun haline dönüştüğünü belirten Doç. Dr. Aslı Davas, Türkiye’deki filyasyon ekiplerine dünya örneklerinden farklı olarak çok fazla farklı konuda sorumluluk yüklendiğini söyledi. Davas, “Sağlık çalışanı sayısı yetmediği için dışarıdan destek alınıyor. Salgının iyice alevlenmesiyle birlikte öğretmenler ya da diğer kamu çalışanları arasından görevlendirme olduğunu görüyoruz. Arkadaşlarımız günde 16 saat aralıksız çalışıyorlar” dedi.
