6.8 C
İstanbul
26 Kasım Salı, 2024
spot_img

Solcu Futbolcular 3 | Gladyatör Metin (ya da Çizgi Metin) 2. Kısım – Hakkı Taşdemir

Transfer alacağını tahsil edemediği için protesto olarak sakal bırakır. Bunun üzerine Galatasaray kendisine bir yazı göndererek kadro dışı bırakıldığını bildirir.

O tarihlerde bir “Futbolcular Sendikası” vardır memlekette. Devreye girer ve Metin’den özür dilemesini ister. Özür dilediği takdirde affedilecektir(!). Metin Kurt reddeder bu öneriyi: “Özür dilemek kaybetmek demektir”

Kaybetmedi. Aldı transfer alacağını, tekrar girdi takıma. Bu arada spor emekçilerinin haklarını koruyacak bir sendika kurulması gerekliliği ortaya çıkmıştı. Bu konuda çalışmaya başladı.

Ertesi yıl ise ipler tamamen koptu.

Takım Türkiye kupasını kazanmış ancak kendilerine söz verilen prim ödenmemişti. Durumu kamuoyu ile paylaştı ve antrenmana çıkmayı reddetti. Yasin, Gökmen, Enver, Mustafa ve Büyük Mehmet (Oğuz) da katıldılar bu protestoya. Tüm isyancılar kadro dışı bırakıldılar. Takım iyi gitmiyordu. Kendi sahasında Giresunspor’a kaybedince seyirci ayaklandı: “Beşler sahaya, yönetim istifa”

Abdi İpekçi girdi devreye. Mehmet Oğuz, Gökmen ve Yasin kardeşler özür dileyip kadroya girdiler. Enver ve Mustafa’nın takımla ilişkileri kesildi (Kayseri’ye gönderildiler). Metin ise “Komünist” olduğu için asla affedilmeyeceği açıklandı yönetim tarafından. Artık futbolu bırakmayı düşünüyordu.

Tam bu sırada Kayserispor’a gönderilmiş isyancılardan Enver’in de etkisi ile Kayserispor’dan teklif geldi o da kabul etti. Böyle başladı Kayseri dönemi.

Kayseri’de oynarken İstanbul’da Galatasaray ile karşılaştıkları bir Türkiye Kupası maçında Galatasaray seyircisi bağrına bastı onu. Üstelik Galatasaray’ı yenmiş ve kupadan elemişlerdi. Onu Galatasaray’dan koparanlar taraftarın gönlünden koparamamışlardı.

İlk yıl işler iyi gitti Kayseri’de, ertesi yıl ise sorunlar başladı.

Metin Kurt bir yerel gazetede yazı yazmaya fikirlerini ilan etmeye başlamıştı. Bununla da yetinmedi. Maden-İş’in sürdürdüğü efsane MESS direnişinde sendika için para toplamaya başladı halktan. Maden iş gönüllüsü olmuştu.

Kayserispor yönetimi hazmedemedi bu durumu kadro dışı bırakmakla yetinmediler 24 saat içinde şehri terk etmesi için karar aldılar.

O ise son derece sakindi: “Benim sözleşmem yönetimle değil Kayserispor ile. Yönetimler geçici kulüp ise kalıcıdır. Ben Kayserispor futbolcusuyum kentten ayrılmayacağım.”

Yönetim kurulu küplere bindi bu açıklama üzerine o dönemde Kayserispor yönetiminde olan Osman Erköse de bir açıklama yaptı: “Metin Kurt’un Kayseri’deki işi bitmiştir, sezon sonunda kendisini 10 liraya satışa çıkartacağım”

Metin’i aşağılamak için yapılan bu açıklama taraftar arasında büyük tepki gördü. Onun takıma dönmesi için imza kampanyaları başlatıldı. Şehrin kabadayıları bile destek oldular Metin’e. Yönetim bu baskıya dayanamadı ve Metin takıma döndü. Sezon sonunda da futbolu bıraktı oysa henüz 30 yaşında idi ve daha birkaç yıl rahatlıkla futbol oynayabilirdi.

Futbolu bıraktı ama mücadeleyi bırakmadı.

Jübile önerisini de reddetti. Ona göre jübile “sadaka vermenin afili yöntemi” idi.

Sendikal mücadelesini sürdürdü. Politika Gazetesi’nde yazılar yazdı ve daha pek çok etkinlikte aktif olarak görev aldı.

1995 yılında Avrupa Adalet divanında kabul edilmiş olan Bosman Kurallarının fikir babasıdır: “Futbolcu da işçidir ve kendi emeğini satabilme hakkına sahiptir. Kulüplerin futbolcuları keyiflerine göre alıp satmaları ise bu sektörde kölelik düzeninin devam ettiğini gösterir”

Onun 1978 de dile getirdiği bu fikir 1995 yılında Avrupa Adalet Divanı” kararına dayanak oldu.

Galatasaray’ın yeni stadyumunun açılış töreninde devrin başbakanı taraftarlarca büyük bir protestoya maruz kalış hemen o gece pek çok Galatasaray taraftarı “terörist” suçlaması ile gözaltına alınmıştı.  Hiç zaman kaybetmeden büyük bir protesto yürüyüşü düzenledi. Yürüyüş, Gezi Direnişi öncesindeki hükümet karşıtı gösterilerin en büyüklerinden biri oldu.

2011 de TKP’den milletvekili adayı idi.

Aynı dönemde bir başka eski futbolcu Saffet Sancaklı da MHP’den milletvekili adayı oldu. Aynı dönemde bir başka eski futbolcu Hakan Şükür ise AKP’den aday idi.  Metin seçim için hazırlamış olduğu propaganda videosunda şöyle diyordu:

“Her şeyi kirletenlerin elinde hiçbir şeyi bırakmamalıyız. Spor dahil. Sporcuların medya maymunu olmalarını isteyenlere, onların emeğini alabildiğine sömürmek isteyenlere boyun eğmemeliyiz”

Seçilemedi Metin Kurt.

Medya maymunu olmayı hazmetmiş Saffet Sancaklı ise meclise girdi ve hala orada. Üstelik partisinde MYK üyeliği de yaptı uzun süre.  Hakan Şükür de seçildi. Sonrasını da herkes biliyor.

Yazık.

Kazanamadığı seçim kaybettiği son mücadele oldu Metin’in Ağustos 2012 de geçirdiği bir kalp krizi sonrasında hayata veda etti.

Cenaze töreni küçük çaplı bir komünist gösteriye sahne oldu.

Metin Kurt’un büyük çabalar sonucu kuruluşunu gerçekleştirdiği “Devrimci Spor Emekçileri Sendikası” mücadelesine devam ediyor.

Çizgi Metin idi onun adı .

Çizgisi de belli.

Asla boyun eğmemek.

Yattığı yer incitmesin.

Onun için yapılmış bir şarkı ile son veriyorum yazıya: Metin Kurt yalnızlığı30

Çiçekler örtsün üstünü Çizgi Metin.

 

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN KASIM SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol