Dümdüz edilen Yassıada’nın yanındaki bir diğer ada olan Sivriada ile ilgili Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın onayladığı imar planları yargıdan döndü.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 23 Ağustos 2017 tarihinde Adalar ilçesine bağlı Sivriada’ya ait 1/5 bin ve 1/1000 ölçekli imar planlarını onaylamıştı. TMMOB Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası imar planlarının hukuka aykırı olduğu, planlar arası kademeli birliktelik ilkesine ve plan yapım tekniklerine aykırı olduğu, planlama alanının doğal ve tarihi özelliklerine hassasiyet gösterilmediği, planlarla belirlenen yapılaşma koşulları ile ayrıcalıklı imar hakkı tanındığı ileri sürürek iptal davası açtı.
Büyük Sermaye Yatırımları İçin Ayrıcalıklı İmar Koşulları Yaratıldı
Davayı görüşen İstanbul 2. İdare Mahkemesi kararında şu uyarıda bulundu:
“Dava konusu planlar, yeni fiziksel yapılaşmalarla tahrip olmamasını sağlayacak, kıyı kesimindeki deniz altı flora ve faunasını gözetecek, kitlesel insan akımlarını cezbedici fonksiyonel önerilerden kaçınacak bir planlama anlayışını gözetmesi gerekmektedir. Ancak davaya konu plan değişiklikleri bu hassasiyetlerden ve bütüncül planlama yaklaşımlarından uzak, büyük sermaye yatırımları için ayrıcalıklı imar koşulları yaratacak şekilde düzenlendiğinden kamusal nitelik ve adaların planlama bütünlüğü çerçevesinde yeniden ele alınması gerekmektedir.”
Mahkeme Planları İptal Etti
Mahkeme, Anayasa Mahkemesi’nin Sivriada ile ilgili daha önce verdiği iptal kararını anımsatarak “planlama alanı doğal ve arkeolojik sit alanı özelliği taşımasına rağmen, 3621 sayılı Kıyı Kanunu hükümlerine ve diğer mevzuatta yer alan kısıtlama ve prosedürlere tabi tutulmaksızın gerçekleştirilen planlamaya dair dava konusu işlemlerde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır” dedi.
İstanbul 2. İdare Mahkemesi açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemlerin iptaline karar verdi.
Anayasa Mahkemesi Kararı Ne Diyordu?
Anayasa Mahkemesi kararında şu ifadelere yer vermişti:
“Yassıada ve Sivriada’da yapılacak olan planlama, imar ve inşaat uygulamaları ile diğer düzenlemeler 4/4/1990 tarihli ve 3621 sayılı Kıyı Kanunu hükümlerine ve diğer mevzuatta yer alan kısıtlama ve prosedürlere tabi değildir.”