Keyfimden mi buradayım ben? Suriye’de yaşam çok zorlaşmış. Nasıl gideyim? Hiçbirimiz memnun değiliz buradan. Pazara gidiyoruz seksen laf yiyoruz. Çocuklarımız eziyet görüyor. Dayanamıyoruz.
Ben 4 yıldır Türkiye’de yaşıyorum çocuklarımla. Burada yaşadığımız zorlukları paylaşmak istedim sizlerle.
Geçenlerde pazarda Türkiyeli biri tezgah açmıştı. Genelde Suriyelilere ürün satıyor. Bizim oralı bir kadın bakıyor, bakıyor, satıcı bir şey demiyor. Bir şey beğenmiş, illa alacak. Satıcı oruç, bıkmış. Adama “ver” diyor, adam “yok” diyor. Adam söyleniyor, “Artık bu Suriyelilere bir şey satmayacağım.” Oradan geçen iki Türkiyeli kadın “Hiç bir şey satmayın, bu Suriyeliler buradan gitsinler” diyorlar adama. Kızım dayanamadı. “Niye paralarını siz mi veriyorsunuz?” diye çıkıştı kadınlara. Bir de bu kadınlar oruç, Allah’ı bilen kadınlar.
Çocuklarım okula gidebilsin diye geçenlerde kimliklerini çıkarmak için oturduğum mahalledeki karakola gittim. Karakolda çalışan kadın bana “Git, muhtardan bilgi getir” dedi. Gittim getirdim, dedi ki “Bu olmaz, git okul müdüründen getir.” Gittim müdüre, “Ben sana bir kağıt veremem, çocukların burada okumuyorlar” dedi. Gittim karakola, dedim ki “Bunları benden neden istiyorsun, vermek istemiyorsan bana de ki git evinde otur!” Kadın dedi “Nereden bileceğim bu çocuklar senin? Sen sevişirken ben başında mı bekliyordum?” Ben senden kimlik istiyorum, ben sana demiyorum gel benim başımı bekle?! Tekrar aile defteri için muhtara yolladılar. Çok para verdim aile defteri için notere. Aldım, gittim karakola, kadın bana dedi ki “Artık kimlik çıkarmıyorum.” Niye, diyorum, “İşte” diyor. Öbür görevlinin yanına gittim kimlikler için, o da tekrar kadının yanına gitmemi söyledi. “O çıkartmıyor” dedim, “Niye, ne konuştun da çıkartmıyor?” diye sordu. “Bana kötü laflar söylüyor, ben o sözleri ağzıma almam, git kendisine sor” dedim. Çıkarmadılar kimlikleri.
Benim bir arkadaşım var, lokantada çalışıyor. Her gün lokantada kaç laf, kaç küfür yiyor. Geçenlerde gözleri şişmiş ağlamaktan. Biz Suriyeliler, Türkiye’deki birçok insana göre hayvanız. Biz hiç bir şey bilmeyiz onların dediğine göre. Çok çocuk doğuruyoruz diye hayvan sanıyorlar bizi. Suriyeli kadınların hiçbiri memnun değiller buradan. Pazara gidiyoruz seksen laf yiyoruz. Dayanamıyoruz. Çocukları sokağa çıkarıyoruz oynasınlar diye. Komşular çocukları rahat bırakmıyorlar. Sürekli küfür ediyorlar. “Memleketinizi bırakıp gelip buraya yerleşmişsiniz, nankörler” diyorlar. Mahallede çocuklar birbiri ile kavga ediyorlar. 4 yıllık komşumun çocuğu “gidin Suriye’ye” diyor oğluma. Komşuma dedim senin çocuğun benim oğluma bunları söylemiş. “He, doğru söylüyor gidin Suriye’ye” diyor bana. Keyfimden mi buradayım ben? Suriye’de yaşam çok zorlaşmış. Nasıl gideyim? Bizim yaşadığımız yerde savaş bitmiş ama çok zor yaşam. Benim eşim geçen hafta gitmiş. Sınırdan geçirmek için 150 lira vermiş. Sınırı geçiyorlar, askerler ateş ediyor, tekrar Türkiye tarafına geçmek zorunda kalıyorlar. Tam altı defa sınırdan izin kağıdı alıyor. Altı kez para veriyor. Ben dokuz çocukla gitmeye kalksam kaç para vermem gerekir kim bilir. Hani ziyaret serbest diyorlar ya, bu mudur serbestlik?
Tanıdığım Suriyeli bir arkadaş bir Türk ile evlendi. Ama resmi nikah yok. Bir kağıt imzaladılar kocası ile nikah diye. Bir arabası ve evi var kocasının, sözde evin ve arabanın yarısı kadının. Kağıt resmi değil. Kadını üç ay kullandı, sonra bıraktı. Hiçbir şey vermeden. Bu yüzden aileler çekiniyor kızlarını Türklere vermekten. Bizim Suriye’de erken yaşta evlilik var. Ama burada korkudan daha erken evlendiriyoruz. Başına bir şey gelmesin diye.
Keyfimizden mi buradayız? Biz kadınlar korkuyoruz sokakta tek dolaşmaya, laf atıyorlar. Bizim kadınlar karşılık verse hiç affetmezler. Geçenlerde hastaneye gitmek için bir arkadaşımla taksiye bindik. Şoför bize bir deste para gösterdi, ihtiyacınız var mı dedi. “Bizim paraya ihtiyacımız yok. Sana da, taksine de, parana da…” dedik, indik taksiden. Bu zamanda kim kime bedavadan para verir? Niyeti belli. Biz Suriyeli kadınlar bir yere tek gidemeyiz. Mahallede bile tek gezemiyoruz. Buralar bizim için güvenilir değil.
ekmekvegul.net de yayımlanmıştır.
Geçenlerde pazarda Türkiyeli biri tezgah açmıştı. Genelde Suriyelilere ürün satıyor. Bizim oralı bir kadın bakıyor, bakıyor, satıcı bir şey demiyor. Bir şey beğenmiş, illa alacak. Satıcı oruç, bıkmış. Adama “ver” diyor, adam “yok” diyor. Adam söyleniyor, “Artık bu Suriyelilere bir şey satmayacağım.” Oradan geçen iki Türkiyeli kadın “Hiç bir şey satmayın, bu Suriyeliler buradan gitsinler” diyorlar adama. Kızım dayanamadı. “Niye paralarını siz mi veriyorsunuz?” diye çıkıştı kadınlara. Bir de bu kadınlar oruç, Allah’ı bilen kadınlar.
Çocuklarım okula gidebilsin diye geçenlerde kimliklerini çıkarmak için oturduğum mahalledeki karakola gittim. Karakolda çalışan kadın bana “Git, muhtardan bilgi getir” dedi. Gittim getirdim, dedi ki “Bu olmaz, git okul müdüründen getir.” Gittim müdüre, “Ben sana bir kağıt veremem, çocukların burada okumuyorlar” dedi. Gittim karakola, dedim ki “Bunları benden neden istiyorsun, vermek istemiyorsan bana de ki git evinde otur!” Kadın dedi “Nereden bileceğim bu çocuklar senin? Sen sevişirken ben başında mı bekliyordum?” Ben senden kimlik istiyorum, ben sana demiyorum gel benim başımı bekle?! Tekrar aile defteri için muhtara yolladılar. Çok para verdim aile defteri için notere. Aldım, gittim karakola, kadın bana dedi ki “Artık kimlik çıkarmıyorum.” Niye, diyorum, “İşte” diyor. Öbür görevlinin yanına gittim kimlikler için, o da tekrar kadının yanına gitmemi söyledi. “O çıkartmıyor” dedim, “Niye, ne konuştun da çıkartmıyor?” diye sordu. “Bana kötü laflar söylüyor, ben o sözleri ağzıma almam, git kendisine sor” dedim. Çıkarmadılar kimlikleri.
Benim bir arkadaşım var, lokantada çalışıyor. Her gün lokantada kaç laf, kaç küfür yiyor. Geçenlerde gözleri şişmiş ağlamaktan. Biz Suriyeliler, Türkiye’deki birçok insana göre hayvanız. Biz hiç bir şey bilmeyiz onların dediğine göre. Çok çocuk doğuruyoruz diye hayvan sanıyorlar bizi. Suriyeli kadınların hiçbiri memnun değiller buradan. Pazara gidiyoruz seksen laf yiyoruz. Dayanamıyoruz. Çocukları sokağa çıkarıyoruz oynasınlar diye. Komşular çocukları rahat bırakmıyorlar. Sürekli küfür ediyorlar. “Memleketinizi bırakıp gelip buraya yerleşmişsiniz, nankörler” diyorlar. Mahallede çocuklar birbiri ile kavga ediyorlar. 4 yıllık komşumun çocuğu “gidin Suriye’ye” diyor oğluma. Komşuma dedim senin çocuğun benim oğluma bunları söylemiş. “He, doğru söylüyor gidin Suriye’ye” diyor bana. Keyfimden mi buradayım ben? Suriye’de yaşam çok zorlaşmış. Nasıl gideyim? Bizim yaşadığımız yerde savaş bitmiş ama çok zor yaşam. Benim eşim geçen hafta gitmiş. Sınırdan geçirmek için 150 lira vermiş. Sınırı geçiyorlar, askerler ateş ediyor, tekrar Türkiye tarafına geçmek zorunda kalıyorlar. Tam altı defa sınırdan izin kağıdı alıyor. Altı kez para veriyor. Ben dokuz çocukla gitmeye kalksam kaç para vermem gerekir kim bilir. Hani ziyaret serbest diyorlar ya, bu mudur serbestlik?
Tanıdığım Suriyeli bir arkadaş bir Türk ile evlendi. Ama resmi nikah yok. Bir kağıt imzaladılar kocası ile nikah diye. Bir arabası ve evi var kocasının, sözde evin ve arabanın yarısı kadının. Kağıt resmi değil. Kadını üç ay kullandı, sonra bıraktı. Hiçbir şey vermeden. Bu yüzden aileler çekiniyor kızlarını Türklere vermekten. Bizim Suriye’de erken yaşta evlilik var. Ama burada korkudan daha erken evlendiriyoruz. Başına bir şey gelmesin diye.
Keyfimizden mi buradayız? Biz kadınlar korkuyoruz sokakta tek dolaşmaya, laf atıyorlar. Bizim kadınlar karşılık verse hiç affetmezler. Geçenlerde hastaneye gitmek için bir arkadaşımla taksiye bindik. Şoför bize bir deste para gösterdi, ihtiyacınız var mı dedi. “Bizim paraya ihtiyacımız yok. Sana da, taksine de, parana da…” dedik, indik taksiden. Bu zamanda kim kime bedavadan para verir? Niyeti belli. Biz Suriyeli kadınlar bir yere tek gidemeyiz. Mahallede bile tek gezemiyoruz. Buralar bizim için güvenilir değil.
ekmekvegul.net de yayımlanmıştır.