AKP Urfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınlarının saldırısına uğrayan Şenyaşar ailesinin “Hastane katliamı” davasının ilk duruşması Malatya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 4,5 yıl boyunca delil karartması yapıldığını ifade eden avukatlar tüm sanıkların tutuklanmasını istedi. Duruşmadan sonra yapılan açıklamada Şenyaşar ailesi ve avukatları, “Gerçek failler bulunana kadar mücadele sürecek” dedi.
Urfa’nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AKP Urfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın koruma ve yakınlarının hastanedeki saldırılarına dair açılan davanın ilk duruşması 4 yıl 4 ay sonra görüldü. Malatya 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma 10 saat sonra sonlandı. Dosya kapsamında tutuklu Celal Yıldız, Mekail Şimşek ve “işyeri” davasından tutuklu bulunan Enver Yıldız’ın da aralarında 19 kişi, “Birden fazla kez kişi öldürmek”, “Birden fazla kez kişi öldürmeye teşebbüs etmek”, “Kamu malına zarar vermek”, “Suç delillerini gizlemek ve yok etmek”, “Kamu kurumunda hırsızlık” ve “İşyeri dokunulmazlığı ihlali” suçlarından hakim karşısına çıktı.
Emine Şenyaşar: “Çocuklarım devletin elinde öldürüldü”
Aranın ardından duruşmada Kürtçe konuşan Emine Şenyaşar, yaşanan olayı anlattı. Dükkanda yaşanan olayı görmediğini belirten Şenyaşar, “Hastanede eşimi ve çocuklarımı öldürdüler. Taksi çağırdık, sanıkların korkusundan kimse taksiye almadı bizi. Çocuğum Celal, ‘bizi hastaneye götürmeyin öldürecekler’ dedi. Vekil illa ‘bu hastaneye getirin’ dedi. Çocuklarım devletin elinde öldürüldü. Bütün kanıtlar siz de açığa çıkarmıyorsunuz. Eşim ve çocuklarım polis gözetiminde öldürüldü. Pansuman odasında eşime vurdular. Eşim pansuman bezini aldı kanını sildi. Farklı bir kişi ‘seni öldüreceğim’ dedi. Eşimin başına onların hepsi toplandı, eşimin gözü çıkarıldı. Şu kadın, her iki yerde de (İşyeri ve hastane) vardı” diyerek Emine Yıldız’a işaret etti.
Emine Şenyaşar’a ölüm tehdidi
Bunun üzerine Emine Yıldız, Emine Şenyaşar’a “Yalan söylüyorsun, iftira” diyerek sesini yükseltti. Konuşmasına devam eden Emine Şenyaşar, “Eşime vurduktan sonra oğlumun arkadaşı beni dışarı çıkardı. Onların adamı geldi, beni de vuracaktı. Görürsem teşhis ederim. Orta boylu, eşimin yaşlarındaydı. O bana ‘seni öldüreceğim’” diyerek kendisini tehdit eden kişinin eşkalini anlattı. Hacca gittiğini ve yalan konuşmadığını belirten Şenyaşar, “Benim oğlumu kim öldürmüş, katil kimdir kayıtlarda var. Kayıtları ortaya çıkarın. Dükkandaki kayıtları kesmişler. Erdoğan (Cumhurbaşkanı) biliyor, hükümet biliyor, herkes biliyor bunların kim olduğunu. Çocuğumu öldüren şişko var, onu niye yakalamıyorsunuz. Oğlumu (Fadıl Şenyaşar) ise 5 yıldır tek kişilik hücreli odada tutuyorsunuz. Oğlumu bırakın eve gideyim” ifadelerini kullandı.
Sanık avukatı, Emine Şenyaşar’ın konuşmasına müdahale ederek, oğlunun sufle verdiğini söyleyince tartışma çıktı. Tartışmanın ardından devam eden Şenyaşar, “Emniyetteki ifadem doğrudur. Eksiği var, fazlası yok. Ferit’in kafasına kurşun sıktılar. Ama ölmedi. Esvet’in kafasına sopayla hastanenin içinde vuruldu. Hepsi görüntülerde var. Çocuklarımın vurulduğu yerde görmedim. Benim çocuklarım büyük bir zulümle öldürdüler” diye konuştu.
“Oğlumu serbest bırakın”
Sanık avukatları, ardından Emine Şenyaşar’a soru sordu. Emine Şenyaşar, “Hepsinin elinde silah vardı. Dışarıya çıkan herkesin eli kanlıydı. Hepsi kayıtlarda var, bana niye soruyorsunuz. Allah şahittir dediğim her şey doğrudur. Oğlumu serbest bırakın” yanıtını verdi.
Ardından tutuklu Celal Yıldız, Emine Şenyaşar’a soru sordu. Tercümanın doğru çevirmediğini savunan Yıldız, “Emine Şenyaşar ‘Hepsi birbirine benziyor’ diyor, ‘fotoğraf teşhis etmedim, kayıtlar sizde var’ dedi” diye konuştu.
Sanık avukatı, Emine Şenyaşar’a “Emine Yıldız’ı dükkan da gördün mü?” diye sordu. Emine Şenyaşar, “Ben orada değildim, görmedim” dedi. Emine Yıldız ise konuşmaya müdahale etti. Sanık avukatının “Celal Yıldız ve Emine Yıldız’ı daha önceden tanıyor muydunuz” sorusuna de cevap veren Emine Şenyaşar, tanıdığını söyledi. Şenyaşar, adalet talep ederek oğlunun bırakılmasını ve sorumluların hepsinin tutuklanmasını istedi.
Emine Şenyaşar’ın ifadesinin ardından AKP’li Milletvekili İbrahim Halil Yıldız, adliyeden korumalar eşliğinde ayrıldı.
Mehmet Şenyaşar: “Beni yaralı olarak bıraktılar”
Yaralanan Mehmet Şenyaşar, tanık olarak dinlendi. Şenyaşar, “Bana da ateş edildi, beni yaralı bıraktılar. Bacağımdan vuruldum ve sedyeden düştüm diye kurtuldum. Celal Yıldız silahla hastaneye girdi, ‘Hepsini öldürün, kimseyi sağ bırakmayın’ dedi” diye olay anını anlattı. Mehmet Şenyaşar, sorumluların hepsinin tutuklanmasını talep etti.
Ferit Şenyaşar: “Hastane ve işyeri davaları birleştirilsin”
Ferit Şenyaşar ise, Suruç’ta insanlık suçu işlendiğini söyledi. Saldırıdan Vali Abdullah Erin sayesinde kurtulduğunu söyleyen Şenyaşar, “Bu seçim dönemi bitince, bu hükümet gidince, Vali Erin’in dediği gibi hastane kayıtları mahkemeye sunulunca gerçek ortaya çıkacaktır. Vali Abdullah Erin’in dinlenmesini istiyorum” diye konuştu. Saldırıda bir uzman çavuşun burnunun, iki ambulansın camlarının kırıldığını söyleyen Şenyaşar, “Hastane” ve “İşyeri” dosyalarının birleştirilmesini istedi. Kamera kayıtlarının kaybedildiğini söyleyen Şenyaşar, “Adil bir yargılama yapılarak suçluların cezalandırılması ve faillerin tutuklanmasını talep ediyoruz” şeklinde konuştu.
Ardından dosyaya konulan Bilirkişi Raporu, Adli Tıp raporu ile bazı belgeler okunmaya başlandı. Duruşma, Şenyaşar ailesinin avukatlarının dosyada olan hukuksuzluklara ve tevsii tahkikat taleplerine değinmesiyle devam etti. 4,5 yıl boyunca delil karartması yapıldığını belirten vekiller, serbest bırakılan sanıkların tutuklanmasını talep etti.
Okunan raporların ardından söz alan Sağlık Bakanlığı avukatları, iki ambulansın zarar gördüğünü belirterek şikayetçi olduklarını söyledi. Ardından Şenyaşar ailesi avukatlarından Bülent Duran söz aldı. Duran, “Burada korkunç bir hukuk ayıbı var. Katliam gününden beri hukuk makamları sınıfta kaldı. Başsavcı delil karartıyor” dedi.
“Tüm sanıkların tutuklanması hakkında ne düşünüyorsunuz”
Yürütülen hiçbir soruşturmanın hukuka uygun olmadığı için “Bu iddianame deliller nasıl karartılır düşüncesiyle yazıldı” diyen Duran, savcıya kamu adına failleri bulmak zorunda olduklarını söyledi. Ardından Duran, “Sanıkların tümünün baz kayıtlarına bakıldığında olay saatinde organize hareket ettikleri en bariz kanıttır. Bu iddianame adam öldürme değil nitelikli anlamda insanlık suçudur. Bu iddianameyi hazırlayanlarda bu suça ortaktırlar” diye tepki gösterdi. Duran son olarak şu talepleri sıraladı: “Dosyalar birleştirilmelidir. Orada bulunan tüm kolluğun soruşturması için ara karar verin. İddianame temel dayanağı ‘Adam öldürme’ değil ‘canavarca hisle katliam’ olmalıdır. Onlara yardım eden tüm kişiler tutuklanmalıdır. Tüm tanıklar buraya getirilmelidir. Nitelikli cinayetten dolayı tüm sanıkların tutuklanması hakkında iddia makamı ne düşünüyor?”
“Aile bireylerini koruyan Fadıl Şenyaşar tutuklandı”
Ardından söz alan avukat Metin Özbadem ise, yaşananlara değindi. Kamu gücünün yaşanan olayın ardında olmasından dolayı anında müdahale edilmediğini belirten Özbadem, İstinaf mahkemesinin ölümcül kurşunun hastanede geldiğini söylediğini hatırlatarak, dosyaların birleştirilmesini talep etti. Ardından söz alan Avukat Sevda Çelik Özbingöl ise, okunan tapelerin savcı ve yargı üzerinde olan baskıyı gösterdiğini söyledi. Güvenlik gerekçesinin olmadığını ve sorumluluktan kurtulmak amacıyla refleks oluşturulduğunu belirten Özbingöl, “Bizimle paylaşılmayan görüntüler boy boy basında sergilendi. Maktule ait olan özel şeyler basınla paylaşıldı.10 savcı 4 tane başsavcı ve bir vali değiştirdi bu dosya. Aile bireylerini meşru müdafaa sınırları içinde koruyan Fadıl Şenyaşar ise tutuklandı” ifadelerini kullandı.
Dosyada birçok eksik belge ve tutanak var
Dosyada delil karartma iddiasıyla birkaç kişinin yargılandığını belirten Özbingöl, “Dosyada olay yeri inceleme tutanağı yok. Kamera kayıtlar yok. Hastane tutanakları yok” dedi. Suçun vasıflandırılmasında ciddi bir yanılgıya düşüldüğünü ifade eden Özbingöl, tevsii tahkikat talebinde bulunarak, tutuksuz tanıkların tutuklanmasını, tutukluların ise tutukluluk halinin devamını istedi. Sonrasında konuşan avukatlarda tutuksuz sanıkların tutuklanmasını istedi.
Ardından söz alan savcı ise, adli kontrolü olanların adli kontrollerinin, yakalaması bulunanların yakalanmasının, eksik hususların ikmalinin devamını istedi. Duruşmaya daha sonra yarım saat ara verildi.
Sanık avukatları: “Emine Şenyaşar’ı dikkate almayın”
Aranın ardından sanık avukatları söz aldı. Mahkeme, sanıklardan son beyanlarını aldı. Sanık vekili savunmasında Urfa Baro başkanın yetkisi olmadığı yönündeki beyanı üzerine Baro Başkanı Avukat Abdullah Öncel, cevap hakkı doğduğu için söz hakkı istedi. Mahkeme söz hakkı vermedi. Sanık avukatları İbrahim Halil Yıldız’ın PKK tarafından hedef gösterildiği beyan ederek mağduriyet arayışı içinde savunma yapması dikkat çekti. Sanık avukatları Emine Şenyaşar’ın beyanlarının da dikkate alınmamasını istedi.
Sanık avukatlarının savunmalarının ardından ara karar için duruşmaya 10 dakika ara verildi. Ara sonrası kararını veren mahkeme heyeti, tutukluların tutukluluk halinin devamına, adli kontrol uygulamalarının devamına, eksik hususların giderilmesine karar veren mahkeme duruşmayı 15 Mart tarihine erteledi.
Duruşma sonrası açıklama yapıldı
Duruşmanın sonlanmasıyla Şenyaşar ailesi ve avukatları Malatya Adliyesi önünde açıklama yaptı. Açıklamada konuşan Emine Şenyaşar, “Hani benim çocuklarım. Hastanede insanların öldürüldüğü nerede görülmüş. Bu yapılanları Allah size bırakmaz” dedi.
Ardından söz alan Avukat Bülent Duran ise “Bu duruşmada nasıl kameraları, delilleri yok edebiliriz. Nasıl emareleri yok edebilirizin yargılaması yapıldı. Bugün sadece göstermelik duruşma yapıldı” dedi. Bu sanıkların sadece Emine Şenyaşar’ın yürüttüğü adalet mücadelesine karşı “duruşma yürüttük” yargılaması için getirildiğini söyleyen Duran, “Burada failler onlarca değil yüzlercedir. Burada bütün failler açığa çıkacak. Bugünkü tanıklar sadece ‘biz hastanedeydik’ dediler. Bunlar insanlık suçunun failleriydiler” şeklinde konuştu.
“Failler yargılanmalı”
Bu insanlık suçunun faillerinin sadece onların olmadığını ifade eden Duran, “Orada bulunan güvenlik görevlileri, kolluk görevlileri, kamu görevlileri de faildir. Tüm katliam sanıkları yargılanmadığı müddetçe insanlık suçu daha çok işlenecek” diye konuştu. Duran son olarak şunları söyledi: “Bugün bu ülkede bir iktidar partisinin vekilleri burada ki katliamda dahi yargılanmıyorsa kimsenin yaşam hakkı yok, yargılanma hakkı yok. Burada bu adalet mücadelesine ses verin. Emine Şenyaşar’ın adalet mücadeleside ses olun. Bugün Fadıl Şenyaşar tutuklu ama diğer failler ortada kol geziyor. Fadıl Şenyaar’ın tahliyesini alana, gerçek faillerin yargılanmasına kadar mücadeleyi yürüteceğiz” diye konuştu.