33 kişinin yaşamını yitirdiği Suruç Katliamı üçüncü yılına girerken SGDF MYK Üyesi Deniz Bahçeci, “Suruç’un hesabını sormak için 20 Temmuz’da 33 kişilik bir temsili heyetle katliamın yapıldığı Amara Kültür Merkezi’ne gideceğiz” dedi.
20 Temmuz 2015 tarihinde Urfa’nın Suruç ilçesinde Kobanê’ye yardım götürmek üzere toplanan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyesi 33 genç, IŞİD’in gerçekleştirdiği saldırıda katledilmişti. SGDF Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyesi Deniz Bahçeci, düzenlenecek anma etkinliklerine ilişkin konuştu.
‘BERABER SAVUNDUK BERABER İNŞA EDECEĞİZ’
Katliamda yaşamını yitiren SGDF’li gençlerin gerçekleştirmek istedikleri hayalleri olduğunu ve bunun için Suruç’a gittiklerini söyledi. O hayalleri anlatan Bahçeci şöyle konuştu: “Rojava’da bir devrim olmuşken, Kobanê’de yüzlerce gün süren direnişler kazanılmışken SGDF de gençliği devrimle buluşturmak istedi ve devrim topraklarına götürmek istedi. Kobanê halkıyla dayanışmayı sağlamak istedi. Bu yüzden ‘beraber savunduk beraber inşa edeceğiz’ şiarıyla bir kampanya örgütledi. Bu kampanyada çeşitli planlarımız vardı. Oradaki inşa çalışmalarına katılacaktık. Berkin Elvan adıyla çocuk parkı inşa edecektik. Rıfat Horoz o tarihlerde kısa bir süre önce şehit düşmüştü. Yarım kalan bir savaş müzesi vardı. Yine onun anısına o savaş müzesini tamamlayacaktık. Daha önce SGDF’de mücadele yürütmüş ve Rojava’da ölümsüzleşmiş savaşçılar için bir hatıra ormanı dikecektik. Kampanyanın bir diğer ayağı da Kobanê’de insani koridorun açılması için imza toplamaktı. Dayanışma çok gelişkin ve yaygındı.”
‘SURUÇ İLE BİRLİKTE BİR SAVAŞ KONSEPTİ DEVREYE SOKULDU’
Bahçeci, “Ankara’da barış isteyen yüz binlerce insana dönük bir katliam oldu. Ve bir savaş konsepti ortaya konulmuş oldu. Biz Kobanê kampanyasıyla şunu yapmak istedik. Bu topraklarda tekçilik, ırkçılık, şovenizm üzerine kurulmuş bir devlet geleneği var. Gezide direnen gençliği Kürt halkıyla Kobanê direnişiyle dayanışmaya götürmek istedik. Bir nevi halklar arasında köprü kurmak istedik. Nasıl ki Denizler Zap köprüsünü inşa ettiyse, bizler de halklar arasında köprü olmak istedik aslında. İktidarın hedefi biraz da buydu. Kürt halkı ve Kobanê halkı ile dayanışmayı hedef aldı. Beraberlik ruhuna yapılan bir saldırıydı” diye konuştu.
‘ÜÇ YIL GEÇTİ TUTUKLU TEK KİŞİ YOK’
Katliamın üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen yargı sürecinin geldiği aşamanın içler acısı olduğunu dile getiren Bahçeci, “Nereye baksak hangi coğrafyaya baksak adaletsizlik var. Suruç katliamı davalarında da bu adaletsizliğe trajik bir şekilde tanık oluyoruz. Yaklaşık 18 ay dava dosyası üzerinde gizlilik kararı vardı. Biz de katliamın birinci yılında ‘Suruç için adalet, herkes için adalet’ şiarıyla bir kampanya örgütlemiştik. Taleplerimizden biri dosyanın üzerinden gizlilik kararı kalksın ve Suruç gibi diğer devlet katliamları aydınlatılsın. Şu an 6’ncısı görülecek. Şu ana kadar Suruç dava dosyasında yargılanan sanık Ankara Katliamından tutuklu. Yani bugün Suruç katliamından tutuklu kimse yok” dedi.
’20 TEMMUZ’DA AMARA KÜLTÜR MERKEZİ’NE GİDECEĞİZ’
Bahçeci, her yıl olduğu gibi katliamın üçüncü yılında da bir dizi anma etkinlikleri düzenleyeceklerini belirtti. Yaşamını kaybedenlerin mücadelesini sürdürmeye devam edeceklerini belirten Bahçeci, bu sene gerçekleştirilecek anma etkinliklerini gençlik örgütleriyle ortaklaşa düzenlediklerini söyledi. Bahçeci, şunları aktardı: “Bu sene de yine aynı hesap sorma bilinciyle yine aynı kararlılıkla mücadeleyi büyütmek, Suruç’un hesabını sormak için ‘Suruç için adalet herkes için adalet’ talebini büyütmek için anma etkinliklerini birlikte örgütleyeceğiz. Bu seneki anmaya dair 33 kişilik bir temsili heyetle katliamın yapıldığı Amara Kültür Merkezi’ne gideceğiz. Mezar ziyaretleri yapacağız ve kentlerde de anma etkinlikleri olacak. Kendi anlayışımızı çeşitli derneklere, sendikalara anlatıyoruz hem de eyleme destek olmaları konusunda çağrı yapıyoruz.”
‘İKTİDAR HEZİMETE UĞRAYINCA GENÇLERE YÖNELDİ’
Gençliğin Devrimci Güçleri (DEV- GÜÇ) MYK Üyesi Ezgi Akevran da, “Kobanê düştü düşecek denildiği zamanlarda Türkiye’deki gençler bu dayanışmayı büyütmeyi ve Kobanê savunmasında öncü roldeydiler. Suruç da bu yoldaşların Türkiye’deki ayak izleriydi. Yeni bir yaşamın mümkün olduğunu bize kanıtlıyordu” dedi.
‘YENİ BİR DÜNYA MÜMKÜN İNANCIYLA SURUÇ’U KARŞILAMALIYIZ’
Akevran, “Gençliğin yükseltmiş olduğu yan yana gelişleri Suruç’a giderken arkadaşlarımızın yükselttiği yeni bir dünyanın mümkün olduğu inancıyla 20 Temmuz’u karşılamalıyız. 20 Temmuz’da katledilen arkadaşlarımızın şiarını yükseltmek ve onlara sahip çıkmayı gösterebileceğimiz tek yer sokaktır, mücadeledir” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı