Şişli Belediyesi’nde işten atılan Kakil Yazar 1479 gündür işine geri dönmek için direniyor

Şişli Belediyesi’ne bağlı Kentyol A.Ş’de taşeron olarak çalışırken işten atılan Kakil Yazar 1479 gündür işlne geri dönmek için direnişte.

90

Yazar, Aralık 2019’da Şişli Belediyesi’nin yaptığı işten çıkarmalara karşı çıktığı için iş akdine son verilmişti.

Şişli Belediye Başkanlığı önünde direnişini sürdüren Kakil Yazar, yaklaşık dört yıldır devam eden direnişinde, direnişteyiz aracılığıyla işçi düşmanı Şişli Belediyesi’ne ve belediye başkanı Muammer Keskin’e seslendi.

Yazar, bugün AKP iktidarının yıllardır emeğe düşman olduğu ispatlandıysa, Cumhuriyet Halk Partisi, kendisini emekten, özgürlükten, demokrasiden yana iddia ettikleri bu anlayışın, söylemin ötesine geçmediğinin altını çizdi. Yazar, atılan işçileri hatırlatarak “Ataşehir’de ayrıca İBB’de atılan kadın arkadaşımız, yine Şişli Belediyesi’nde yaşananlar siyasi olarak işçilere CHP’nin AKP’den farklı bir turum sergilemediklerini gösterdiğinin” altını çizdi.

Yazar işçilerinin kurtuluşunun sınıfsal öz örgütlülük olması gerektiğine dikkat çekerek, “partilerin sermaye güdümlü olduklarını herkes çok iyi biliyor. Sermaye güdümünde olan bir parti hiçbir zaman emek ve işçi yanlısı olma ihtimali yoktur.” dedi.

“İşe iade davalarımızı kazandık”

2019 yerel seçimlerinde Şişli Belediye Başkanı seçilen CHP’li Muammer Keskin’in, seçildiği günden bu yanan yüzlerce işçiyi işten attığını söyleyen Yazar, “Keskin, yüzlerce öncü işçiyi işten attı. Attığı işçinin iki katı işçiyi işe aldı ama belediyeyi aile şirketine çevirdi” dedi.

Kakil Yazar, açtıkları işe iade davalarını kazanmalarına rağmen belediyenin kendilerini işe geri almadığını ancak dönem dönem ‘rüşvetvari’ olarak nitelendirdiği teklifler aldığını belirterek, “Sana başka bir iş ayarlayalım, senin çocuğunu işe alalım gibi teklifler geldi. Hatta para teklifinde de bulunuldu. Bunları kabul etmedik” diye konuştu.

“Sendikamız bizi sahiplenmedi”

Belediyenin kendilerini işten çıkarmasının ardından DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası üyeliklerinin de sonlandırıldığını belirten Yazar, sendika ile yaşadıkları süreci şöyle anlattı:

“Sendika önlüklerimiz ile eylemi başlattığımızda Genel-İş bizi polise ihbar etti, önlükleri üzerimizden polis zoruyla almaya çalıştı. Ankara’da işsizlik ve pahalılığa karşı bir mitinge gittiğimizde orada tertip komitesinin aldığı karar ile biz direnişçileri miting alanına sokmadılar. Bugüne kadar sendikanın direnişe sahip çıkmamasının nedeni kendisini CHP’nin arka bahçesi olarak görmesidir. Bu süreçte CHP’ye karşı direnmemizden ötürü bizi sahiplenmediler.”

“CHP yöneticilerin talimatıyla gözaltına alındık”

İşten atılan işçiler, yaklaşık 1,5 yıl boyunca Ankara’da CHP Genel Merkezi önünde direnişi sürdürdü. Bu süreçte sürekli gözaltına alındıklarını söyleyen Yazar, “Ankara direnişi boyunca polis, CHP yöneticilerinin talimatıyla bizi sürekli gözaltına aldı. Yaklaşık olarak üç ay istinasız her gün gözaltı yaşandı ve bugün halen davaları sürüyor” dedi.

Kakil Yazar, emek hareketinin bu süreci sahiplenmesi çağrısında bulunarak şunları kaydetti:

“Burada yaşanan o kadar kirli şeyler var ki eğer gerçekten bir parça sınıfsal değer taşıyorlarsa o zaman Şişli işçisine sahip çıksınlar. Sırf CHP’lidir diye dokunulmazlığı olmamalı. Senin CHP, AKP ya da bir işveren ayrıştırma hakkın yok. Sen sınıfsal bakıyorsan işçinin sesine kulak vermelisin.”