Dün beşiktaş’ta, Kanarya’da yaşanan çocuk tecavüzü ve metrobüste yaşanan cinsel tacize başta olmak üzere tüm taciz, tecavüz, aşağılanma ve çürümeye karşı eylem yapıldı.
Beşiktaş Çarşıda ajitasyonlarla dolaşarak eylem çağrısı yapanların önünü polis kesti. Dövizlerin indirilmesini, slogan atılmamasını, toplu yürüyüş yapılmamasını söyleyen polis, basın açıklamasını Hakan pastanesi önünde yaptırmayacaklarını söyledi. Buna rağmen yapılan ajitasyonlarla teşhir edilen polis çevredekilerden tepki topladı. Beşiktaş halkı alkışlarıyla yoğun destek verdi.
Pastane önünde toplanan kitle önce dağıtılmak istendi, dağılmayan kitle polis çemberi içine alındı. Eylem, birçok kurumun katılımıyla İskele Meydanı’nda yapıldı. Metrobüste cinsel saldırıya uğrayan kadın arkadaşımızın avukatı, olayın ayrıntısı ve hukuki süreci hakkında bilgilendirme yaptı. Yaptığı açıklamada; Müvekkilimin psikolojisinin nasıl olduğunu soruyorlar. Çok iyi, biz kadınlar çok iyiyiz. Sokaklarda, meydanlarda, okullarda çok iyiyiz ve çok iyi olmak zorundayız. Biz bu mücadelenin peşinin bırakmayacağız dedi.
Sonrasında yapılan basın açıklamasında bu yaşananların münferit olaylar olmadığı her gün her yerde yaşandığı ifade edildi. Bunun ana nedeninin sömürüden, insanın insan olmaktan çıkarılmasından, biat etmekten beslenen toplumsal ve siyasal yapıyla ilgili olduğu ve bu yapının ve yönetenlerin kendi içlerinde çürüdükçe bu çürümeyi her tarafa yaymakta olduğu söylendi. Bu pisliğin artık temizlenmesi gerektiği bunun da kadınların, işçilerin, emekçilerin, gençlerin bir arada mücadele ederek sağlanacağı vurgulandı. Basın açıklamasının ardından eyleme katılan Kadın Meclisleri, Özgür Genç Kadın, İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi, ÇHD, Anarşist Kadınlar, ve Kaldıraç konuşmalarını yaparak dayanışmanın, mücadelenin önemini gösterdi. Eylem, mücadelenin her alanda devam edeceği vurgulanarak, ‘kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz’,’ adalet biziz susmayacağız’ sloganları ile sona erdi.
Basın açıklamasının tam metni;
23 Nisan salı günü Küçükçekmece’ye bağlı Kanarya Mahallesinde 5 yaşında bir çocuk tecavüze uğradı ve yoğun bakıma alındı. Bu tecavüze sessiz kalmayan ve sokağa çıkan, insanca onurlu bir yaşam isteği ile eyleme geçen Kanarya halkı polisin biber gazlı ve plastik mermili saldırısı ile karşı karşıya kaldı. 3 gündür başta Kanarya olmak üzere İstanbul’un çeşitli ilçelerinde, Ankara’da Antakya’da ve ülkenin pek çok yerinde insanlar “çocuğun çıkaramadığı ses olmak zorundasın” diyerek sokaklara çıktı. 5 yaşındaki bir çocuğa yapılan bu vahşice bu sınır tanımaz saldırıyı protesto eden halk İstanbul valiliği tarafından provokatör olarak hedef gösterildi. Taksim’de tek başına oturma eylemi yapan ve “bir anne olarak bu tür durumlara artık dayanamıyorum çocuk istismarına artık tahammül edemiyorum çocuğum için kaygılanmak istemiyorum” diyen ve istismara hayır sloganı atan Yasemin Babatkayan gözaltına alındı.
23 Nisan Salı günü öğleden sonra saat beş sıralarında metrobüsle Avcılar yönünde giden bir kadın arkadaşımız cinsel saldırıya uğradı. Oturduğu koltuğun yanında ayakta duran adamdan rahatsız oldu ve çantasını araya koydu. Temasın bilinçli olduğunu fark edince aradan çantasını kaldırdı. Adamın fermuarının açık, cinsel organın dışarıda olduğunu gördü. Pantolonundaki ıslaklıkla beraber adamın boşaldığını fark eden kadın yoldaşımız, adama vurarak önce uzaklaştırdı sonra da metrobüstekilerin de desteği ile metrobüsten dışarı çıkarıldı. Kadın arkadaşımız metrobüsün dışında olayı videoya çekti. Çevredekilerin de duymasıyla özellikle kadınlardan destek gördü. Tacizcinin orada bulunanların da desteği ile kaçması engellendi ve gözaltına alındı. Tacizci Fatih Özdemir karakola götürülürken cinsel saldırıya uğrayan kadın arkadaşımızla aynı polis aracına bindirilmek istendi.Karakola götürülen tacizcinin üzerindeki pantolondan örnek alınması istendi. Polisler örnek almaya direndiler. Ancak 4 saatlik yoğun bir baskının sonucunda örnek alınabildi. Videonun paylaşılması ile gelen destek ve dayanışma ile dün tacizci tutuklandı.
Bu yaşananlar münferit olaylar değildir. Bu olayları her gün her yerde yaşıyoruz. Bunlar sömürüden, insanın insan olmaktan çıkarılmasından, biat etmekten beslenen toplumsal ve siyasal yapıyla ilgilidir. Bu yapı ve yönetenler kendi içinde çürüdükçe bu çürümeyi her tarafa yaymaktadır. Bu pislik artık temizlenmelidir!
Bu pisliği kadınlar, işçiler, emekçiler, gençler birarada mücadele ederek temizleyeceğiz.
İş yerlerimizde sömürülerek, okullarımızda baskı altında tutularak, sokaklarda güvenle yürütülmeyerek, ev içinde şiddete, tecavüze ve çifte sömürüye maruz bırakılarak yaşamaya mecbur bırakıldığımız bu düzen yıkılmalı.
Kapitalizm çürümüştür, insanlığı çürütmektedir. Ve başka şekilde kendini sürdürememektedir. Bütün pisliği ile bu insan dışı düzeni yıkmanın zamanı gelmiştir geçmektedir.
Tacize, Tecavüze, Aşağılanmaya, Çifte Emek Sömürüsüne; Başkaldırıyoruz
Ensar vakfında tecavüz olayları açığa çıktığında Bir kereden bir şey olmaz diyen bakanları,
Aladağ yangından sorumlu olanların terfi ettirilmesini,
Özgecan Aslan’ın mini eteğine, kadınların şortuna karışıp tecavüzü aklayanları,
Rabia Naz’ın katillerini koruyanları,
Şule Çet için o saatte orda ne işi vardı diyenleri,
Sinem Şahin’in saldırganlarını “bağırmadığı” gerekçesiyle beraat ettiren hukuk sistemini unutmuyoruz.
Öte yandan Nevin Yıldırım’ı ve Çilem Doğan’ı da unutmuyoruz.
Tecavüze uğrayan, öldürülen kızkardeşlerimiz sizi unutmadık ve sizin adınıza da dövüşeceğiz.
Tecavüze uğrayan, öldürülen kızkardeşlerimiz sizi unutmadık ve sizin için de yaşamı ilmek ilmek öreceğiz.
Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!
Bizler taciz ve tecavüzün çözümü olarak pembe otobüsleri istemiyoruz. İdam ve hadım çığırtkanlığınızı kabul etmiyoruz. Çünkü çözüm pembe otobüslerde, idamda, hadımda değildir. Çözüm bizi yaşam alanlarından mahrum etmekte değildir. Biz hayatın her alanında, metrobüste, okulda, fabrikada, sokakta herhangi bir endişe taşımadan var olmak istiyoruz.
Adalet bizim ellerimizdedir. Adaletin sağlanması ancak bizim mücadelemizle gerçekleşecektir. Metrobüste tacize göz yummayan ve sesini çıkartan kadın arkadaşımız, Kanarya’da sokağa çıkan halk, Rabia Naz’ın soruşturması için mücadele veren baba Şaban Vatan, seslerini çıkaranlar, susmayanlar ve korkmayanlar adaleti getirecek olanlardır. Biz bugün burada omuz omuza durduklarımıza, seslerimizi birleştirdiklerimize, gözlerinin içine baktıklarımıza güveniyoruz. Biz birbirimize güveniyoruz. Adalet de, özgürlük de, daha güzel yarınlar da, umut da bizim ellerimizdedir.
Adalet Biziz, Susmayacağız
Biz susmayacağız, siz utanacaksınız!
Eşitsizliğe, ayrımcılığa, dayatmalara sürekli maruz kalanlar olarak;
Biz susmayacağız, siz utanacaksınız!
Tacize, tecavüze, istismara, aşağılanmaya maruz kalanlar olarak;
Biz susmayacağız, siz utanacaksınız!
Bedenlerine, örgütlenmelerine, özgürleşmelerine karışılan; ekonomik, fiziksel, sosyal açıdan sistem tarafından sürekli suiistimal edilmeye çalışılan; buna rağmen her gün bulunduğumuz bütün alanlarda hayatı yeniden yaratma mücadelesi verenler olarak;
Biz susmayacağız, siz utanacaksınız!
Mahkemeleri, bakanları, polisleri, basınları, yöneticileri, fetvaları, bize bu kadar karşıyken, biz kendi yaşamamız için örgütlenelim.
Özgürce yaşamak için dünyayı değiştirmeliyiz. Bunu biliyoruz.
Evlerden, fabrikalardan, mahallelerden başımızı kaldırıp yıldızlara gözümüzü dikelim.
Emeğimiz için, yaşamımız için mücadele ederek, özgürlüğümüz için isyan ederek, istediğimiz dünya için adım adım örgütlenerek değiştirelim.
Biz susmayacağız, siz utanacaksınız!
Sokağa, eyleme, özgürleşmeye!
