Sağlık emekçilerinin, toplumsal sorumluluklarını yerine getirirken sağlığını da korumak zorunda olduğuna dikkati çeken SES Eş Genel Başkanı Gönül Erden, hastanelerde salgın komiteleri kurmaya başlayacaklarını söyledi.
Koronavirüs (Kovid-19) salgınının görüldüğü 11 Mart’tan bu yana tartışılan temel konular arasında sağlık emekçilerinin durumu geliyor. Sağlık kurumlarında devam eden sorunları ve alınması gereken önlemleri Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Eş Genel Başkanı Gönül Erden değerlendirdi. Sağlık emekçilerinin, koronavirüs tanısı konulan ve belirtileri olan hastalarla temas etmesiyle beraber sorunların artarak devam ettiğini ifade eden Erden, 60 ildeki 304 hastaneden gelen verilerin yer aldığı koronavirüsü salgınıyla mücadele kapsamında yaşanan sorunlara ilişkin, düzenledikleri ankettin de yaşanan sorunları ortaya koyduğunu söyledi.
TEST YAPILMIYOR
Sağlık emekçilerinin yaşadığı kişisel koruyucu ekipman sorununun devam ettiğini dile getiren Erden, “Hala iş yerlerinde çalışan sağlık emekçisi sayısı çok az. Birçok sağlık kurumunda çalışan arkadaşlarımız işten eve toplu taşıma kullanıyorlar. Kurumlar sadece sağlık emekçilerinin kullanacağı uygun nitelikte, temizliği yapılan servis ayarlamıyor. Pek çok arkadaşımız koronavirüs olan hastalarla temas halinde olmalarına rağmen karantinaya alınmadıklarını ve çalıştırılmaya devam edildiklerini biliyoruz. Sağlık çalışanlarına test yapılmıyor. Sadece yoğun ısrarı üzerine yapılıyor. Sağlık çalışanlarından başlanarak, bütün testlerin hızla tamamlanması gerekir” dedi.
BARINMA SORUNU
Sağlık Bakanlığı tarafından son yayınlanan genelgede, sağlık emekçilerinin sosyal tesisleri kullanabileceğinin açıklandığını hatırlatan Erden, ancak sağlık emekçilerinin halen ciddi barınma sorunları yaşadıklarını söyledi. Erden, “Birçok sağlık emekçisi ‘virüsü bulaştırırım’ kaygısıyla eve gidemiyor. Sınırlı sayıdaki sosyal tesis ya da hastanelerde kalmak durumundalar. Özellikle hastaneye yakın oteller ve misafirhaneler başta olmak üzere bu tür yerler sağlık emekçilerinin kullanımına açılmalı. Ancak bazı sosyal tesislerde kalan arkadaşlarımız yemek ücretlerini kendileri ödüyor” diye belirtti.
‘SÜT İZNİNDE OLANLAR ÇALIŞTIRILIYOR’
Erden, Sağlık Bakanlığı tarafından 18 Mart tarihinde yayınlanan genelgede, yapılan kısmi düzenlemelere rağmen hala 65 yaş ve üzeri, kronik hastalığı olan ve süt izninde olan sağlık emekçilerinin idari izinli sayılmaması nedeniyle çalıştıklarını söyledi. Bakanlık tarafından süt izninde olan sağlık emekçilerinin talebi halinde ücretsiz izin verileceğinin açıklandığını anımsatan Erden, “Süt izninde olan kadınlar ücretli idari izinli sayılmalı, olağandışı dönemde alınan izinlerin yıllık izinden sayılması uygulamasına son verilmeli, kamu ve özel taşeron şirketlerinde çalışan tüm sağlık çalışanları aynı haklardan yararlanmalıdır” diye konuştu.
24 SAAT NÖBET
Karantina hastanelerinde 24 saat nöbet tutulduğu bilgisi aldıklarını aktaran Erden, “Bu emekçilerin sağlığını göz göre göre riske atmaktır. Dünya Sağlık Örgütü ve bilimsel rehberlerde de söylendiği gibi, özellikle salgın döneminde yoğun çalışmak riski artırıyor. 24 saat mesailerin yasaklanması gerekiyor. Çift maaş ödemesini, bu döneme özgü herkese artı bir yıl yıpranma payı verilmesini ve bir derece verilsin istiyoruz. Çalışan bütün emekçiler için ayrımsız bu taleplerimizin yerine getirilmesini istiyoruz” çağrısı yaptı.
‘İŞ YERİ SALGIN KOMİTELERİ’
Sağlık emekçilerinin hizmet vermeye devam edeceklerini söyleyen Erden, bunun aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk olduğunu vurguladı. Erden, şöyle konuştu: “Biz sağlığımızı da korumak durumundayız. İş yerlerinde salgın komiteleri kuracağız. Bu komiteler sağlık emekçisinin sağlığına dönük alınacak tedbirler, yapılması gerekenler, yapılmadığında nelerin yapılması gerektiğine, bir hastanenin salgına yönelik hazırlanmasına kadar, her noktada söz söyleyecek ve müdahale edecek. Eğer sağlığınızı korumaya dönük tedbir alınmadıysa, hastaya müdahale noktasında kişisel koruyucu ekipman yeterli sayıda ve uygun nitelikte yoksa, hastaya müdahale etmeyin. Oradan çalışmaktan kaçınma hakkınız var, bunu kullanın. Çünkü sağlığınızı tehlikeye atarak, bu işi yapamazsınız. Hem kendi sağlığınızı hem de vatandaşın sağlını tehlikeye atıyorsunuz. Kendi sağlığımızı koruyamadan ne toplumun sağlığını koruyabiliriz ne de virüsle mücadele edebiliriz.”
Erden, salgınla mücadelenin önemine değinerek, “Salgınla mücadelede şunlar kritiktir; hızlı ol, tespit et, izole et. Tekçi bir mantıkla bu sürecin üstesinden gelinemez. Sağlık emek meslek örgütleriyle bakanlık ve bilim insanları ortaklaşa şeffaf çalışarak bu sürecin üstesinden daha kolay geliriz. Hepimiz bu ülkede yaşıyoruz. Salgının önüne geçmek için bu niyetle çabalıyoruz” şeklinde konuştu.
Kaynak: MA / Zemo Ağgöz