Nazlıaka, soyadının yalnızca bir isim tercihi meselesi olmadığını belirterek, “Bu durum kadınların kimliğine sahip çıkma hakkıdır, kadın-erkek eşitliği hakkıdır ve bir ailenin eşitlik esasına dayalı olarak kurulmasını ifade eder. Kadının kendi soy kütüğünden bir başka soy kütüğüne geçmeme hakkı da bunun bir parçasıdır. Kadınların kendi tercih hakkı ve yaşam tercihlerini belirleyebilmesi bir demokrasi hakkıdır” dedi.
“Türkiye kadın hareketindeki tüm kız kardeşlerime teşekkür ederim” diyen Nazlıaka’nın konuşmasının tamamı şu şekilde:
“9. Yargı Paketi’nde kadınlar için bir tehdit olarak duran soyadı dayatması. Biz meseleye sadece bir soyadı seçimi olarak bakmıyoruz. Bu aslında kadınların kimliğine sahip çıkma hakkıdır. Bu, kadın-erkek eşitliği hakkıdır ve bir ailenin eşitlik esasına dayalı olarak kurulmasıdır. Kadının bir soy kütüğünden bir başka soy kütüğüne geçmeme hakkıdır. Kadınların kendi tercih hakkıdır. Kadınların kendi yaşam tercihlerini belirleyebilmesi, bir demokrasi hakkıdır. Tabi Anayasa Mahkemesi’nin bu yönde vermiş olduğu bir karar var. Bu karara uyularak, aynı zamanda anayasaya uyulması noktasında bizim son derece hassas olduğumuz bir unsurdur. Soyadı kanunuyla ilgili yapılması gereken değişiklik, kısacası soyadı dayatması dediğimiz meseledir. Sayın Bakanla yaptığımız görüşmede, bu dayatmanın 9. Yargı Paketi’nden çıkarıldığı müjdesini sizlere vermek isterim ve özellikle de bu yönde mücadele eden Türkiye kadın hareketindeki tüm kız kardeşlerime teşekkür ederim.”