TEV-DEM, ABD’nin Suriye’ye yönelik yaptırımlarını öngören ve bu hafta içinde devreye girmesi planlanan “Sezar Yasaları”nı ‘Suriye krizine bir felaket daha’ sözleri ile yorumladı
Birkaç gün içinde yürürlüğe girecek olan yaptırımlardan Suriye hükümetinin sorumlu olduğunu belirten TEV-DEM, açıklamasında, uluslararası toplumun Suriye krizinin çözümü için bugüne kadar hiçbir çözüm ortaya koymadığını kaydetti.
Suriye toplumunun yıllardır mezhepsel, etnik ve işgalci saldırılardan kaynaklı acılar yaşadığı vurgulanan açıklamada, rejiminin de sorumluluğu olan ve çözüm için geliştirilmek istenen Suriyeliler arası diyalogdan kaçtığına dikkat çekildi.
TEV-DEM açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Suriye rejimi söz konusu yaptırımların yaratacağı etkide ortak olmamak için, ekonomik krizin Suriye halkları üzerindeki etkisini azaltmak adına çözüm ve alternatifler aramalıdır. Bu yaptırımla beraber Suriye krizine bir felaket daha eklenmiş olacaktır. Çünkü ülkenin ekonomik altyapısı genel olarak çökmüştür ve yaşamsal ihtiyaçlar zorluklar içinde karşılanmaktadır.”
Söz konusu yaptırımların “ekonomik savaş” olarak nitelendirildiği açıklamada, Kuzey ve Doğu Suriye halklarının iradesinin teslim alınmak istendiğine işaret edildi. Halka açlık dayatılarak, “ahlak dışı” bir siyaset yürütüldüğü kaydedilen açıklamada, “Piyasalara, pazarlara büyük darbe vurulmuş olur. Nihayetinde gıda, tıbbî malzemeler, çocuk mamalarına erişim azalır, böylece koronavirüs pandemisi bütün topluma yayılır. Tüm bunlar bize karşı, özgür irademizi teslim alma amacıyla yürütülen ekonomik bir savaş yürütüldüğünü gösteriyor” uyarılarına yer verildi.
Açıklamada, devamla şunlar belirtildi: “TEV-DEM olarak ortaya çıkacak kötü durumun sorumlusu olarak, bu yaptırımların uygulanmasına göz yuman Birleşmiş Milletleri görüyoruz. Bununla birlikte ABD’nin başını çektiği Uluslararası Koalisyon ile birlikte Rusya ve Suriye hükümeti de sorumludur. Uluslararası topluma, yaptırımların durması için müdahale etmeleri ve ahlaki görevlerini yerine getirmeleri çağrısında bulunuyoruz.”
Sezar yasası
ABD’nin Suriye’ye yönelik yaptırımlarını öngören Sezar (Arapça ismiyle Kayser) yasasının 17 Haziran’da yürürlüğe girmesi bekleniyor. Yaptırımlar öngören yasanın yürürlüğe girmesinden önce ise Suriye Lirası’nda rekor değer kaybı yaşanması ve enflasyondaki artış ülkedeki hayatı daha da zorlaştırıyor.
ABD senatosunun 18 Aralık’ta kabul ettiği, ABD Başkanı Donald Trump’ın da 21 Aralık’ta onayladığı “Caesar Suriye Sivil Koruma Yasası”nın devreye girmesine sayılı günler kala Türk devleti, girdiği Suriye topraklarında Türk lirasının kullanılmasını zorunlu kıldı.
Geçtiğimiz yıl Ezaz’ı pilot bölge seçen Türk devleti, Sezar yasası bahane ederek, Türk lirasını Cerablus, Bab, Efrîn ve İdlib’te zorunlu hale getirdi.
Bu kapsamda yüklü miktarda Türk lirası banknotu PTT şubeleri aracılığıyla Suriye’de Türkiye’nin girdiği bölgelere gönderildi. Ayrıca Girê Spî ve Serêkaniyê’de de Türk lirasının kullanımına geçileceği belirtiliyor.
Suriye lirası, dolar karşısında 2020 yılı başından beri yüzde 200’ü aşan değer kaybı yaşadı. Yasanın yürürlüğe girmesiyle birlikte değer kaybının daha da artması ve piyasalardaki dalgalanmanın da artması tahmin ediliyor.