Dün Trendyol Genel Merkezi önüne taşınan direnişte polis işçileri darp ederek gözaltına aldı. Yoğun darp sonucu bazı işçilerin hala hastanede olduğu bildirildi. Direnişin 31. gününde Limter-İş, Dev Tekstil, İnşaat-İş ve Dev Yapı-İş’in de katılımıyla genel merkez önünde açıklama yapıldı. “Atılan işçiler geri alınsın” pankartının açıldığı eylemde söz alan PTT- Sen Genel Başkanı Süleyman Şen, kanunları çiğneyenin işçiler değil sermayedarlar olduğunun altını çizdi. “Trendyol gibi sermayedarlar kanunları çiğneyip hayatına devam ederken, işçiler haklarını aradığında çok sert müdahaleyle, darpla gözaltına alınıyor. İşçiler onlar için tek yolun mücadele olduğunu biliyor” diyen Şen, kamuoyuna dayanışma çağrısı yaptı.
“Patronların saldırısını birleşik emek cephesiyle bertaraf edebiliriz”
Söz alan Limter-İş Genel Başkanı Kanber Saygılı, Anayasa’nın işçiye sendika seçme özgürlüğünü tanıdığını hatırlattı. İşçilerin bu hakkı kullandığında ise patronların saldırısına uğradığını belirten Saygılı, “Bunu kullanmadıkları koşullarda patronlar tek kale oynamaya devam ediyor. Dolayısıyla işçi arkadaşlarımızın yurdun çeşitli yerlerinde Trendyol’a söylediği şey şu; ‘ey patronlar siz yasalara uymaz zorundasınız. Yasalara uymadığını koşullarda biz size tek kale oynatmayız. Sahaya ineriz hakkımızı almak için mücadeleyi yükseltiriz” dedi.
Patronların gücünün paradan, yasaları ayaklar altına almaktan geldiğini belirten Saygılı, “Bizim gücümüz birliğimizden geliyor. Haklılığımızdan geliyor. Dolayısıyla haklı ve aynı zamanda birlik olduğumuz koşullarda haklarımızı alacağımızı ve bu mücadeleyi yükselteceğimizi belirtmek isterim. Ancak bizlere devrimci, demokratik, ilerici sendikalara düşen görev şu. Patronların saldırısı giderek azgınlaşıyor. Patronların saldırısını bertaraf etmenin tek yolu birleşik bir mücadele yürütmek, birleşik emek cephesini oluşturmaktır” çağrısı yaptı.
Saygılı son olarak direnişçi işçilere ise dayanışmayı ve mücadeleyi yükseltmeye devam edeceklerini kaydetti.
“Sokakta hakkını arayan hiçbir işçi yalnız değil”
İnşaat-İş Örgütlenme Uzmanı Deniz Gider, Türkiye’nin dört bir yanındaki işçi direnişlerini işaret etti. İşçilerin gasp edilen hakları, anayasal hakları için direndiğini söyleyen Gider, sendikal örgütlenmenin anayasal bir hak olduğunun altını çizdi. Gider, şöyle devam etti: “Üye olan arkadaşlarımız anayasa çiğnenerek işten atıldı. Ve hiçbir hakları ödenmedi. Yine anayasal süreci işleten Trendyol depo işçileri hukuksuzca, işkenceyle, darp edilerek gözaltın alındı. Buradan bir kez daha söylüyoruz, hiçbir depo işçisi, sokakta hakkını arayan hiçbir işçi yalnız değil. Saldırın, yine geleceğiz. Ta ki bu direniş zaferle taçlandırana kadar.”
“Ne işkenceye ne bakıya yenileceğiz”
Açıklamada son sözü alan Dev Tekstil Sendikası İstanbul Temsilcisi Okan Karaçam, Trendyol işçilerinin hakları ve gelecekleri için direndiğini kaydetti. Sömürü düzeninin işçi ve emekçilere açlık ve yoksulluktan başka bir şey vermediğinin altını çizen Karaçam, “Bizler daha iyi bir yaşam için daha iyi bir çalışma koşulları istediğimiz için sermaye bizi işten çıkarıyor” dedi. Anayasal hakkını kullanarak DGD-Sen ve PTT-Sen’e üye olan işçilerin yasalar çiğnenerek işten çıkarıldığını, hakkını istedikleri için işkenceyle gözaltına alındığını belirten Karaçam, şöyle devam etti: “Bizler ne işkenceye ne baskıya yenileceğiz. Trendyol işçileri yalnız değildir. Bu direniş kazanımla sonuçlanana kadar Trendyol işçilerinin yanında olacağız.”
Eylem, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “Yaşasın sınıf dayanışması” sloganıyla sona erdi.
