Sosyalist Kadın Hareketi (SKH) 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü eylemleri için değerlendirme yayınladı.
Bir 25 Kasım’ı daha geride bıraktık. Son yıllarda yapılan kadın eylemlerinde; kadınlar eylemi gerçekleştirme iradesi gösterdi, öfkesiyle meydanları doldurdu. Aşılan barikatlar, alınan kasklar ve kalkanlar eylemlerin simgeleri haline geldi.
Bu 25 Kasım’da devlet, baskıyı artıracağını ve hiçbir uzlaşıya açık olmadığını 25 Kasım çağrılarına saldırarak başlattı. Avcılar’da ve Beşiktaş’ta çağrı yapanları göz altına alırken, Kadıköy’de etkinliğe baskın düzenledi, birçok yerde bildiri dağıtımları yoğun polis ablukasında gerçekleştirildi. Son hafta artırdığı baskılarla mesaj verirken Taksim ve Kadıköy eylemlerini eylem gününden daha önce yasaklayarak eylemleri yaptırmayacağını açıkça ifade etti.
Devletin yasaklama duyurularının ardından kadınlar eylem yapma iradesini “Müsaade istemiyoruz” ve “Yasaklarınızı Tanımıyoruz” ifadeleriyle ortaya koydu. Kadınlar artan devlet baskısına karşı “Ne kadar baskı o kadar direniş” sloganını sokaklarda somutlaştırmak için hareket edeceğini söyledi. Eylem günü geldiğinde ise hem Taksim’de hem de Kadıköy’de kadınların öfkesi ve gücü açığa çıktı.
Taksim’de de Kadıköy’de de daha saatler öncesinden devletin uygulamasının gözaltı olacağı ve şiddet uygulamaktan çekinmeyeceği aşikardı. Buna rağmen günler öncesinden kadınlar her yeri eylem alanına çevirmenin ve sokakları kadınların sesiyle doldurmanın kurgularını yaptı. Daha organize bir şekilde planlanan kurgular güçlü bir eylem açığa çıkardı. Devletin aldığı yoğun önlemlere, ablukaya ve slogan atan her kadını göz altına almasına rağmen bir göz altı aracı alandan ayrılırken başka bir kadın toplamı aynı alanda eylem yapmaya geldi, sokaklarda “Susmuyoruz, Korkmuyoruz, İtaat Etmiyoruz” sloganı yankılandı.
Bu sene yapılan eylemler ve abluka altındayken alınan tutumlar, sadece kadınların direnişinin simgesi olmanın ötesinde bir anlam taşıyor. Kadınlar; eylemi gerçekleştirmek için sokaklarda olduğunu, her yeri eylem alanı haline getirebileceğini, yasakları tanımadığını, polis şiddetine karşı susmayacaklarını, bugün alınsa yarın yine eylem için sokaklarda olacağını gösterdi. Bireysel olarak kadınların gözaltına alınabileceğini, fakat örgütlülüğüyle ve özgür olmada kararlılığı ile kadın hareketinin araca bindirilerek karakola götürülebilecek bir şey olmadığını gösterdi.
Kadın hareketi devletine de erkek egemenliğine de başkaldırdı. Sokaklarda görüşmek üzere!”