T24 Genel Yayın Yönetmeni Doğan Akın, T24’ün “Teyit.org, Boğaziçi öğrencisi Şeyma Altundal’ı hedef alan iktidar medyası yayınlarını raporunda paylaşmadı” başlıklı haberinin ardından Teyit.org’un kurucusu Mehmet Atakan Foça’nın “Teyit’e artan saldırıların arkasında, bugüne kadar pek bilinmeyen ekonomik bazı gerekçeler var. ” diyerek T24’ü de hedef göstermesine yanıt verdi. T24 hakkındaki iddianın ispat edilememesi durumunda Teyit.org’u özür dilemeye çağıran Akın, “Tetikçi medya kaşarlarının izinden gitmek mi değişim?” diye sordu.
T24 Genel Yayın Yönetmeni Doğan Akın’ın “Yalana da sarılan bir ‘teyit’çilik: Atakan Foça, senin 9 ayda 2 milyon lira aldığın Facebook’tan, T24 11 yılda 1 kuruş almadı!” başlığıyla yayımlanan yazısının ilgili kısımları şöyle:
Bugün biraz dertleşelim. Birkaç gündür T24’te teyit.org ile ilgili haber ve yorumlar görüyorsunuz.
İki meseleden biri şu; teyit.org, mali destek aldığını duyurduğu Facebook’a taahhüdü karşılığında medyaya / sosyal medyaya yansıyan bazı iddiaları / haberleri ücreti mukabilinde doğruluk incelemesine tabi tutuyor. Yanlış olduğu tespitine / kanısına vardığı haberleri / iddiaları raporluyor. Bu içerikleri paylaşanları sitesinde duyuruyor, ayrıca Facebook’a ‘yanlış haber’ bildiriminde bulunuyor. Bu raporlamanın / bildirimin ardından Facebook, ilgili haber sitesinin içeriklerinin Facebook’taki erişimini ve tanıtımını kısıtlıyor veya engelliyor, ‘yalan haber üreten site’ etiketlemesi yapıyor.
T24 Yazı İşleri müdürlerinden Candan Yıldız; bu raporlamaların zaman zaman hatalı ve/veya profesyonel eksiklik içerdiğine de işaret ederek, gazetecilik ve medyada özdenetime dair tartışma açmaya yönelik bir yazı yazdı.
Yazıda, örnek olarak verilen teyit.org raporlarından biri; T24’ün “Tiktok’ta tepki çeken nezarethane videosu: Boğaziçi misafirhanemiz sizi bekliyor” başlıklı haberine ilişkin olandı. Teyit.org’un T24’ü de yanlış haber vermekle işaretlediği inceleme raporunun konusu, başlıkta “Boğaziçi misafirhanemiz sizi bekliyor’ paylaşımını yapan kişinin polis olduğu iddiası” kelimelendirmesiyle duyuruluyor. Ancak T24’ün haberinde ‘paylaşımı yapan kişinin polis olduğu’nun iması bile yok.
Bu durumu teyit.org’a ilettik, ‘yanlışlıkla konmuş olabileceği’ gibi bir yanıt da verildi, ancak günlerdir bu meseleden sonuç alabilmiş değiliz. İnceleme raporunun “Kimler Paylaştı” bölümünde hâlâ T24’ün adı duruyor.
Teyit.org raporlarına dayanarak Facebook’ta haber içeriklerinin kısıtlanması / engellenmesinin başka boyutta bir sansür ihtimaline işaret edilen Candan Yıldız’ın yazısını buradan okuyabilirsiniz.
Teyit raporuna alınmayan iktidar medyaları
Diğer Teyit meselesi; Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi Şeyma Altundal’ın “gözaltına alındığı sırada ters kelepçe takıldığı, yerde sürüklendiği” yolunda avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamayı yalanlamaya çalışan Emniyet Genel Müdürlüğü’nün paylaştığı videoya ilişkindi. Teyit.org, inceleme raporunda, bu videonun gerçeği yansıtmadığını tespit etmiş, ancak Şeyma Altundal’a karşı hakarete varan ifadelerle kampanya başlatan Sabah, Yeni Şafak, Yeni Akit, Takvim, A Haber, TRT gibi gazetelerin, internet sitelerinin, televizyonların yayınlarına bir kelimeyle bile değinmemişti. Raporun, gerçeği yansıtmayan videoya ilişkin “Kimler Paylaştı” bölümünde de bu yayınların hiçbirinin adı yoktu.
T24, Teyit.org Şef Editörü Gülin Çavuş’a başvurdu, bu durumu haberleştireceğini paylaşarak, iki temel soru yöneltti:
1- Şeyma Altundal’ı yalanlarla hedef alan medyanın yayınları neden teyit.org raporuna konu olmamış, neden bu yayınların adı “Kimler Paylaştı” bölümünde esirgenmişti?
2- Bu yayınlar hakkında Facebook’a ‘yanlış haber’ bildirimi yapılmış mıydı?
İlk soruya, “daha viral yayınların dikkate alındığı, ayrıca elle yapılan o bölümde bazı şeylerin gözden kaçabildiği” yanıtı verildi, ki Teyit’in bu yanıtı T24 haberinde aynen paylaşıldı.
Diğer soru için ise, “e-mail ile başvurulması” istendi. Soru e-mail ile de Teyit’e iletildi. Ancak teyit.org bu soruya yanıt vermedi. Bu durum da habere kondu.
Benzer yayınların adının paylaşılmadığı teyit.org raporlarından başka örnekler de içeren, teyit.org’un açıklamalarını da yansıtan dikkatle yazılmış haberi buradan okuyabilirsiniz.
Hem ‘teşekkür’, hem ‘saldırı’ şaşkınlığı
Peki teyit.org ne yaptı?
Gönül isterdi ki, teyit.org, ardındaki sebeplerden hazzetmese de birkaç raporu için, gazeteciliğin yaptığı denetimle ortaya çıkan sonucu kabullenip kucaklayabilseydi.
Ancak öyle olmadı.
Öncelikle, T24’ün haberleştirdiği rapordaki iktidara yakın yayınlar için Facebook’a ‘yanlış haber’ bildirimi yapılıp yapılmadığı sorusuna yanıt verilmedi.
Ancak teyit.org’u kuran ve yöneten Atakan Foça, ne yazık ki yalana da tenezzül ettiği tweetler atabildi. Örneğin, yukarıda özetlediğim haberin “teyit.org’a bir saldırı” olduğunu iddia edebildi. “Bu saldırının ardında ekonomik nedenler” olduğunu öne sürebildi.
Malum vesilelerle de alışık olduğumuz bu ruh halinden “teröristler, hainler” tweetleri de bekliyorduk ki, T24’ün haberini anons ettiği tweetin altına teyit.org’dan bir teşekkür tweeti geldi:
“Merhaba , gözden kaçırdığımız veriyi ekledik, düzeltme notumuzu şeffaf şekilde okurlarımızla paylaştık. Sistemimizi de bu doğrultuda iyileştirdik. Katkıda bulunduğunuz için teşekkürler.”
En hafif ifadesiyle bu ‘şaşkın’ tavrın arkasındaki ruh halini anlamak zor, bunun tartışmasına girmeyeceğim. Ülke gündemine oturmuş bir üniversite öğrencisini büyük bir yalan kampanyasıyla hedef alan ve milyonlara ulaşan takipçileri bulunan yayınların tamamının “gözden nasıl kaçmış” olabileceği bahanesi üzerinde de durmayacağım.
Teyit’e sorular: Facebook durumdan haberdar mı?
Ancak, birkaç temasımın tamamında açık sözlü davrandığımı vurguladığım teyit.org’u yönetenlere önce birkaç sorum, sonra bir çift lafım olacak.
– Facebook anlaşması da olsa, özünde bir denetim işine soyunan bir mecra, hakkında son derece dikkatle yazılmış bir haberle denetlendiği anda nasıl bu kadar öfke krizine tutulur? Raporlarınızı da böyle mi yazıyorsunuz?
– T24’ü Sabah’ın yanına koyup, “teyit.org’a saldırı yaptığını” iddia ederek hakkaniyetli davrandığınızı, doğru bir şey yaptığınızı düşünüyor musunuz?
– Son derece meşru iki soru içeren; teyit.org’un görüşünü de yansıtan T24’ün haberi neden ve nasıl bir saldırıdır?
– T24 haberi saldırı ise, teyit.org T24’e attığı tweetinde bu ‘saldırıya’ mı teşekkür ediyor?
– Facebook’tan aldığınız para karşılığında yaptığınız yalan/yanlış haber incelemelerinde, örneğin Şeyma Altundal’a saldıran iktidara yakın medyanın yayınlarının içeriklerini ve adlarını raporlarınıza koymadığınızdan Facebook haberdar mı? Misal, teyit.org’un Şeyma Altundal raporunda, T24 haberleştirene kadar iktidara yakın medyanın yayınlarının hiç yer almadığını Facebook’a bildirdiniz mi?
– Yine bazı iktidar yanlısı yayınlar hakkında ‘yanlış haber’ bildirimi yapmadığınızdan hiç olmazsa Facebook haberdar mı? Bağımsız haber mecralarının haberlerinde Faceebook’a ‘yanlış haber’ bildirimi yaparken, bazı raporlarınızda iktidar medyasına yol verildiğini Facebook biliyor mu?
– Ve T24’ün ‘saldırı’ olarak nitelediğiniz haberinin arkasında nasıl bir ‘ekonomik neden’ olabilir? Bu iddiayı ispat edemezseniz özür dileyecek misiniz?
…
T24’te yapılan hatalar Teyit’in hatalarını siler mi?
Teyit’i yönetenlerin, sonunda düzelttiklerini açıkladıkları bir rapora ilişkin haber karşısında sergiledikleri öfke, T24 hakkında yalana başvurmaları, hatta ‘hangi haber sitesi kaç yanlış bilgi yayınladı, kim hatasını düzeltti, kim yanlışta ısrar etti’ anonsuyla ‘internet medyasının yanlış bilgi karnesini yakında açıklayacaklarını’ duyurmaları acıklı.
T24’te elbette hayal ettiğimiz düzeyde gazetecilik yapamıyoruz. Daima söylediğimiz gibi, imkânlar nispetinde gazetecilik yapmaya çalışıyor, bütün doğruları temsil ettiğimizi öne sürmüyoruz. Ve elbette niyet edilmeden çok hata yapılıyor T24’te; yanlış haber de veriliyor, yetişilen yerden düzeltiliyor, özür de dileniyor. Acıklı olan, burada sergilenen zihniyet. T24’ün veya başka bir haber mecrasının yanlışları, teyit.org’un hatalarını giderir mi?
Neden bir üniversite öğrencisini hedef alan iktidar medyasının, o hedef almayı inceleyen teyit.org raporunda söz konusu edilmemesini içeren bir haber üzerine böyle bir duyuruya ihtiyaç duyuluyor?
Bakın; teyit.org’un eksikliğini giderdiğini duyurduğu o rapora; Sabah, Takvim, Yeni Şafak, Yeni Akit, A Haber ve TRT’nin linkleri T24 haberinin ardından eklendi ama hâlâ o yayınlarda Şeyma Altundal’ın nasıl linç edildiğine ilişkin bir kelime girmedi.
Teyit.org, bu yayınlar için Facebook’a ‘yalan/yanlış haber bildirimi yapılıp yapılmadığı’ sorusunu hâlâ yanıtlamadı.
Teyit.org, raporundaki bu eksikler için kimseden özür dilemedi.
T24’ün yanlışa düştüğü haberler, teyit.org’un bütün bu yanlışlarını düzeltecek, yanıtsız bıraktığı soruları yanıtlayacak mı?
Tetikçi medya kaşarlarının izinden gitmek mi değişim?
Atakan Foça, T24’ü suçladığı tweetlerinde ‘değişim’den, ‘değişime karşı direnç’ten de söz ediyor. Bu mu değişim? Yönettiğin mecra ‘eksikliği giderdik ,T24’e teşekkür ederiz’ açıklaması yayımlarken T24 ile propaganda makinelerini yan yana koyarak ‘Bize saldırıyorlar’ deme şaşkınlığı mı?
Hatanı söyleyene karşı yalana tenezzül etmek, arka cebinden sözüm ona bir ‘internet medyası karnesi’ çıkarmak mı değişim?
“T24 haberi doğru, düzelttik, özür dileriz” diyememek mi değişim? Değişim; eleştiriye karşı, bu ülkede ‘gazetecilik’ görüntüsü altında her iktidara müptela tetikçilik yapan medya kaşarlarının izinden gidip, onlarınkine benzer gürültüler çıkarmaya çalışmak mı? Hep başkalarının dersinden geçmeye çalışıp, asla kendine bakmamak mı değişim? Gerçek karşısında yalana sarılmak, gerçeği ayıklayıp porsiyonlara ayırmak mı?
Siz, geçmişin girizgâh olduğunu unutanlar kalabalığına girip ‘bugün olsa asla yapmazdım’ diyeceğiniz dünler inşa etmeye devam edin, biz bağımsız gazeteciliği kurumlaştırma çabamızı sürdüreceğiz.
Ardımızda bırakmaya çalıştığımız karanlıkların önümüzde bir daha, bir daha doğurulmasına karşı çıkacağız.
Yalan size sadece ödeyemeyeceğiniz borçlar biriktirir ve gerçek er ya da geç süslemeye çalıştığınız uydurma hikâyeleri mahveder.
Ne iddia edersen et, sonuçta olabildiğin şeysindir. Teyit.org, T24 haberinde işaret edilen gerçekler karşısında gürültü yaparak, taahhüt ettiği şeyi değil, onun taklidini yapabilir ancak, bunu unutmasın.
Ve hiç kimse; iktidara yakın medyada Kavala’lar, Demirtaş’lar, Altan’lar, uydurulan delillerle tutuklanan gazeteciler, siyasetçiler, öğrenciler, hayatları mahvedilen, itibarları, özgürlükleri, aileleri yalan rüzgârlarıyla hedef alınan insanların maruz kaldığı linç kampanyalarının… İftira yağdıran leş yayınların, bir elin parmakları kadar bile ‘haber inceleme’ raporlarına konu edilemediğini aklından çıkarmasın!
Bağımsız gazetecilik, elbette ne patronlu bir teyitçiliğin, ne sözüm ona ‘internet medyasına karne’ verme şaşkınlığının edilgen bir nesnesi olamaz, bunu göstereceğiz.