Toprak altında kalan dokuz işçinin dört gündür arandığı Çöpler (İliç) altın madenindeki felaket, göstere göstere geldi.
Aynı sahada 21 Haziran 2022’de meydana gelen siyanür sızıntısını hatırlar mısınız? Siyanür içeren sıvı atık, toprağa karışmış Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Kanada-Türk ortak şirketi Anagold’a para cezası uygulayıp faaliyeti durdurmuştu. 16 milyon 441 bin 440 TL para cezası uygulanmış.
Faaliyet durdurma sadece üç ay sürdü. Altın madeni Eylül 2022’de yeniden faaliyete geçti. Şirket açıklama yapıp iyileştirme kontrol sisteminin Enerji Bakanlığı gözetiminde daha hassas hale getirildiğini duyurmuştu. Bakanlık da gerekli tüm denetimlerin yapıldığını, insan ve çevre sağlığı bakımından risk olmadığını bildirdi. Bakanlığın, Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç‘un soru önergesine, o dönem verdiği yanıtta, önemli ayrıntılar yer alıyordu:
“Yapılan denetim ve incelemeler neticesinde; yığın liç sahasına ait siyanür içerikli solüsyon taşıyan boru hatlarında arıza sebebiyle basınç düşüşü olduğunun görülmesi üzerine tesis tarafından alanda yapılan kontrollerde, boru hattına ait kaynak noktasında kopma olduğunun, akabinde tesis tarafından acil müdahale çalışmaları kapsamında sahada bulunan besleme operasyonunun durdurulduğunun ve boru hattındaki solüsyon ile kirlenen alanlara gerekli kimyasallar ile müdahale edilerek buradaki kontamine olmuş malzeme toprak yüzeyden sıyrılarak geçirimsizliği sağlanan güvenli alana taşındığının tesis tarafından beyan edildiği ve proseste kullanılan yaklaşık 20 m3 olduğu beyan edilen solüsyonun saha içine ve dışına aktığı tespit edilmiştir.”
Bu kadar kritik bilgileri tek bir cümleye sığdırmaya çalışarak içinden çıkılmaz, anlaşılmaz hale getiren bakanlık şunu diyordu aslında:
Eksik kelimeyle hakikati saklamak
– Siyanür içerikli solüsyon taşıyan boru hatları arızalanmış.
– Bu arıza nedeniyle basınç düşmüş. Yapılan kontrollerde kaynak noktasında kopma görülmüş.
– Kirlenen alanlara müdahale edilerek siyanür bulaşmış malzeme toprak yüzeyden sıyrılarak güvenli alana taşınmış.
– Proseste kullanılan 20 metreküp solüsyon saha içine ve dışına akmış.
Anagold şirketinin, açıklama yaparken kullanmaktan özenle kaçındığı kelimeleri Bakanlık kullanmış siyanür içerikli solüsyon taşıyan boru hatlarındaki arızayı Bakanlık ortaya koymuştu.
Kanada merkezli SSR Mining ile Türkiye merkezli Lidya Madencilik’in kurduğu Anagold ise bu hakikati, “olay” ve “döküntü” kelimeleriyle anlatmıştı. Siyanür sızıntısı ifadesine yer vermeyişin, şirketin Kanada ayağının borsada işlem görmesinden kaynaklanmış olabileceğine o zaman çalıştığım gazetedeki yazımda sorgulamıştım. (26 Eylül 2022/Sözcü) yer verdim.
Aynı dönemde Aydın Milletvekili Aydın Sezgin‘in soru önergesine, yine Bakanlık’tan gelen yanıt ise başka bir vahameti satır aralarında yansıtıyor. (Gazeteci Murat Yetkin YouTube yayınında değindi bu vahim duruma.) Sezgin, soru önergesinde ayrıntılı sorularla tedbirleri ve denetlemeyi sorguluyor. Dönemin Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum imzasıyla gelen yanıttaki şu ifadeye dikkat:
Takip titizlikle sürüyormuş
“Bakanlığımızca yapılan denetimler neticesinde, tesisin yığın liç doğu alanındaki taşma olan bölümde eski deforme malzemenin alandan kaldırıldığı, jeosentetik kil astar ve jeomembran malzemelerin serim işlemlerinin tamamlandığı; yığın liç batı alanındaki çalışmalara yönelik ise, deforme olan malzemenin toplanmasına ve yüzey suyu toplama havuzu inşaası ve diğer proses kontrol, rehabilitasyon ve otomasyon, iyileştirme ve bakım onarım çalışmalarına devam edildiği tespit edilmiş olup. Bakanlığımızca sürece ilişkin değerlendirme ve takip işlemleri titizlikle sürdürülmektedir.“
Bu yanıtın tarihi 2022 yılı Ağustos ayı. Bundan kısa bir süre sonra da maden tekrar faaliyeti açıldı zaten. Şirkete verilen 16,4 milyon TL para cezası , o tarihin kuruyla 905 bin ABD Doları’na karşılık geliyor. Bu hesabı yapmamın sebebi ise bir karşılaştırmada fikir verebilmek. İliç’teki facianın sorumlusu şirketin büyük ortağı SSR Madencilik, toprak kaymasının ardından hisselerinin işlem gördüğü NASDAQ borsasında, yaklaşık 1 milyar ABD Doları değer kaybetti.
2022 yılındaki siyanür sızıntısından sonra, Bakanlığın verdiği para cezasının şirket için ne kadar “etkili” (!) bir yaptırım olduğu herhalde daha iyi anlaşılıyordur.
Soru basit: O ceza etkili olsa, Bakanlığın açıkladığı gibi denetimler, takipler titizlikle sürse, İliç’te uzun vadeli etkilerini daha bilemediğimiz, henüz ölçemediğimiz bu facia ortaya çıkar mıydı?