İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi tarafından düzenlenen 20 Haziran Dünya Mülteci Günü etkinliğinde konuşan Suriyeli Muhammed Uveys, “Kanımızla ticaret yapılıyor ve tüm insanlık buna göz yumuyor” sözleriyle tepki gösterdi.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube, 20 Haziran Dünya Mülteci Günü dolayısıyla Mülkiyeliler Kültür Merkezi’nde söyleşi ve film gösterimi gerçekleştirdi. Mültecilerin de katıldığı etkinliğe demokratik kitle örgütü temsilcileri katıldı.
Söyleşide ilk olarak, geçtiğimiz günlerde polisler tarafından ırkçı saldırıya maruz kalan SAAB isimli restoranın ortaklarından 12 yıldır Türkiye’de yaşayan Somalili Muhammed İsa Abdullah konuştu.
Mülteci olarak maruz kaldıkları ihlallere dikkat çeken Abdullah, şunları söyledi:
“Bir devletin kurumu tarafından baskılara maruz kaldık. Bu baskıların yasal bir dayanağı yoktu. Gözaltına alınmalar oldu, sokaklarda biz ve işyerinde müşterilerimiz gözaltına alınıyordu. Tek sebebi şuydu; ‘Sizi Kızılay’da istemiyoruz.’ Tabelalarımız sökülmek istendi. Saldırının tek nedeni renklerimizin başka bir ulusu yansıttığı içindi. Bize sürekli ‘Kızılay’dan gidin. Başka yere gidin. Altındağ’a, Keçiören’e gidin’ diyorlardı. Beni Kızılay’dan korumayan kanun Keçiören’de de başka bir yerde de korumaz.”
‘Tabelamızın renginden dolayı saldırdılar’
“Tabelamız ve dükkanımızın ismi ‘yabancı’ diye baskıya maruz kalıyorduk” diyen Abdullah, “En son gönüllü arkadaşlar tabelamızı yeniledi. Renkli bir şekilde yaptılar ve yeniden açılış yaptık. Açılışa vekiller de geldi ve o gün yine tabelamızın renginden dolayı saldırdılar” diye belirtti. İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Nuray Çevirmen, “Bu sorunların uzun zamandır takipçisiyiz. Sorunun çözüleceğini düşündüler ancak sistematik bir şekilde bir yıldır devam ediyor” dedi.
“Kimse bizi siyasete alet etmesin”
Ardından 9 yıldır Türkiye’de yaşayan Suriyeli Muhammed Uveys söz aldı. Beşar Esad’ın zulmüne dikkat çeken Uveys, yaşanan süreci ve gerçekleşen katliamları anlattı. Uveys, şunları dile getirdi:
“Bütün dünya bizi bitirmek için güçlerini birleştirdi. Canımızı koruyabilmek için ülkemizi terk etmek zorunda kaldık. Bütün savaşlarda önünüzde sizinle savaşan bir düşmanınız olur. Ama Suriye’de karşısında tanımadığı insanlar tarafından öldürülen masum bir halk var. Uluslararası güçlerin onaylaması sonucunda Suriye halkı katledildi, imha edildi ve yerinden edildi. Herkes oturup film izler gibi izledi katliamı. Kanımızla ticaret yapılıyor ve tüm insanlık buna göz yumuyor. Yakın zamanda herkes Suriye’ye geri dönecek ve haklarını geri alacak. Zalimlere karşı direniyoruz. Bir gün mutlaka kazanacağız. Kimse bizi siyasete alet etmesin.”
“İki saatte bin 500 kişi katledildi”
Son olarak konuşan Suriyeli insan hakları aktivisti Usame El Buşi de, mülteciler üzerine oluşturulan yanlış algılara dikkat çekti. Halk olarak, mülteci olarak yaşadıklarını anlatan El Buşi, “Mülteci olmak zorunda kaldım. Hiç kimse ama hiç kimse mülteci olmak istemez. Ama zorunda kalır. Kimse ailesini bırakmak istemez ama zorunda kaldık. Canımızı en çok yakan şehrimize hasret. Biz devrimi özgürlüğümüze kavuşmak için yaptık. Göç edenlerin sayısı 10 milyonu buldu. Çok zor durumda kaldıklarından göç etti. Mesela aranızda bir gecede bin 500 kişinin öldürüldüğünü bilen var mı? İki saatte bin 500 kişi katledildi kimyasal silahlarla… Kaybettiğimiz insanları sayamam. Bizim adımıza her şeyi söylüyorlar ama kimse ne zorluklar yaşadığımızı bilmez” şeklinde konuştu.
“Güvenli bölgede 5 yaşındaki bir çocuk öldürüldü”
“Mülteci hiçbir zaman mülteci olduğunu unutmaz” diyen El Buşi, “Çünkü her zaman vatan hasretini yaşar. Güvenli bölge denilen yerde birbirlerine bomba atarlarken 5 yaşındaki bir çocuk öldürüldü. Daha dün. Güvenli bölge denilen yerde oldu bu” dedi.
Söyleşinin ardından kurulan serbest kürsüde ülkede derinleşen ırkçılık ve mülteci düşmanlığı anlatıldı. Konuşmaların ardından etkinlik “Sama için” isimli film gösterimiyle sona erdi.