Notice: Array to string conversion in /home/runcloud/webapps/app-direnisteyiz29/wp-content/plugins/td-cloud-library/includes/tdb_functions.php on line 459
21 C
İstanbul
19 Eylül Perşembe, 2024
spot_img

Suruç Katliamı Davası başladı: Sanık duruşmaya getirilmedi

Suruç’ta 33 devrimcinin katledildiği Suruç Katliamı’nın davasında 4. duruşması başladı. Katliamın tek tutuklu sanığı Yakup Şahin, yine duruşmaya getirilmedi.

Suruç’ta 33 devrimcinin katledildiği Suruç katliamı’nın davasında 4. duruşma başladı. Katliamın tek tutuklu sanığı Yakup Şahin, yine duruşmaya getirilmedi. SEGBİS’le duruşmaya katılan sanık Şahin, hiçbir soruya yanıt vermedi. Av. Bayraktar, sanığın daha önce ‘polis senaryosu’ dediği deliller için “Bombalar da mı senaryo” diye sordu.

Suruç Katliamı’nın 31. ayında görülen Suruç davasının 4. duruşması başladı.

Urfa’nın Hilvan ilçesindeki hapishane kampüsündeki, Urfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmaya Suruç aileleri, tanıkları ve yaralıları katıldı. Türkiye’deki tek tutuklu sanık olan Yakup Şahin’in SEBGİS’le duruşmaya katılırken, “susma hakkı”nı kullanacağını söyledi.

Elazığ Hapishanesi’nden Hilvan Hapishanesi’ne getirilen Suruç yaralısı İlke Başak Baydar ilk sözü aldı. Baydar, “Suruç’ta yaşamını yitiren yoldaşlarımı özlemle anarak sözlerime başlıyorum. Bugün hayatta kalmamı onlara borçluyum” sözleriyle konuşmasına başladı.

“Adaletsizlik, adalet mücadelesine inancımızı yok edemez”

Baydar şöyle devam etti:

“Bu davada sadece SEGBİS’te görünen sanık değil, katliamdan haberi olmasına rağmen önlemeyenler, katliamdan sonra bize gaz sıkan polisler, dönemin başbakanı, cumhurbaşkanı ve tüm sorumlular yargılanmalıdır. Sizin mahkemenizden adalet beklentim yok ama bu benim adalet ve özgürlük mücadelesine olan inancımı yok edemez. Ben mücadele gücümü Suruç’ta yitirdiğim yoldaşlarımdan alıyorum.”

Sanık Şahin sorulara cevap vermedi

Baydar’ın ardından Av. Kazım Bayraktar söz aldı. Bayraktar, sanık Şahin’e katliama ve IŞİD bağlantılarına ilişkin sorular sordu. Sanık Yakup Şahin hiçbir soruya cevap vermedi.

Şahin’in tutumuna karşılık avukatlar sorularını yöneltmeye devam etti.

Ankara Katliamı avukatlarından olan Kazım Bayraktar, sanık Şahin’in SEGBİS’le bağlantı kurma yerine duruşmalara katılması talebini yineledi. Av. Bayraktar, Ankara katliamı sanıklarının verdiği ifadeler ve deliller ile Şahin’in daha önce verdiği ifadeler üzerinden sorularını yöneltti.

“Bombalar da mı senaryo”

Ankara davası sanıklarından İbrahim Durgun ve İlhami Bali’yle ne zaman tanıştıklarını soran Bayraktar, Durgun’un muhasebecisi olduğu beyanına dayanarak “Ne tür işler yapıyordunuz” diye sordu.

Bayraktar, Durgun’un Antep’te çok sayıda deposu olduğu ve bu depolarda silah, mühimmat, bomba malzemesi ve döküman bulunduğunu hatırlattı. Ardından, Şahin’in Ankara davasında verdiği ifadelerinde, “polis senaryosu” beyanı verdiğini söyleyen Bayraktar, “Bu bombalar da mı senaryo?” dedi.

Yakup Şahin’in gözaltına alınırken polislerle aralarında geçen diyaloglara dikkat çeken Bayraktar, yine Şahin’in daha önce verdiği ifadeleri yineledi. Polisin gözaltına aldıktan sonra kendisini emniyetten önce ilk olarak nereye götürüldüğünü Bayraktar, “Ankara davasında bir polisin kendisiyle selfi çektiğini söylemişti. Bu beyan doğru mudur” sorusunu Şahin’e yöneltti.

Bayraktar, yine bir başka polisin gözaltına alındığında kendisine “Elinize sağlık, iyi iş olmuş, bir iki çocuk ölmüş ama o da zayiyat” dediğini hatırlattı, “Bu polisi görsen hatırlar mısın” diye sordu.

Suruç Katliamı saldırganı Abdurrahman Alagöz’ü motorsikletiyle Antep’ten Suruç’a götürdüğü ihtimalinin üzerinde durulduğunu kaydeden Bayraktar, “Her şey polis senaryosuyla, gerçek olan nedir”dedi. Sanık Şahin’in hiçbir soruya yanıt vermemesi üzerine Bayraktar, “Susmak hukukta soyut inkar anlamına gelir ama bu somut deliller karşısında işe yaramaz” dedi.

Bayraktar: Neden şifreli mesaja ihtiyaç duyuyorsun

Sanığın daha önceki ifadesinde “Suruç bombacısının Suriye’den Deniz Büyükçelik tarafından yelek giydirilerek Suriye’den gönderildiğini” söylediğini belirten Bayraktar şöyle devam etti:

“Buradaki depolarda da malzemeler vardı. Neden burada hazırlanmadı. Suruç’ta kullanılan bilyeler satın alınırken Yakup Şahin’in motorsikletiyle gidildiği tespit edildi. Daha önceki ifadesinde Halil İbrahim Durgun’un kendisine Suruç’la ilgili bilgileri bir araçta verdiğini söylerken, daha sonra bir parkta verdiğini söylüyor. Durgun bunlara sana neden anlattı?”

Bayraktar daha sonra Yakup Şahin hakkında hazırlanan istihbarat raporunu hatırlattı. Şahin’in Arapça bir kod adı olduğunu, IŞİD çetelerinin Hudud Amiri tarafından düzenlenmiş mücahit kimliği olduğunu söyleyen Bayraktar, Ankara katliamı planlayıcılarından Yunus Durmaz’ın evinde bulunan bazı şemaların Şahin’in evindeki bilgisayarında da olduğunu belirtti. Bayraktar Şahin’in evinde “şifreli mesaj nasıl yazılır” diye bir belgenin bulunduğunu söyledi, “Neden şifreli mesaja ihtiyaç duyuyorsun” dedi. Bayrakdar aynı zamanda cep telefonunun Nizip’te sinyaller verdiğini de sözlerine ekledi.

Ankara Katliamı sanığı, Suruç Davası’nda tanık olarak dinlendi

Daha sonra Ankara davası sanığı olan Metin Akaltın’ın SEGBİS’le tanık sıfatıyla ifadesine geçildi. Akaltın, “Niçin buradayım bilmiyorum. Çekilme hakkım var mı?” diye sordu. Avukatların sorularına yanıt vermeyeceğini söyleyen Akaltın, “Mahkeme sorarsa veririm” dedi.

Yakup Şahin’i mahkemeden tanıdığını söyleyen Akaltın, kasap olduğunu ve Halil Durgun’un da müşterisi olduğunu belirtti. Akyazı sitesindeki eve motorsikletle gelip gidenin olup olmadığı sorusunu ve “20 Temmuz’da neredeydin” sorularına “Hatırlamıyorum” diyerek yanıtlayan Akaltın’a Suriye’de olduğuna dair görüntüler gösterildi. Akaltın, “Suriye’deyken Yakup Şahin’i görüp görmediği” sorusunu ise “Hayır” şeklinde yanıtladı.

Tanık Büyükçelebi, eşini korumaya devam etti

Akaltın’ın ardından Suriye’de öldüğü iddia edilen Deniz Büyükçelebi’nin eşi Şengül Büyükçelebi dinlendi.

Şengül Büyükçelebi, eşinin fırıncı olduğu ve Yakup Şahin’in de aynı meslekten dolayı birbiriyle arkadaş olduğunu söyledi. İlhami Bali’nin de eşinin arkadaşı olduğunu söyleyen Büyükçelebi, 20 ay kadar Suriye’de kaldıklarını kabul etti. Suriye’nin sınır köylerinde yaşadıklarını, eşinin kaçakçılık yaptığını ve 7 Nisan 2016’da bir binanın bombalanması sonucu eşinin öldürüldüğünü ancak cenazesinin enkazdan çıkarılamadığını söyleyen Büyükçelebi, ifadesinde eşini korumaya çalışması dikkat çekti.

Büyükçelebi, “Suriye ne zaman gittiniz” sorusunu “Hatırlamıyorum” şeklinde yanıtlarken, konuşmanın ileri ki aşamasında, kışa doğru Suriye’ye geçtiklerini, Temmuz’da gerçekleşen Suruç katliamı sırasında ise Suriye olduğunu söyledi.

Çelişkili ifadelerine devam eden Büyükçelebi, avukatların sorusu üzerine eşinin 850 TL maaş aldığını, parayı kimden aldığını bilmediğini, Suriye’den gelenleri karşıladığını söyledi. Suriye’de ise hem kendisine hem de eşine 100’er dolar ve mazot yardımı yapıldığını da belirten Çelebi, “Neden gittiniz” sorusuna şu yanıtı verdi: “O zaman böyle bir örgüt değildi. Bu kadar tanınmıyordu. Eşim savaşa katılmadı.”

“Tüm sorumlular yargılansın”

Sanık ve tanık beyanlarının ardından müştekilerin ifadelerine geçildi. Verilen aranın ardından söz alan müştekiler, sanık Yakup Şahin’in duruşmalara getirilmesini, sanık dahil tüm sorumluların cezalandırılmasını talep etti.

etha

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN EYLÜL SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol