Suruç katliamı davasında tek bir kişiye ceza vererek davanın üstünün örtülmek istenmesi Kadıköy Süreyya Operası önünde protesto edildi. Eylemde konuşan HDP milletvekili Musa Piroğlu, “Ülke tarihinin en kanlı katliamlarından biri sadece bir kişinin sırtına bir takım cezalar verilerek kapatılmak isteniyor. Suruç için adalet arayışı, adil bir dünya kurma arayışıdır” dedi.
“Suruç’un hesabı sorulacak” pankartının açıldığı eylemde “Katil IŞİD, işbirlikçi AKP”, “Karar sizin kavga bizim”, “Biz bitti demeden bitmez”, “Suruç davası kapatılamaz” dövizleri taşındı. Eyleme Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu da katıldı.
Piroğlu: Suruç için adalet arayışı, adil bir dünya kurma arayışıdır
Eylemde konuşan Piroğlu, “Halklara karşı işledikleri suçları örtmek ve katilleri korumak için sorumluluğu bir kişinin sırtına yıkıp, o davayla hesaplaşıldığı yanılsamasını yaratmaya çalışmışlardır. Ülke tarihinin en kanlı katliamlarından birinin davası bir kişiye ceza verilerek kapatılmak isteniyor. Suruç için adalet arayışı, adil bir dünya kurma arayışıdır” dedi.
Bahçeci: Sosyalist gençler devlet-IŞİD işbirliği ile katledildi
“Suruç’un hesabı sorulacak”, “Unutmak yok, affetmek yok”, “Katil IŞİD, işbirlikçi AKP” sloganlarının atıldığı eylemde İstanbul Emek ve Demokrasi Güçleri adına basın açıklamasını Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) İstanbul İl Eşbaşkanı Ezgi Bahçeci okudu.
Bahçeci, “20 Temmuz 2015’te SGDF’nin çağrısıyla ‘Beraber bavunduk beraber inşa edeceğiz’ şiarıyla örgütlediği, yıkılmış bir kent olan Kobanê’yi inşa çalışmasına katılmak için Amara Kültür Merkezi’nde buluşan yüzlerce sosyalist ve anarşist, devlet-IŞİD işbirliğiyle yapılan katliamının davası 22 Ekim’deki duruşma ile sonuçlandırıldı. Suruç ile başlayan katliamlar 10 Ekim Ankara Gar katliamı, Antep katliamı ile devam etti ve sayısız katliam gerçekleştirildi. Suruç davası gibi Antep davası da kapatıldı” dedi.
18 ay ‘Gizlilik Kararı’ uygulandı
Suruç katliamının suç ortağı olan devlet, katliamın ardından 18 ay boyunca dosyaya gizlilik kararı uyguladığını kaydeden Bahçeci, “Aileler, yaralılar, avukatlar ve sosyalistlerin mücadelesi sonucu 21 ay sonra sanıksız başlayan Suruç katliamı davasında, dosyanın tek tutuklu sanığı ve aynı zamanda Ankara Gar katliamının da sanığı olan Yakup Şahin bir kez olsun mahkeme salonuna getirilmeyerek korundu. Dava Urfa’nın Hilvan ilçesine alınarak gözlerden uzak bir yargılama süreci sürdürülmeye çalışıldı. Aileler ve avukatların tüm talepleri yargılama süresince reddedildi, katiller ve işbirlikçileri korundu” ifadelerini kullandı.
Bahçeci, duruşma salonunda katil Yakup Şahin’in nasıl korunup kollandığını da anlattı: “Dün mahkeme salonunda adalet isteyen aileler ve yaralıların dinlenmesini engellemeye çalışanlar, avukatlarla aralarına barikat çekenler, Yakup Şahin’e, ‘Bu tartışmaları dinlemek istemiyorum. Karar vereceğiniz zaman beni bağlayın’ deme cesaretini verdi.”
Yaralılar, aileler, avukatlar hakkında suç duyurusunda bulunuldu
Bahçeci, “Katliamın tek tutuklu sanığı olan Yakup Şahin hakkında ‘tasarlayarak öldürme’ suçundan 34 kez ağırlaştırılmış müebbet, aynı maddeden 70 kez 27 yıl hapis cezası verildi. Böylelikle katliam münferit bir olaya bağlanıp katliamın ardındaki gerçek, yargı eliyle karartıldı. 33 düş yolcusunu katleden, katliamcı IŞİD çetesini ve işbirlikçi faşist AKP-MHP iktidarını aklama çabasını sürdüren mahkeme, duruşma salonunda adalet isteyen ESP Eş Genel Başkanı Şahin Tümüklü, Suruç yaralıları Çağla Seven, Koray Türkay ve katliamda oğlunu kaybeden Feti Aydın ile Suruç İçin Adalet Platformu avukatlarından Sezin Uçar hakkında suç duyurusunda bulundu” diye belirtti.
Devletin yerel mahkemesinden Anayasa Mahkemesi’ne, polis fezlekelerinden istihbarat şebekelerine tüm kurumlarıyla Suruç katliamı davasını kapatarak unutturmak istediğinin altını çizen Bahçeci, “AYM’nin yakın zamanda almış olduğu karar bunun en yalın örneğidir. Katliamın gerçekleşeceğini bildiği halde hiçbir önlem almayan Suruç Emniyet Müdürü Mehmet Yapalıal hakkında verilen para cezası kararına itiraz ederek AYM’ye başvuran Suruç aileleri ve tanıklarının başvurusu reddedilip SGDF ve Suruç’ta katledilen 33 düş yolcusu sorumlu ilan edilerek hedef gösterildi” dedi.
“Sokakta olamaya devam edeceğiz”
Katliamın yaşandığı 2015 yılından bugüne kadar süren adalet mücadelesini hatırlatan Bahçeci, adalet talebini dile getirenlerin sayısız kez gözaltına alındığını, tutuklandığını söyledi. Tüm saldırılara rağmen Suruç aileleri, yaralıları, tanıkları, avukatları ve devrimci-demokratik güçlerin “Suruç için adalet, herkes için adalet” mücadelesini yürüttüğüne dikkat çeken Bahçeci, adalet mücadelesine devam edeceklerini vurguladı.
Mahkemenin verdiği kararın yok hükmünde olduğunu ifade eden Bahçeci, “Suruç ve tüm katliamların aydınlatılması için sokakta olmaya ve mücadele etmeye devam edeceğiz” diye konuştu.