KESK, DİSK, TMMOB ve Tabipler Odası, Soma Katliamı’nın yıldönümünde yaptıkları açıklamalarla, yaşamını yitirenler anılırken, serbest bırakılan patrona dikkat çekilerek, adaletin de göçük altında kaldığı ifade edildi.
KESK, DİSK, TMMOB ve TTB’nin öncülüğünde yapılan açıklamalarla, Soma Katliamı’nda yaşamını yitiren 301 madenciyi anıldı. Katliamın yıldönümüne ilişkin açıklama yapan KESK Diyarbakır Şubeler Platformu, DİSK Bölge Temsilciliği, TMMOB İl Koordinasyon Kurulu ve Tabipler Odası, yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, madenin patronu Can Gürkan’in geçen ay tahliye olduğunu ve 301 maden işçisinin ardından adaletin de göçük altında kaldığı vurgulandı.
Açıklamada, “Ülkemizde hukukun çöküşü Soma davasıyla bir kez daha gözler önüne serilmiştir. Bu düzen, daha fazla kar için daha fazla kan dökülmesini meşru gören bir düzendir. Soma katliamının ardından ‘Artık hiçbir şey eksisi gibi olmayacak’ diyenler, hiçbir şeyi değiştirmemiş ve her şey eskisi gibi devam etmiştir. Demokrasi isteyenlerin, basın özgürlüğüne sahip çıkanların, yaşamı savunanların, barış talep edenlerin, iktidarı eleştirenlerin hapishanelere doldurulduğu bir ülkede, 301 kişiyi göz göre göre ölüme yollayanların serbest olması, dibi görünmeyen derinlikte bir ahlaki göçüktür. Soma katliamını unutmamak unutturmamak hepimizin görevidir. Soma’nın hesabını er ya da geç soracağız. Bu ülkede çalışırken ölmeyeceğimiz, insanca çalışacağımız, insanca yaşayacağımız güzel günleri elbet göreceğiz” denildi.
Ankara
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Ankara Şubeler Platformu, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Ankara Tabip Odası (ATO) ile Ankara İl Koordinasyon Kurulu (İKK), Soma Katliamının 5’inci yılında anma gerçekleştirdi.
Olgunlar Sokak’ta bulunan Madenci Anıtı’nın önünde yapılan anma etkinliğinde iş cinayetlerinde yaşamını yitiren tüm işçiler adına bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Sık sık, “Soma’yı unutma unutturma” sloganlarının atıldığı etkinlikte, kurumlar adına açıklamayı DİSK Ankara Bölge Temsilcisi Tayfun Görgün yaptı.
Görgün, geçen 5 yıl zarfında acıların hafifletilmesi bir yana, yaraları daha da kanatan gelişmelerin yaşandığını ifade ederek, “Bilindiği gibi, madenin patronu Can Gürkan ölümünden sorumlu olduğu her işçi için yaklaşık 5 gün hapis yatmasının ardından geçtiğimiz ay tahliye oldu. Böylece 301 maden işçisi arkadaşımızın ardından adalete güvenimiz de göçük altında kaldı. İşçinin emeğinin olduğu kadar, yaşamının da ucuz olduğu bu düzende, insanlık bir kez daha göçük altında kalmış oldu” şeklinde konuştu.
‘Kaza değil, kasıtlı bir tercihtir’
Katliamın yaşandığı tarihten bu yana, madenlerde gerekli denetimi yapmayanların, Soma’daki öldüren çalışma düzenine izin verenlerin, güvencesiz ve taşeron çalıştırma biçimlerini egemen hale getirenlerin ve sendikalaşmanın önüne engel koyanların hiç bir biçimde hesap vermediğini belirten Görgün, “Soma Katliamı’nın ardından, ‘Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ diyenler hiç bir şeyi değiştirmemiş ve her şey eskisi gibi devam etmiştir. Soma Katliamı’ndan bugüne en az 28 Soma Katliamı kadar daha işçinin yaşamını yitirmesi kaza değil, tesadüf değil, hata değil, ülkeyi yönetenlerin kasıtlı bir tercihidir” dedi.
‘Dibi görünmeyen ahlaki bir göçük’
“İçinde bulunduğumuz ekonomik göçükten çıkış için insanı, emeği, doğayı; kanı, gözyaşını, betonu ve yıkımı güvence altına alan bir yol tercih edilmektedir” diye devam eden Görgün, “Bu korkunç tercih, 301 işçinin ölümüne sebep olan maden patronuna yeniden maden işletme hakkı vererek bir kez daha ilan etmiştir. Demokrasi isteyenlerin, basın özgürlüğüne sahip çıkanların, yaşamı savunanların, barış talep edenlerin, iktidarı eleştirenlerin hapishanelerde olduğu bir ülkede, 301 kişiyi göz göre göre ölüme yollayanların serbest olması, dibi görünmeyen ahlaki bir göçüktür” ifadelerini kullandı.
‘Yitirdiğimiz işçilere sözümüz olacak’
Soma Katliamının hesabını er ya da geç soracaklarını ifade eden Görgün şöyle devam etti: “İş cinayetlerinde yitirdiğimiz kardeşlerimize sözümüz adalet olacak. Bu ülkede çalışırken ölmeyeceğiz, insanca çalışacağımız, insanca yaşayacağımız güzel günlere ulaşmak olacaktır.”
‘Hepsinden soma’nın hesabı sorulacak’
Ardından yere kömür tozu atan İSİG Meclisi’nden Zarife Çamalan ise, “Soma Katliamı’nın hesabını işçiler, emekçiler er ya da geç soracak. Som’nın katilleri dışarıda, Soma aileleri acılarıyla yaşıyorlar. İşçiler katledildiklerinde yakınları da dışarıda tekmelendi. Hepsinden Soma’nın hesabı sorulacak” diye belirtti.
Adana
Adana Emek ve Demokrasi Güçleri de, Soma maden faciasında yaşamını yitiren 301 madenciyi andı. DİSK Adana Şubesi önünde yapılan anmaya; KESK, TMMOB, TTB’nin yanı sıra CHP ve Adana Barosu da katıldı. TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Erol Salman, Soma’nın üzerinden 5 yıl geçtiğini ve açılan davaların sonucuna bakıldığında adaletinde işçilerle göçük altında kaldığını söyledi.
Salman, Soma faciasının acılarının hala çok taze olduğunu, acıların hafiflemesi bir yana, yaraları daha da kanatan gelişmeler yaşandığına dikkat çekti. Maden sahibinin yaşamını yitiren her işçi için 5 gün hapis yattığını ve ardından tahliye edildiğini aktaran Salman, “Bu göçük; ülkeyi yönetenlerin eseri olan hukuki bir göçüktür, politik bir göçüktür, ekonomik bir göçüktür, ahlaki bir göçüktür” dedi.
İş cinayetlerinin en fazla olduğu ülke
Türkiye’de hukukun çöküşünün Soma davasıyla bir kez daha görüldüğünü belirten Salman, iş cinayetlerinde en fazla ülke haline geldiklerini anlattı. Salman, şöyle devam etti: “Bugün içinde bulunduğumuz ekonomik göçükten çıkış için insanı, emeği, doğayı ve yaşamı değil; kanı, gözyaşını, betonu ve yıkımı güvence altına alan bir yol tercih edilmektedir. Bu korkunç tercih, 301 işçinin ölümüne sebep olan maden patronuna yeniden maden işletme hakkı vererek bir kez daha ilan edilmiştir. Demokrasi isteyenlerin, basın özgürlüğüne sahip çıkanların, yaşamı savunanların, barış talep edenlerin, iktidarı eleştirenlerin hapishanelere doldurulduğu bir ülkede, 301 kişiyi göz göre göre ölüme yollayanların serbest olması, dibi görünmeyen derinlikte bir ahlaki göçüktür. Gerekli işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini bilerek ve isteyerek almamak hata değil, kasıttır. Soma Katliamı’nı unutmamak unutturmamak hepimizin görevidir. Soma’nın hesabını er ya da geç soracağız. Bu ülkede çalışırken ölmeyeceğimiz, insanca çalışacağımız, insanca yaşayacağımız güzel günleri elbet göreceğiz.”
Mersin
Mersin Emek ve Demokrasi Platformu’nun da Özgür Çocuk Parkı’nda yaptığı açıklamada, “İşçiler mezarda, sorumlular dışarıda” denilerek Soma için adalet çağrısında bulunuldu.
DİSK’e bağlı Genel İş Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy, işçilerin emeklerinin olduğu gibi yaşamlarının da ucuz olduğunu ifade ederek, “Katliamda sorumluluğu olanlar adeta ödüllendirildi” dedi. Soma Katliamı’nın hesabını er ya da geç soracaklarını vurgulayan Göksoy, ahlaki, ekonomik ve emeğin artık göçük altında kalmasına izin vermeyeceklerini söyledi.