TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, Beyoğlu Sütlüce’de çöken bina hakkında bir açıklama yaparak “Çöken sadece bina değil, çarpık- denetimsiz yapılaşma anlayışıdır” dedi.
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, Beyoğlu Sütlüce’de bir binanın çökmesi hakkında bir açıklama yayımladı.
Ülkemizdeki konutların yüzde 60’ı kaçak
Yetkililer tarafından yapılan açıklamalarda çöken binanın 1994 yılında inşa edildiği ve ruhsatsız olduğunun beyan edildiğini aktaran Koramaz, şunları kaydetti:
Canlı yayın görüntüleri, binanın sadece kaçak olarak değil aynı zamanda hiçbir yapı kuralına uyulmadan inşa edildiğini de gözler önüne sermiştir. Başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanında buna benzer milyonlarca yapı bulunmaktadır. Halen ülkemizdeki yapı stokunun %60’ı kaçaktır. Bu binaların tamamı hem içinde yaşayanlar hem de çevreleri için hayati tehlike oluşturmaktadır.
Bir binanın imar affı ile ruhsat sahibi olması, onun güvenli olduğu anlamına gelmez
Ayrıca imar affı düzenlemesinin yasalaşması konusunda gerekli uyarıları da yaptıklarını dile getiren Koramaz sözlerine şöyle devam etti:
Birliğimiz ve bağlı Odalarımız imar affı düzenlemesinin yasalaşmaması için gerekli açıklamaları ve uyarıları yapmıştır. Cumhuriyet döneminde 14 kez imar affı çıkarılmıştır. Bu aflar toplumda kanun dışı uygulamaların bir şekilde yasallaştırılacağı algısının pekişmesine neden olmaktadır.Tüm Türkiye’nin gözleri önünde çöken bina, çok yakın zamanda bir kelime oyunu ile adı “imar barışı” olarak ilan edilen ancak gerçekte kaçak yapılaşmaya imar affı olan yasal düzenlemeye dikkat çekmektedir. Yetkililerin “kaçak” olduğunu beyan ettiği bina istenseydi o haliyle “imar barışı” kapsamında ruhsat alabilecekti. Bir binanın imar affı ile ruhsat sahibi olması, onun güvenli olduğu anlamına gelmemektedir. Binaları güvenli yapan, mühendislik bilgi, birikimi ve uygulamasıdır.
“İmar barışı adı altında işletilen hukuksuzluk, toplumun can ve mal güvenliğini riske atan tüm girişimleri aklamaktadır” diyen Koramaz, sözlerini şöyle tamamladı:
İmara aykırı, çevre ve doğa tahribatına neden olan ve en önemlisi de yeterli mühendislik hizmeti almadığı için olası depreme dayanıklılık bağlamında riskli yapılar devlet eliyle meşrulaştırılmakta, hukuka uyan vatandaşlarımız cezalandırılırken, kural tanımayanlar ödüllendirilmektedir. Belediye sınırları içerisindeki yapıların güvensizliğinin ve kaçak olmasının çeşitli patlama ve yıkımla ortaya çıkması, belediyelerin bu alandaki sorumluluğunu ortadan kaldırmamaktadır. TMMOB olarak, rant uğruna, oy uğruna, para uğruna insan hayatını hiçe sayan düzenlemelere, çarpık ve güvenliksiz yapılaşmaya karşı mücadele etmeye devam edeceğiz.