Notice: Array to string conversion in /home/runcloud/webapps/app-direnisteyiz29/wp-content/plugins/td-cloud-library/includes/tdb_functions.php on line 459
20.7 C
İstanbul
19 Eylül Perşembe, 2024
spot_img

Şırnak’ın ‘Ölüm Kuyuları’

Mezopotamya Ajansı’ndan Mehmet Şah Oruç ve Cihan Ölmez 17 Ekim’de yaşanan göçükte 8 işçinin yaşamını yitirdiği Şırnak’taki maden ocağına indi. İşçilerin “Ölüm kuyuları” olarak adlandırdığı ocaklarda birçoğu sigortasız çalışan işçiler sabahın 5’inde mesaiye başlayıp 8 saatlik mesainin ardından çıkıyorlar. Ölümle burun buruna sürdürülen bu çalışma karşılığında aldıkları yevmiye ise sadece 70 TL.
İki Ajans emekçisinin haberini takipçilerimizle paylaşıyoruz…
Şırnak’taki 1 No’lu Kömür Ocağı’nda, 17 Ekim’de yaşanan göçükte 8 işçinin yaşamını yitirmesinin ardından gözler yeniden bölgedeki kömür işçilerinin çalışma koşullarına çevrildi. Kentin neredeyse tek istihdam alanı olan ve işçiler tarafından “Ölüm kuyuları” olarak adlandırılan saha, Şırnak, Silopi, Cizre üçgeni ile Uludere kırsalına kadar uzanıyor. Sahanın bir kısmında açık hava işletmeciliği yapılırken, bir kısmında ise bölge halkının kendi imkan ve deneyimleriyle yaptığı “kuyu” tarzı ocaklar bulunuyor. Büyük şirketler iş makineleri ile çalışırken, küçük işletmeler geleneksel araçlardan kazma ve kürek ile kömür çıkartıyor.
KAZMA KÜREK İLE KÖMÜR ÇIKARILIYOR
Ölümü göze alarak kuyulara inen işçiler, yüzlerce metre yükseklikteki kaya parçalarının altında bulunan eksvatörler aracılığıyla kömürü kamyonlara yüklüyor. Çıkan kömür taşeron firmalar tarafından Şırnak-Cizre karayolu üzerinde bulunan sahalara taşınan kömür piyasaya sürülüyor. Bireysel imkanlarla yerin 100 ile 120 metre derinliklerinden çıkartılan kömür ise, tamamen ilkel yöntemlerle çıkartılıyor. Şirketlerde çalışan işçilerin büyük çoğunluğu sigortalı iken, kuyu tarzı ocaklarda çalışan işçilerin neredeyse tamamı sigortasız. Şirketlerde çalışan işçilerin çalışma saati yaklaşık 12-13 iken, kuyu tarzı ocaklarda ise 8 saatte düşüyor.
YİYECEKLER AKŞAMDAN HAZIRLANIYOR
Güne sabahın 5 buçuğunda başlayan işçiler, kahvaltıdan sonra akşamdan hazırladıkları peynir, ekmek, domates, zeytin veya diğer günün akşamından kalan yemekleri kumanya yapılıp, servise biniyor. Bir saatlik şehir turunun ardından kent merkezine 15 kilometre uzaklıkta bulunan Dağkonak (Nerex) köyüne doğru yola çıkılıyor. Güzergah boyunca asker ve polis kontrol noktaları geçtikten sonra köye varan işçiler, geriye kalan 8 kilometrelik yolu traktörlerle devam etmek zorunda.
DÜŞMEMEK İÇİN BİRBİRLERİNE SARILIYORLAR
Gün içerisinde su ihtiyaçlarını mola verilen köyde sağlayan işçiler, doldurdukları bidonları traktörün römorkuna yüklüyor. Stabilize ve çukurlarla dolu yolculuk tozu ve toprağa katıyor. 15 işçinin sıkıştığı traktör römorkunda düşmemek için bir elleriyle su bidonlarını tutan işçiler, diğer elleriyle de birbirlerine sarılıyor. İki dağın yamacını hoplaya zıplaya, inişli çıkışlı 20 dakikalık yoluculuk sonrası kömür mesaisi başlıyor.
İŞÇİLER TEHLİKENİN FARKINDA
Her bir kuyuda 8 ile 10 arasında işçi çalışıyor. İş makineleriyle kömür çıkarılan sahada ise teraslama çalışması yapılmadığından dolayı oluşan falezler (yüksek eğim) göze çarpıyor. Kopmuş büyük kaya parçaları ve iş makineleri arasında çalışan işçiler, tehlikenin farkında olduklarını ancak başka çarelerinin de olmadığını dile getiriyor. İşçiler, kendilerinin girdiği ocaklarda daha detaylı görüntüleme isteğimizi ise “tehlikeli” diye reddetti.
‘HABERİ YAPSANIZ BİLE KOŞULLARIMIZ DEĞİŞMEYECEK’
Çalışma koşullarına dikkat çekme koşulluyla görüntü izni veren işçilerin en büyük korkusu, tek geçim kaynaklarının kapatılması. “Siz haberi yapsanız bile koşullarımız düzelmeyecek. Devlet bu ocakları kapatmak için gerekçe arıyor. Biz ölümü göze alarak çalışıyoruz. Başka çaremiz yok. Alın terimiz ile çalışıyoruz” diyen işçiler, kentin ekonomik durumuna dikkat çekiyor.
SIRA TEHLİKELİ İNİŞTE
Kuyulardan ocaklara inmek için bir takım hazırlık yapan işçiler, ilk olarak bir önceki günden çıkartılan 100 ile 120 kiloluk kömür bidonlarını yanaşan traktöre boşaltıyor. Ardından, 120 metre derinlikte olan tünele girmek için asansör halatına bağlanan ipi üzerine geçiren işçiler, yaklaşık 1 buçuk metre çapındaki kuyudan, halat yardımıyla ocağa iniyor. Alışılmış tehlikeli yolculuğu adeta oyun gibi gören işçiler, tek tek yer altına iniyor. Kömürün çıkarıldığı tezgahtaki iki işçi ile halatlı asansörü kullanan bir işçi dışındaki tüm işçiler, “ölüm kuyuları”na iniyor.
BİR DAKİKALIK KARANLIK İNİŞ!
Onlar için rutinleşmiş ve gün içinde birkaç kez tekrarlanan halatlı iniş sırası bize geldiğinde, bilinmezliğin verdiği endişe hissi artıyor. Bakmaya korkulan kuyudakilere “Gazetecileri indiriyoruz. Dikkat edin” uyarısı ve bir dakikalık tünel yolculuğu son buluyor. Asansör halatı ve tünele sürtüne sürtüne yapılan yolculuk, kör karanlığı yaşatıyor.
NEMLİ TAVANDAN SU DAMLIYOR
Karanlık kuyuda kömür bidonları dolduran iki işçinin karşılaması ile yüksekliği 170 -180, genişliği 110 -120 santimetre olan labirent şeklindeki alanda yüksek nem kokusuna maruz kalıyoruz. Tavanda oluşan su damlacıkları arasında 50 metre yürüdükten sonra el arabaları ile kömür taşıyan iki işçiyle selamlaşıyoruz. Büyük kütledeki kömürler balyoz ile parçalanmasının ardından el arabaları ile kuyunun yer altında başladığı noktaya götürüyor. Daha sonra bidonlara yüklenen kömür yine halat yardımı ile yukarıya çıkarılıyor.
Yaklaşık 3 el arabası ağırlığında olan bidonlar ise tezgah üzerindeki 2 işçi tarafından tezgaha yanaşan traktörün römorkuna boşaltıyor. Yaklaşık 15 bidon yükün ardından kömür, 500 metre uzaklıktaki sahaya taşınıyor.
‘KLİMA’DAN HAVALANDIRILIYOR!
İş güvenliği için bilimsel hiçbir önlemin olmadığı kuyuda, hava sirkülasyonu açılan bir başka bacadan sağlanıyor. Tüneldeki havanın soğukluğunu “klima” olarak tarif eden işçiler, yerin derinliklerine her 33 metrede bir artan hava sıcaklığından kaynaklı atletle çalışmalarını sürdürüyor. Birbirleriyle iletişim kurulabilinen kuyularda, yer yer geçmişte yaşanmış göçükler göze çarpıyor. Göçükler yine işçilerin geleneksel ve kendi imkanlarıyla onarılmış durumda.
TEK EĞLENCELERİ ŞAKALARI
Dört saatlik çalışmanın ardından 110 metre yerin altında yemek ve çay molası veren işçiler, piknik tüp ile çay kaynatıyor. İş bölümü şeklinde kimisi bardak, şeker hazırlarken kimisi de kumanyalara konulmuş yemekleri hazırlıyor. Geçim sıkıntısı, günlük hayat akışı ve tek eğlenceleri birbirlerine yaptıkları şakalar olan işçiler, yemekten sonra saat 15.00’e kadar aralıksız çalışıyor. Gün içerisinde gösterilen performansa bağlı olarak günde ortalama 15 römork kömür çıkaran işçiler, bir sonraki gün için evlerinin yolunu tutuyor.
Birçoğu sigortasız olan işçilerin günde kazandıkları ücret ise 70 TL.
MA / İşçi Gazetesi – 28 Ekim 2017

Son Haberler

ÇOK OKUNANLAR

ÖZGÜR BİR DÜNYA İÇİN!

KALDIRAÇ DERGİSİ'NİN EYLÜL SAYISI ÇIKTIspot_img

ARTIK TELEGRAM'DAYIZ!

spot_img

DÜNYAYI İSTİYORUZ!

İŞÇİ GAZETESİ'NİN 218. SAYISI ÇIKTI!spot_img

Bizi takip edebilirsiniz

369BeğenenlerBeğen
851TakipçilerTakip Et
14,108TakipçilerTakip Et
1,920AboneAbone Ol