Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Elif Turan, suçu vatandaşa, yükü sağlık çalışanlarına yıkanların tarihsel sorumluluklarını yılmadan her gün hatırlatmaya devam edeceklerini söyledi.
Diyarbakır Sağlık Platformu, koronavirüs (Covid-19) salgınında duyarlılığın ve tedbirlerin arttırılmasına dikkati çekmek amacıyla Şeyh Sait Meydanı’nda basın açıklaması yapmak istedi. Sağlık çalışanlarının maske, siperlik ve beyaz önlüklerle yapmak istediği basın açıklamasına polis yaya geçidinin engellendiği gerekçesiyle açıklamaya izin vermedi. Bunun üzerine sağlık çalışanları meydanın yanında bulunan Sur’ların dibinde basın açıklaması gerçekleştirdi. Sağlık meslek örgütleri ve sağlık çalışanlarının katıldığı açıklamada, “Yönetemiyorsunuz. Tükenmiyoruz”, “Ölmek değil yaşamak ve yaşatmak istiyoruz” pankartı açıldı.
Basın açıklamasını okuyan Diyarbakır Tabip Odası (DTO) Başkanı Elif Turan, Suçu vatandaşa, yükü sağlık çalışanlarına yıkanların tarihsel sorumluluklarını yılmadan her gün hatırlatmaya devam edeceklerini belirterek, “Sadece sağlık çalışanları değil, babalarımız, annelerimiz, kardeşlerimiz ölüyor. Ölümlerin daha çok olduğunu biliyoruz. Resmi olarak açıklanan rakamlarla dahi her gün 50 yurttaşımız, önlenebilir bir hastalık olan COVID-19’dan hayatını kaybediyor” diye konuştu.
Bilimsel yöntem şeffaf veri
Salgın sürecinin bilimsel yöntem, şeffaf veri ve ilgili tüm kesimlerin katılımı ile etkin ve koordineli bir anlayışla yönetilmesini talep eden Turan, salgın sürecinin bugüne kadar ki yönetiliş biçimini yetersiz ve kaygı verici bulduklarını söyledi. Ülkeyi yöneten yetkili kişi ve kurumlardan salgın için tedbir, bütçesi, koordinasyon ve planlama konusunda acil, kapsayıcı ve inandırıcı program açıklama çağrısında bulunan Turan, ”Ülkenin en önemli ve gerçek gündeminin salgını olduğunun kabul edilmesini ve ülkeyi yönetenler başta olmak üzere tüm kişi ve kurumların bu gerçekliğe uygun tutum almasını istiyoruz. TBMM’nin açılmasını beklemeden bütün partilerin salgın konusunda işbirliği ve koordinasyon sağlamak üzere bir araya gelmeleri için çağrı yapıyoruz. TTB olarak uzmanlık dernekleri ile birlikte Covid izleme heyetimizin birikimini ve önerilerimizi paylaşabileceğimiz bir zeminin oluşmasını, ülkeyi yöneten hükümetin bu konuda çağrıcı olmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘STK’lar sürece katılmalı’
“Covid-19 işbirliği ve ortak çalışma meclisi” oluşturması gerektiğini kaydede Turan. “Hiçbir salgın vatandaşların bireysel çabalarıyla önlenemez. Bireysel tedbirler merkezi ve kapsamlı bir irade ve güven verici kararlarla birlikte uygulandığında anlamlı olur. Bu nedenle Sağlık Bakanlığı il Hıfzıssıhha kurullarını işlevli kılmalı, başta Belediyeler ve kent konseyleri olmak üzere işçi-memur sendikaları, hemşeri – köy derneklerinden, kültür sanat dernek ve vakıflarına kadar bütün demokratik kitle örgütleri ve sivil toplum kuruluşlarını sürece katmalıdır” diye konuştu.
‘8 günde 8 hekim yaşamını yitirdi’
Çalışma yaşamı, ulaşım, eğitim başta olmak üzere toplu bulunma ortamlarına dair insan yaşamını önceleyen, insan emeğinin değerini koruyan yasal ve idari düzenlemelerin hak kaybı yaratmadan ve en dezavantajlı, yoksul kesimleri, emekçileri gözeterek ivedilikle yapılması gerektiğini kaydede Turan, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu adımları atmayanların, Covid-19 salgını ile mücadeleyi gerçekler üzerinden, olağandışı durum tanımıyla ve bir seferberlik ruhuyla karşılamayanların; suçu vatandaşa, yükü sağlık çalışanlarına yıkanların tarihsel sorumluluğunu her gün ama her gün hatırlatacağımızı buradan ilan ediyoruz. Covid-19 salgını mücadelesinde başarı; akıl ve bilim esas alınarak, gerçekleri konuşarak, filyasyon ve test süreçlerini çok iyi yöneterek, tedavi ortamını iyileştirip, sağlık çalışanlarını motive ederek sağlanır. Salgının yaygınlaştığı, 8 günde 8 hekimin hayatını kaybettiği, herkesin kendisi ve bütün yakınları için sürekli tedirgin olduğu bir süreçte herhangi bir başarıdan söz edilemez”
91 sağlık çalışanı yaşamını yitirdi
Turan’ın ardından konuşan Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Üyesi Halis Yerlikaya ise sağlık emekçilerinin yükünün kaldırılamayacak boyutta olduğunu belirterek, bu güne kadar 91 sağlık çalışanının bu yükten kaynaklı yaşamını yitirdiği bilgisini paylaştı.