Mersin Tarsus’ta “Geçinemiyoruz” diyerek miting yapıldı
Tarsus’ta Aznakay Parkı’nda toplanan kitle, Cumhuriyet Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti. Kaymakamlık tarafından yürüyüş 2 gün kala yasaklanmıştı. Tertip komitesi ve Aznakay Parkı’nda toplananların dağılması istendi. Kitle dağılmadan yürüyüşe geçti. Cumhuriyet Meydanı’na kadar polis defalarca kitlenin yürüyüşünü engellemeye çalıştı. Ancak engelleyemedi. Cumhuriyet Meydanı’na kadar sloganlarla yürüyen kitle meydanda açıklamalarda bulundu.
Yapılan ortak açıklamada şunlar söylendi:
Açıklamada açlık, işsizlik ve yoksulluğun derinleşerek devam ettiği söylenerek, “Asgari ücrete yapılan %50 zam daha işçinin eline geçmeden açlık sınırının altında kalırken, kamu emekçilerinin maaşları yoksulluk sınırı rakamlarının çok gerisinde seyrediyor her geçen gün açlık sınırı rakamlarına yaklaşıyor. Oldukça sert geçen kış koşullarında işçi havzalarında yaşanan direnişler içimizi ısıtıyor. Ülkenin dört bir yanından hayat pahalılığına ve fahiş zamlı faturalara karşı yapılan eylemlerle isyan büyüyor” denildi.
“Fahiş zamlar geçinmemizi, ay sonunu getirmemizi imkânsız hale getirdi”
Açıklamada temel giderlere gelen fahiş zamlarla geçinemediklerini şöyle açıkladılar:
“Bir tarafta yoksulluk diğer tarafta israf, bir tarafta açlık, diğer tarafta şatafatın yaşandığı ülkemizde bir kesim lale devri yaşarken, her yerden emekçiler ve yoksul halkımızın geçinemiyoruz çığlıkları yükselmeye devam ediyor. Gelen günün gideni arattığı bir dönemi hep birlikte yaşamaya devam ediyoruz. Geleceğe dair kaygılarımız her geçen artıyor.
Her yeni güne yeni bir zam haberiyle uyanıyoruz. Asgari ücrete, maaşlarımıza ve emeklilere yapılan göstermelik artışlar daha ceplerimize girmeden eriyip buharlaştı. Toplumun geniş kesimlerinin temel harcama kalemleri olan kira, ulaşım, doğalgaz, elektrik ve gıda ürünlerinde yapılan fahiş zamlar geçinmemizi, ay sonunu getirmemizi imkânsız hale getirdi.”
Açıklamanın sonunda “Emekçiler ve yoksul halk susmuyor artık, susmayacak. Birbirinden ve dayanışmasından güç alan emekçiler ve geniş halk kesimleri, baharın müjdecisi olan direnişleriyle işçi havzalarında yan yana gelenler, umudu yeniden yeşerten mücadeleleriyle yarınlarımıza olan umudumuzu çoğaltmaktadırlar. Umudumuzu çoğaltanları, buradan bu meydandan seslerine ses kattıklarımıza selam olsun” denilerek mücadele çağrısı yapıldı.
“Ekonomik kriz, yoksulluk ve erkek devlet şiddeti karşısında asla itaat etmeyeceğiz”
Tarsus Kadın Platformu adına yapılan açıklamada şunlar söylendi:
“Ekonomik kriz koşulları her geçen gün derinleşirken bu süreçten de en çok etkilenen kadınlar oluyor. Bu ağır ekonomik kriz altında kadın yoksulluğu iyice arttı. Ekonomik kriz pandeminin üstüne geldi. Pandemide işyerlerinde ilk gözden çıkarılanlar biz olduk. Pek çoğumuz işinden çıkarıldı ya da güvencesiz, esnek çalışma koşullarına itildik. Geçimimizi sağlayamadığımızdan kimimiz özgürleşmek üzere ayrıldığımız evlere geri döndük, kimimiz şiddet gördüğümüz evlerde yaşamak zorunda kaldık.
Bütün bunlar yaşanırken, çocuklar, kadınlar, LGBTİ+’lar istismara ve şiddete daha açık hale getirilirken bir de iktidar İstanbul Sözleşmesi’nden çekildi. Şimdi de 6. yargı paketi ile zaten çok sınırlı miktarlarda verilen nafaka hakkımız gasp edilmeye çalışılıyor.
Devlet işten saymadığı bakım işlerine bütçe ayırmıyor. Çocuk bakımı, yaşlı bakımı, hasta bakımı gibi işler, kimi zaman öğretmenlik görevi kadınlara veriliyor. Ev ekonomisini yönetmek de çoğu zaman kadınların görünmeyen işleri arasında yer alıyor. Omuzlarımıza yıkılan bir bakım krizinin ortasında boğuluyoruz.
Siyasal iktidar, kadınlara yönelik yeni saldırı biçimleri ile kendi bekasını korumaya çalışıyor. Boşanamamamızı, emeğimizin hakkını arayamayacak kadar güvencesiz olmamızı istiyor. Bir yandan da krizin içinde biriken öfkeyi kadınların, LGBTİ+’ların üstüne yönlendirmeye çalışıyor. Bunu yaparken Diyanet, tarikatlar, kutsallık diye dayatılan normlarla hayatlarımızın üzerinde tepiniliyor.
Ekonomik krizle boğuştuğumuz şu günlerde yanı başımızda barbarca bir savaş yaşanıyor. Rusya’nın Ukrayna’ya açtığı savaş, karşısında barışı savunuyoruz. Savaşın kadınlar, LGBTİ+’lar ve çocuklar için daha fazla şiddet, daha fazla yoksulluk, taciz, tecavüz olduğunu biliyoruz. Bu kürsüden bir kez daha barış talebimizi yineliyoruz. Savaşa karşı direnen halkların yanındayız.
Ekonomik kriz, yoksulluk ve erkek devlet şiddeti karşısında asla itaat etmeyeceğiz. Hayatlarımızdan kısmaya, bize reva gördükleri kırıntılara razı olmaya niyetimiz yok.”
Açıklamanın sonunda “Krize, yoksulluğa, savaşa, şiddete karşı saat 18’de tüm kadınları ve LGBTİ+’ları Halk Eğitim Merkezi önüne bekliyoruz” denilerek 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesiylesiyle düzenlenecek eyleme çağrı yapıldı.
“Bizi bu hale getirenler utansın”
Sonrasında söz alan tarım işçisi bir kadın şunları söyledi:
“Ben çocuklarıma harçlık veremiyorum. Artık bu saatten sonra tencerelerimizde aş yerine taş kaynatacağız. Unun kilosu 12 lira olmuş. 5 litrelik yağ 150 lira olmuş. Bizi açlığa talim edenler utansın. Bizi bu hale getirenler utansın.”
